YDH- Lübnan Ulusal Özgürlük Hareketi Lideri Mişel Aun, Hizbullah’ın kurulduğu 1982’den bu yana silahını hiçbir zaman içeriye doğrultmamasına rağmen bugün hedef haline getirilmek istendiğini söyledi.
YDH- Lübnan Ulusal Özgürlük Hareketi Lideri Mişel Aun, Hizbullah’ın kurulduğu 1982’den bu yana silahını hiçbir zaman içeriye doğrultmamasına rağmen bugün hedef haline getirilmek istendiğini söyledi.
İrna haber ajansının bildirdiğine göre Beyrut’un kuzeyindeki Cuniye bölgesinde mensubu bulunduğu Maruni Hıristiyanları ile bir araya gelen Ulusal Özgürlük Partisi Lideri Mişel Aun, dünya çapındaki 250 Katolik din adamının katıldığı Sunodus Konferansına işaret ederek “bu konferans da ortaya koymaktadır ki Hıristiyanların İslam’la sorunu yoktur. Hıristiyanların sorunu kendi aralarındaki ilişkilerden kaynaklanmaktadır” dedi.
Lübnan’da yaşanan gerilim ve çatışmanın etnik veya dini sebeplerden değil siyasi sebeplerden kaynaklandığını vurgulayan Aun, “Biz bilinçli bir şekilde ulusal bütünlük için Direniş’ten yana adım attık. Bizler Batılı politikalara güvenemeyiz” dedi.
“1982’de Direniş güçlerini oluşturanlar güneyin kahraman halkıydı. Giderek güçlenen Hizbullah’ın şimdiye kadar hiçbir zaman içeriye doğrultmadığı silahı bugün hedef tahtasına oturtuluyor” diyen Mişel Aun, Refik hariri cinayetini soruşturan uluslar arası mahkemenin Hizbullah’ı suçlayacağı öngörülen iddianamesine değinerek “Uluslar arası mahkeme, Hariri cinayeti konusunda önce Suriye’yi suçladı. Yalancı tanık ifadelerine dayanarak suçsuz insanları hapsetti. Peki şimdi bunun hesabını soracak bir yargı merciinin bulunması gerekmez mi” diye konuştu.
Başbakan Sa’d Hariri’yi yalancı tanıkları himaye etmekle suçlayan Mişel Aun, Sa’d Hariri’nin yalancı tanıkların mahkemeye sevk edilmesini kabul etmemesinin yasal ve ahlaki açıdan doğru olmadığını söyledi.
Papa ile Hıristiyan dünyasındaki diğer kardinaller arasındaki birliği güçlendirmeyi amaçlayan ve 1965’ten beri düzenlenen Sunodus Konferansında Hıristiyan dünyasının teolojik ve güncel sorunları tartışılıyor.
