Ulusal Koalisyon adlı Suriye muhalifi örgütün Başkanı Ahmed Carba’nın ABD ziyaretine katılan Kürt muhaliflerden Selahaddin Derviş, görüşmelerin ayrıntılarını anlattı.
YDH- Kurdpress haber ajansı, Ahmed Carba ile birlikte Amerikalı yetkililerle yapılan görüşmelere katılan Selahaddin Derviş’le görüştü.
Barzani’ye yakın Suriyeli Kürt partilerin oluşturduğu Kürt Ulusal Konseyi’nin (ENKS) üyesi olan 58 yaşındaki Selahaddin Derviş, Suriye Kürt Demokratik İlerici Partisi’nin başkanı olan Abdulhamid Hac Derviş’in kardeşi.
-Kurdpress: Suriye Ulusal Koalisyonu’nun ABD ziyareti ve Amerikalı yetkililerle yaptıkları görüşmeler hakkında bilgi verir misiniz?
-Selahaddin Derviş: Biz birkaç gündür üst düzey ABD yetkilileriyle ve Kongre üyeleriyle görüşmeler yapmıştık, bugün de Başkan Obama ile görüştük. Obama bu görüşmede, her şeyden önce Ulusal Koalisyon’a desteğini göstermek istedi. Mevcut Suriye yönetimine ve Suriye krizine ilişkin görüşlerini bizimle paylaştı.
- Obama’nın Suriye konusundaki tutumu neydi? Suriye’nin geleceğine dair yeni bir yönelimi var mı?
- Obama bu görüşmede iki önemli meseleyi vurguladı. Birincisi, Suriye halkının temsilcisi olarak Ulusal Koalisyon’a verdiği destek; ikincisi de Washington’un görüşü olarak Beşşar Esed’in meşruiyetinin olmadığını ve Suriye’nin geleceğinde hiçbir siyasi konumunun bulunamayacağını vurgulamasıydı. O, Beşşar Esed’in çekilmesi ve hiçbir yetkiye sahip olmaması gerektiğini düşünüyor.
Obama’nın ayrıca Suriye Ulusal Koalisyonu’nun faaliyetleri konusunda da sahip olduğu görüşleri bize aktardı. Obama, Suriye Ulusal Koalisyonu’nu birlik ve bütünlük içinde olduğu ölçüde Suriye halkından da kabul göreceğine inanıyor. O bize açıkça Ulusal Koalisyon’un birlik ve bütünlük içerisinde olması halinde Amerika’nın da daha rahat ve açık bir şekilde destek verebileceğini söyledi ve muhaliflerin ayrılık içerisinde olmaması gerektiğini ifade etti.
Obama, Amerika’nın Suriyeli muhaliflerle canlı bir ilişki kurmak istediğini ve bu ilişkinin işlerin ilerlemesini sağlayacağını söyledi ve bizim taleplerimizi ve beklentilerimizi dinledi.
- Size göre Obama’nın Suriye konusundaki en önemli beklentisi neydi?
- Obama açık bir dille Suriye’deki terörizm meselesinden ve şidet yanlısı gruplardan duyduğu kaygıyı dile getirdi. Washington’un bundan duyduğu korkuya değinerek verilen silahların aşırı grupların eline geçmesi durumunda krizin daha da derinleşeceğini ve karmaşık hale geleceğini söyledi.
Biz de terörle ve aşırı gruplarla mücadele konusunda bir programın olması gerektiğini, onların silahları başka ülkelerden ve karaborsadan temin ettiğini söyledik. Silah ve mühimmat akışı kesilmediği sürece bu sorunun mevcut haliyle devam edeceğini belirterek birçok bölgede teröristlerle Esed rejiminin işbirliği yaptığını ve birbirlerini desteklediğini ifade ettik.
- Peki bizzat siz de Obama ile konuştunuz mu? Suriyeli bir Kürt olarak Kürtlerin talep ve beklentilerini Obama’ya iletebildiniz mi?
