YDH- İran İslam Devrimi Lideri Ayetullah Ali Hamenei, tartışmalı cumhurbaşkanlığı seçimleri sonrasında yaşanan olayların planlayıcılarının dışarıda olduğunu söyledi.
YDH- İran İslam Devrimi Lideri Ayetullah Ali Hamenei, tartışmalı cumhurbaşkanlığı seçimleri sonrasında yaşanan olayların planlayıcılarının dışarıda olduğunu söyledi.
İran İslam Devrimi Liderliği’nin kurumsal internet sitesinde yer alan habere göre İslam Devrimi Lideri Ayetullah Hamenei, Kum halkına hitaben yaptığı bugünkü konuşmasında tartışmalı cumhurbaşkanlığı seçimleri sonrasında yaşanan olaylara değindi.
Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden sonra yaşanan olayların Allah’ın yardımı ve halkın uyanıklığı sayesinde önlendiğini belirterek düşmanın İran’da dini ve dini şiarları ortadan kaldırma planının boşa çıkarıldığını söyledi.
2009 yılındaki seçimlerden sonra yaşanan olaylarla ilgili olarak cumhurbaşkanlığı adaylarından Mir Hüseyin Musevi ile Mehdi Kerrubi’yi ve eski cumhurbaşkanlarından Muhammed Hatemi’yi “fitne liderleri” diye niteleyerek sorumlu tutan ve bunların yargılanmalarını isteyen hükümet yanlılarının aksine İslam Devrimi Lideri Ayetullah Hamenei, olayların yurt dışından planlandığını ve “fitne liderleri” diye nitelenen şahısların ise bu plana alet olduklarını söyledi.
Hükümet karşıtı liderlerle ilgili olarak “fitne liderleri” ifadesini kullanmayan; ancak onları düşmanın planlarına alet olmak, hatalarından dönmemek ve günah işlemekle itham eden Ayetullah Hamenei, şunları söyledi:
“Düşmanın planladığı bu fitnenin çeşitli boyutlarıyla aydınlatılması ve çok yönlü analizinin yapılması gerekmektedir. Düşman son derece ince bir hesaplama yapmıştı. Fakat sonuç itibariyle planları tutmadı. Onlar İran milletini tanımamıştı. Düşman perde gerisinden her şeyi izlemekteydi.
Sizlerin fitne liderleri dediğiniz bu kişiler, düşmanın kendilerini sahnenin ortasına ittiği kimselerdi. Elbette günah işlediler. İnsanın düşmanın oyuncağı olmaması gerekirdi. Meselenin hemen anlaşılması gerekirdi. Önce gaflet edilmiş olsa bile meselenin ortasında meselenin ne olduğu anlaşıldığında yolun hemen değiştirilmesi gerekirdi. Ama yapmadılar.
Planlayıcılar başkalarıydı, kendilerince hesaplar yapmışlardı. Onlar, İslam Cumhuriyetinin defterini düreceklerini sanıyorlardı. Sadece dinin hakikati değil, dini şiarlar bile ortadan kaldırılacaktı, plan buydu. Eğer hükümet kaidesini kendi istedikleri gibi eğip bükemezlerse daha sonra ne yapacaklarının yolu belliydi. Hükümetin ve nizamın kaidesini kendi istedikleri gibi bozamayınca kendilerince ülkeyi kargaşaya sürükleyeceklerdi. Ben daha önce de onların İslam Devrimi’nin bir karikatürünü yaptıklarını söylemiştim. Tıpkı bir kahramanın hareketlerini taklit eden gölgeler gibi; ama kahramanları kahramanlıktan, devrimi devrimlikten çıkarmak için. Plan buydu; ama İran halkı onların ağızlarına bir yumruk vurup onlarn defterini dürdü.
Bugün Devrim, İslam Cumhuriyeti, İran milleti ve bu ülkedeki dinin sahih yolu, geçen yılki meselelere rağmen çok daha güçlüdür.”