YDH- Tahran Geçici Cuma İmamı Ahmed Cenneti, Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad’ın yakın çevresini “sapık cereyan” olarak niteleyerek bu grubun kanatlarının makaslanmakta olduğunu açıkladı.
YDH- Tahran Geçici Cuma İmamı Ahmed Cenneti, Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad’ın yakın çevresini “sapık cereyan” olarak niteleyerek bu grubun kanatlarının makaslanmakta olduğunu açıkladı.
İran’da 2009’daki tartışmalı cumhurbaşkanlığı seçimleri sırasında Mahmud Ahmedinejad’ı güçlü bir şekilde destekleyen çevrelerin, Devrim Lideri ile hükümet arasında ortaya çıkan İstihbarat Bakanı krizi sonrasında Cumhurbaşkanı Ahmedinejad’ın yakın çevresine yönelik sert eleştirileri sürerken Anayasayı Koruyucular Kurulu Genel Sekreteri Ahmed Cenneti, “sapık cereyan” olarak nitelediği Ahmedinejad’ın yakın çevresinin kanatlarının makaslanmakta olduğunu söyledi.
Mehr Haber ajansının bildirdiğine göre Tahran Geçici Cuma İmamı Ahmed Cenneti, bugün verdiği Cuma hutbesinde İstihbarat Bakanı’nın görevden alınma girişimine Devrim Lideri’nin karşı çıkması sebebiyle yaşanan ve Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad’ın 11 gün görevine gitmemesine sebep olan krize değindi.
Ahmed Cenneti, “Bu mesele kamuoyunu meşgul etti, içeride ve dışarıda bazı kesimleri sevindirdi. Bunlar içeride bir ayrılık olduğunu sandılar. Bazıları ise bundan rahatsız oldular, buna üzüldüler ve öfkelendiler, uyarılarda bulundular, demeçler verdiler; bu konuda birçok girişimde bulundular. Bu sürpriz gelişme bizim beklediğimiz bir şey değildi; ama oldu” dedi.
Devrimin gerçekleşmesinden bu yana bu tür olayların her zaman olabildiğini; ancak devrimin her zaman bu tür olayların üstesinden gelmeyi başardığını belirten Cenneti, İran’ın velayet-i fakihin ülkesi olduğunu söyledi ve “Veli-yi fakih, nefsi hevasının ona hakim olmadığı kişidir. Onun varlığına yalnızca Allah hakimdir. O, maslahata riayet eden; ancak maslahatın ortadan kalktığını görünce önlemini alan kişidir” dedi.
Cumhurbaşkanı Ahmedinejad’ın yaşanan krizden sonra kendisiyle Devrim Lideri arasındaki ilişkiyi baba oğul ilişkisine benzeten açıklamasına göndermede bulunan Cenneti, “Bazıları kendi kötü siyasi emelleri doğrultusunda yorumluyorlar, halbuki velayet-i fakihi tanımlayıp yorumlamayabilecek olanlar alimlerdir. Velayet-i fakih, maslahat gördüğü anda devreye girer. 32 yıllık tecrübe velayet-i fakihin sorunların çözücüsü olduğunu ortaya koymuştur” dedi.
Başta Cumhurbaşkanlığı Bürosu Başkanı Rahim Meşşai olmak üzere onun yakın çevresini “sapık cereyan” olarak niteleyen Ahmed Cenneti, bu grubun seçimlere hazırlık olmak üzere birtakım adımlar attığını ve oy elde etmek için yüklü miktarda para dağıttığını belirterek “bunlar bir taraftan para ve iş bağlantılarıyla diğer taraftan da yabancılara şirin görünerek ve ABD’ye yeşil ışık yakarak yanlış işler yapıyorlar” dedi.
Sapık cereyanın İmam Mehdi ile görüştüğü iddiasında bulunduğunu belirten Cenneti, “Bunlar birini görevden azlettikleri zaman ‘bunu ağa buyurdu’ diyorlar, karşı taraf bundan veli-yi fakihi kastettiklerini sanıyor; ama onlar ‘hayır bu emri İmam Mehdi verdi’ diyorlar. Bunlar büyü, falcılık vs. gibi tuhaf işlere başvuruyorlar” diye konuştu.
Bu tür şeyleri hükümetin ve üst düzey yetkililerin yaptığını reddeden Cenneti, “Bu tür işleri belli bir grup yapıyor. Bunlar kendilerini harap ettikleri gibi başkalarını da harap etmek istiyorlar, bunların yaptıklarını diğerlerinin hesabına yazmamak gerekiyor. Bunlar, parmakla sayılacak kadar az bir topluluktur, bunların kanatları şu an makaslanıyor. Bunların daha fazla devam edebileceklerini sanmıyorum” diye konuştu.
Öte yandan yaşanan son krizin ardından doğrudan cumhurbaşkanını hedef almamaya özen gösterenlerin yoğun suçlamalarına ve sert eleştirilerine maruz kalan Cumhurbaşkanlığı Bürosu Başkanı Rahim Meşşai de bugün hükümetin resmi yayın organı olan İran gazetesine bir demeç vererek sessizliğini bozdu.
Velayet-i fakihe bağlı olduklarını belirten Meşşai, Velayet-i Fakih’in gölgesi altında yaşamayı İmam Mehdi’nin evrensel hükümetinde yaşamanın bir egzersizi olarak gördüklerini belirterek velayet-i fakihe tabi olmanın İmam Mehdi’nin gaybette olduğuna inanmanın bir gereği olarak kabul ettiklerini söyledi.
Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad’ın da velayet-i fakihe hem teorik hem de pratik anlamda bağlı olduğunu defalarca ispat ettiğini belirten Meşşai, “şunu açıklıkla söyleyeyim ki hiç kimse Sayın Ahmedinejad kadar velayet-i fakihe teorik ve pratik anlamda bağlılığını ispat edememiştir” dedi.