- Ben de siyasi komitenin bir üyesi olarak sayın Obama ile görüşmeye katıldım. Ancak toplantının hepimizin ayrı ayrı konuşabileceği bir çerçevesi yoktu. Biz, ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Bayan Susan Rice ile yaklaşık 2.5 saat görüştük. Sayın Obama da bu görüşme sırasında bize katıldı. Bu görüşmede Ahmed Carba, 5 dakikalık kısa bir açıklama yaptı. Bizler Obama’nın konuşmalarını dinledik. Yarım saatlik görüşmenin çoğu Obama’nın konuşmasıyla geçti.
Ama bayan Susan Rice ve ekibi ile görüşmemiz ayrıntılıydı. Suriye krizinin tüm boyutlarını ayrıntılı olarak anlattık. Suriyeli muhalifler olarak bizim faaliyet mekanizmamız ele alındı. Faaliyetlerimizin daha homojen olabilmesi ve somut ilerlemeler kaydedebilmemiz için hangi yöntemlerle çalışmamız gerektiğini, Amerika’nın da bizi daha fazla nasıl destekleyebileceğini, işbirliğimizin hangi temel ve yöntemlerle olacağını konuştuk.
- Siz, Obama’nın aşırı ve terörist grupların faaliyetlerinden korku duyduğunu söylediğinden bahsettiniz. Acama Obama veya başka bir değişle ABD, bu gruplarla mücadeleye ilişkin bir özel tedbir öngörüyor mu?
- Şunu açıkça söyleyebilirim ki bu konuda somut ve derli toplu bir programları yok, sadece korku ve kaygılarını dile getiriyorlar.
- Özgür Suriye Ordusu’na silah ve mühimmat yardımı sözü veriler mi?
- Onlar bizim taleplerimizi ve beklentilerimizi dinlediler. Tabi daha sonra gerekli değerlendirmeyi yapıp nihai kararı vereceklerdir. Aslında silah gönderilmesi konusunda belirli bir vaatte bulunmadılar. Fakat şunu bir kez daha tekrar etmeliyim ki Amerika’nın her yerinde ve kurumunda konuştuğumuz tüm politikacıların ortak sözü Beşşar Esed’in gitmesi gerektiğiydi.
- Siyasilerle, akademisyenlerle ve yetkililerle görüşmelerinizde Suriye Kürtlerinin durumuyla ilgili konuşabildiniz mi? Amerikalıların Kürtler konusunda bilgi edinmek istediklerini hissettiniz mi?
- Evet birçok oturumda ayrı görüşmelerimizde benden sordular. Ben, Suriye Kürt Ulusal Konseyi üyesi bir Kürt politikacı olarak tanıtıldım. Onlar da Suriye Kürtlerini toplumsal, kültürel ve siyasal konumunu ve sorunlarını bana sordular. Ben de onlara uzun yıllar boyunca Kürtlere nasıl zulümler yapıldığını anlattım. Kürtlerin taleplerini ve Kürtler açısından Suriye’nin gelecekteki yönetim modelinin nasıl olması gerektiğini söyledim. Suriye’nin geleceğinde Arapların ve Kürtlerin nasıl bir konuma sahip olması gerektiğini söyledim. Amerikalıların bu konuyu çok merak ettiklerini ve bu konuda daha fazla bilgi sahibi olmak istediklerini gördüm.
- ABD ziyaretinden ne ölçüde memnun kaldınız? Bir haftadır ABD’de bulunuyorsunuz, bu ziyaretle elde ettiğiniz kazanımdan memnun musunuz? Suriye krizi ile ilgili olarak yakın zamanda bir değişim bekliyor musunuz?
- Şahsen ABD’ye yaptığımız bu ziyaret belirli bir ölçüde olumlu oldu, olumlu etkiler bırakacağını sanıyorum.
- Yeni bir Cenevre müzakeresi umudu var mı? Suriyeli muhaliflerle hükümet yeniden masaya oturabilir mi?
-Hayır şu anda yeni bir Cenevre müzakeresinden eser yok. Müzakere yolu kapanmış gözüküyor. Bu yol ileride açılır mı bilemiyorum. Bu konu gündeme gelmedi.