İran, Amerikan hazine ve dışişleri bakanlıklarının İran’ın nükleer programını destekleyenlere yönelik yeni yaptırım kararından doğacak sonuçlardan ABD hükümetinin sorumlu olduğunu açıkladı.
YDH- İrna haber ajansına göre bugün bir basın toplantısı düzenleyerek ABD’nin son yaptırım kararını değerlendiren İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Merziye Efhem, Amerikan yönetiminin tutumunu ‘şaşkınlık’ ifadesiyle niteledi.
İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Merziye Efhem, Amerikan yönetiminin bir yandan İran’a yönelik yaptırım kararlarının yasama organı olan Kongre’de alındığını belirtirken diğer yandan Hazine ve Dışişleri Bakanlığı aracılığıyla yaptırım uyguladığını belirterek, bu ‘ölçüsüz tutumundan’ doğacak sonuçlardan Amerikan yönetiminin sorumlu olacağını söyledi.
ABD içinde ve dışında Cenevre anlaşmasını yok etmeye çalışan çevrelerin bulunduğunu belirten Merziye Efhem, “Bu kişiler eksik idrakleri ve kötü anlayışlarıyla anlaşmanın değil yaptırımların nihai çözüm olduğunu sanıyorlar” dedi.
Merziye Efhem, İran’ın nükleer program konusunda karşı tarafın mantıklı endişelerini gidermek için ciddiyetle bir diyalog sürdürdüğünü belirterek Amerikan yönetiminin İran’ın nükleer programını destekleyenlere yönelik yaptırım kararını eleştirdi ve “biz bu tür adımları, yapıcı olmayan ve Cenevre’deki anlaşma çizgisinin dışında adımlar olarak değerlendiriyoruz” dedi.
Amerikan Dışişleri ve Hazine bakanlıkları dün 19 İranlı ve yabancı şirketi nükleer programa destek verdikleri gerekçesiyle yaptırım listesine almıştı.
Abbas Arakçi: ABD’nin yaptırım kararı anlaşmanın ruhuna aykırı
Öte yandan İran Dışişleri Bakan Yardımcısı ve nükleer müzakerecisi Abbas Arakçi, Amerika’nın son yaptırım kararının Cenevre’de varılan anlaşmanın ruhuna aykırı olduğunu belirterek şartları değerlendiremeye başladıklarını açıkladı.
ABD’nin yaptırım kararına ilişkin gerekli değerlendirmeyi yaptıktan sonra uygun bir karşılık vereceklerini belirten Abbas Arakçi, ABD yönetiminin bir taraftan Kongre’den yeni yaptırımlar uygulanmasına karşı olduğunu belirtirken kendisinin bizzat yaptırım kararı almasını ‘şaşkınca bir tutum’ olarak niteledi.
Arakçi “Amerikalılar bu adımı eski yaptırım kararlarının uygulanması olarak açıklıyor ve bu şirketlerin önceki yaptırım kararlarına uymadıkları için yaptırım listesine alındığını söylüyorlar; ancak bizim açımızdan mevcut şartlar işbirliği ruhuyla hareket etmemizi gerektiriyor ve bu tür adımlar ise hiç yapıcı değil” dedi.
