YDH- İran’dan yayın yapan Kurdpress haber sitesi yazarı Muhammed Hadifer, Irak’ta kurulacak muhtemel bir ulusal birlik hükümetinin iki asli ortağından Ulusal Birlik Koalisyonu’nun Kürdistan İttifakı’nın talepleri konusundaki tutumunu değerlendirdi.
YDH- İran’dan yayın yapan Kurdpress haber sitesi yazarı Muhammed Hadifer, Irak’ta kurulacak muhtemel bir ulusal birlik hükümetinin iki asli ortağından Ulusal Birlik Koalisyonu’nun Kürdistan İttifakı’nın talepleri konusundaki tutumunu değerlendirdi.
Irak parlamento seçimlerinin resmi sonuçlarının 26 Mart’ta açıklanmasından sonra seçimleri kazanan siyasi ittifaklar, hükümet kurma müzakerelerine başladı. Bu arada Irak parlamentosuna giren iki Kürt hareketi, (Kürdistan Koalisyonu, Değişim Grubu- Kürdistan İslami Birliği ve Cemaat-i İslami) uzun müzakerelerden sonra nihayet geçtiğimiz ayın 9’unda Irak Kürdistan Bölgesi’nin hedefleri konusunda görüş birliğini korumak amacıyla 57 sandalyeli Kürdistan İttifakı’nı oluşturdular ve bir bütün halinde diğer Iraklı siyasi gruplarla müzakerelere başladılar.
Kürdistan İttifakı’nı oluşturan gruplar, gerek el-Irakiye İttifakı ile gerekse de Hukuk Devleti İttifakı ile yaptıkları müzakerelerde her iki grubun kuracağı hükümette yer alabileceklerini; ancak bunun kurulacak hükümetin Kürdistan İttifakı’nın ileri sürdüğü talepleri kabul etmesine bağlı olduğunu açıkladılar. Kürtler bu talepleri 11 Ağustos’ta 19 maddelik yazılı bir metin halinde diğer Iraklı siyasi gruplara sundular. Bu taleplerden bazıları şunlardı:
1- Anayasanın 140. Maddesinin uygulanması.
2- Kürdistan Bölgesi için yüzde 17’lik payın öngörüldüğü bütçenin kabulü.
3- Petrol ve gaz yasasının daha önce uzlaşıldığı şekliyle kabul edilmesi.
4- Kürdistan Bölgesi silahlı güçlerinin (Peşmerge) Irak silahlı kuvvetlerinin bir parçası olarak desteklenip silahlandırılması.
5- Kürdistan İttifakı’nın cumhurbaşkanlığı için belirleyeceği adayın kabul edilmesi.
6- Kürtlerin anayasanın ihlali veya uzlaşılan programın uygulanmadığı gerekçesiyle çekilmesi durumunda hükümetin istifa etmiş sayılması ve lağvedilmesi.
Kürtlerin bu yazılı talepleri tüm siyasi ittifaklara sunuldu. Ancak parlamentodaki en büyük grup olmasından dolayı hükümeti kurma hakkına sahip olan ve Kürtlerle müzakerelerde daha uzlaşmacı bir tavır sergileyen Irak Ulusal Birlik Koalisyonu, Kürtlerin 19 talebinden yukarıda 6. Maddede söz konusu edilen 18. Madde hariç olmak üzere tümünü kabul etti. Bununla bağlantılı olarak Kürdistan İttifakı üyelerinden Adil Beraveri, 23 Ekim’de Kürdistan İttifakı’nın taleplerini gözden geçireceğini açıkladı.
Ancak Irak Yüksek Mahkemesi’nin, meclis oturumunda hükümetin en kısa sürede kurulması yönündeki kararı ve siyasi grupların Erbil’de kapsamlı bir görüşme yapmasının söz konusu olması üzerine Kürdistan İttifakı Üyelerinden Muhsin Sadun ile Ulusal Birlik Koalisyonundan Dava Partisi Üyesi Kemal es-Saidi’den, Ulusal Birlik Koalisyonunun Kürtlerin tüm taleplerinin Nuri el-Maliki’nin imzası ve mührüyle onaylandığına ilişkin haberler geldi. Hatta mesele daha da ileri bir boyut kazandı ve Kürdistan Yurtseverler Birliği liderlerinden Feryad Revanduzi, “Maliki grubu, Kürdistan İttifakı’nı tatmin etmek için bizim taleplerimizden daha da ileri tavizler verdi” şeklinde açıklamada bulundu.
Bundan sonra da Kürdistan İttifakı’nın 19 maddelik talebinin, Ulusal Birlik Koalisyonu ile müzakereleri sırasında 25 maddeye çıkarıldığına ilişkin haberler yayımlandı. Hukuk Devleti İttifakı ile Nuri el-Maliki’nin Kürtlerin taleplerini yazılı olarak kabul ettiği ve Ulusal Birlik Koalisyonu’nun da aşamalı olarak bunu onayladığına ilişkin haberler yayımlanmasına rağmen Ulusal Birlik Koalisyonundan bu konuyla ilgili herhangi bir açıklama gelmedi.
Binaenaleyh, Kürdistan İttifakı’nın tüm taleplerinin Ulusal Birlik Koalisyonunu oluşturan tüm gruplar tarafından kabul edildiği pek makul gözükmüyor. Nitekim Sadr grubunun Kürdistan İttifakı’nın talepleri konusunda ciddi çekinceleri bulunmaktadır. Sadr grubunun Ulusal Birlik Koalisyonu içerisindeki liderlerinden Emir Kenani ve Baha el-Areci, Ulusal Birlik Koalisyonu’nun Kürtlerin tüm taleplerini kabul ettiğine ilişkin haberleri yalanladı. Hatta Sadr grubunun bazı üyeleri, Mukteda Sadr’ın Kürdistan İttifakı’nın taleplerinden bazılarının hiçbir şekilde kabul edilemez olduğu, bazılarının ise anayasaya göre revize edilmeye muhtaç olduğunu ve mevcut şartlarda bu taleplerin onaylanamayacağı inancında olduğunu dile getirdi.
Bu durumda Kürtlerin taleplerinin Ulusal Birlik Koalisyonu içerisinde kabul edilmesi konusunda iki eğilim olduğu söylenebilir. Birincisi, Nuri el-Maliki’nin başbakanlığı karşılığında Kürtlerin tüm taleplerini kabul eden Dava Partisi, ikincisi ise Kürtlerin bazı taleplerine karşı çıkan Sadr grubudur. Elbette Hukuk Devleti İttifakı içerisindeki bağımsız gruplardan Petrol Bakanı Hüseyin Şehristani’nin Kürtlerin petrol konusundaki talepleri ile ilgili olarak tarafsız bir konumda kalması da mümkün gözükmemektedir.
Binaenaleyh, Ulusal Birlik Koalisyonu’nun Kürdistan İttifakı’nın tüm taleplerini kabul ettiğinden söz edebilmek için henüz erken. Kürdistan İttifakı’nın önde gelen üyelerinden Dr. Mahmud Osman’ın Kürdistan İttifakı’nın henüz belli bir kişinin başbakanlığı konusunda uzlaşmaya varmadığına ilişkin açıklaması da bu çerçevede değerlendirilebilir.
Çeviren: Alptekin Dursunoğlu
http://www.kurdpress.com/fa/fullstory.aspx?id=1082