YDH- Lübnan Başbakanı Sa’d Hariri’nin İran ve Suriye eksenine yakınlaştığı bu sebeple de 14 Mart İttifakı’nın dağılabileceği öne sürüldü.
YDH- Lübnan Başbakanı Sa’d Hariri’nin İran ve Suriye eksenine yakınlaştığı bu sebeple de 14 Mart İttifakı’nın dağılabileceği öne sürüldü.
Fars haber ajansına demeç veren Lübnan’daki Arap Stratejik Araştırmalar Merkezi Başkanı Galib Kandil, Başbakan Sa’d Hariri’nin İran ve Suriye eksenine yaklaştığını belirterek 14 Mart İttifakı’nın çok yakında dağılabileceği öngörüsünde bulundu.
Lübnan Görsel ve İşitsel Medya Kurulu Üyesi Galib Kandil, bazı 14 Martçı liderlerin Sa’d Hariri’nin İran ve Suriye eksenine yakınlaşmasından büyük endişe duyduğunu belirterek “Doha’da ulusal birlik hükümeti kurulması yönünde anlaşma imzalandığı zaman, 14 Mart İttifakı’nın bazı liderleri, bu anlaşmanın 14 Mart İttifakı’nın çöküşünün başlangıcı olduğunu hissettiler” dedi.
Sa’d Hariri’nin Suriye’ye yakınlaşmasının 14 Mart İttifakı’nı büyük bir çıkmazın içine soktuğunu belirten Galib Kandil, İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad’ın Lübnan ziyaretiyle Hariri’nin İran’a da yakınlaşmaya başladığına değindi ve “Bu durum bazı 14 Martçı liderleri kaygılandırdı; çünkü onlar Lübnan’daki siyasi tutumlarını İran ve Suriye düşmanlığı üzerine kurmuştu” diye konuştu.
Lübnan İlerici Sosyalist Parti Lideri Velid Canbolat’ın 14 Mart İttifakı’ndan uzun bir süre önce ayrıldığına dikkat çeken Kandil, “Bugün Sa’d Hariri de bu ittifakın politikalarıyla mesafeli hale gelmiştir” dedi.
Hariri’nin kendileriyle mesafeli bir tutum almaya başlaması üzerine 14 Martçıların Lübnan Güçleri adlı radikal grubun Lideri Semir Caca’yı Hizbullah’ın müttefiklerinden Ulusal Özgürlük Hareketi Lideri Mişel Aun’un karşısına dikme yönünde bir komplo kurduklarını belirten Kandil, Hariri’nin İran ve Suriye’ye yakınlaşmasının bu komployu etkisiz hale getirdiğini; çünkü 14 Martçıların Hariri’ye saldırma gücünden yoksun olduğunu söyledi.
Bazı siyasi gözlemcilerin 14 Martçıların 2 yıl içinde dağılacağı öngörüsünde bulunduğunu; ancak kendisinin bu dağılmasın çok daha erken gerçekleşeceğini düşündüğünü belirten Galib Kandil, “Suudi Arabistan, Suriye, Katar ve Türkiye’nin İran tarafından da desteklenen çabaları sonuca ulaşır ve Sa’d Hariri Hizbullah’la uluslar arası mahkeme konusunda anlaşmaya varırsa 14 Mart İttifakı bu anlaşmanın dışında kalacaktır. Bölgedeki ve Lübnan’daki süreç, İsrail karşısında Direniş’in varlığını zorunlu kılacak şekilde gelişirse bu durum 14 Martçıların sonu olur. Çünkü bu savaşta Hizbullah’ın zaferi İsrail’in Lübnan’daki uşaklarının yok oluşunu beraberinde getirecektir. Yani her halükarda kaybeden taraf 14 martçılar olacaktır” dedi.