YDH- Hüsnü Mübarek döneminde arandıkları için İran’da yaşayan aralarında Halid İslambuli’nin kardeşinin de bulunduğu birçok Mısırlı İslamcının ülkelerine dönmeye başladıkları bildirildi.
YDH- Hüsnü Mübarek döneminde arandıkları için İran’da yaşayan aralarında Halid İslambuli’nin kardeşinin de bulunduğu birçok Mısırlı İslamcının ülkelerine dönmeye başladıkları bildirildi.
Londra’da yayımlanan el-Hayat gazetesi, Mısır güvenlik güçleri tarafından arandıkları için İran’da yaşayan İslamcı gruplara mensup kişilerin ülkelerine dönmeye başladığını belirterek Halid el-Islambuli’nin kardeşi ile Usame bin Ladin’in damadının da yakında Mısır’a döneceğini bildirdi.
Yurt dışındaki Mısırlı İslamcılar konusunda araştırmaları olan Muhammed Yasin, el-Hayat’a verdiği demeçte, “İranlı yetkililer 1981 yılında Cumhurbaşkanı Enver Sedat’ı öldüren Yüzbaşı Halid İslambuli’nin kardeşi Muhammed Şevki İslambuli’ye İran’dan ayrılarak Pakistan’a veya Mısır’a gitmesi gerektiğini söylediler. O da Pakistan’ı tercih etti; ancak İran-Pakistan sınırında fenalaştığı için yeniden Tahran’a döndü” dedi.
Bu olaydan sonra İranlı yetkililerin Mısır içişleri ve dışişleri bakanlıklarıyla temaslar kurarak Muhammed Şevki İslambuli’nin kardeşinin Mısır’a dönüşü için zemin hazırladığını belirten Yasin, İran’ın Mısır’da hakkında idam kararı bulunan Muhammed Şevki İslambuli’nin affedilmesi konusunda Mısırlı yetkililerden garanti aldığını ifade etti.
Muhammed Şevki İslambuli’nin çocuklarının birkaç hafta önce Mısır’a döndüğünü belirten Muhammed Yasin, aileleriyle birlikte İran’da yaşamakta olan 25 Mısırlı İslamcının Mısır devriminden sonra Tahran ile Kahire arasındaki ilişkilerin düzelmeye başlamasına paralel olarak ülkelerine gönderileceğini söyledi.
Camp David anlaşmasını imzalayarak İsrail'i tanıdığı için dönemin Mısır Cumhurbaşkanı Enver Sedat'ı öldüren Yüzbaşı Halid İslambuli'nin ismi, İran İslam Devriminden sonra Tahran'daki Mısır büyükelçiliğinin bulunduğu caddeye verilmiş; Hüsnü Mübarek rejimi bu durumu Mısır'la İran arasındaki ilişkilerin normalleştirilememesinin en önemli gerekçesi olarak öne sürmüştü.