“Suriye’nin işgal altındaki tüm topraklarını kurtaracağız”

img
“Suriye’nin işgal altındaki tüm topraklarını kurtaracağız” YDH

Suriye Cumhurbaşkanı Beşşar Esed, Amerika’nın Suriye’deki yasadışı varlığına dikkat çekerek ne şekilde olursa olsun Amerika’nın Suriye’den mutlaka çıkarılacağını söyledi.




YDH-Rusya el-Youm’a demeç veren Suriye Cumhurbaşkanı Beşşar Esed, Suriye’nin tüm topraklarının terörist grupların veya onları destekleyen devletlerin işgalinden kurtarılacağını söyledi.

Cumhurbaşkanı Beşşar Esed, şunları söyledi:

“Savaş meydanında ilerleme kaydettikçe ve her bir bölgeyi kurtardıkça çatışmalarda sona yaklaşıyoruz. Her zaman söylediğim gibi yabancı güçlerin müdahalesinin olmaması halinde Suriye’deki sorunun çözümü bir yıldan uzun sürmeyecektir.

Suriye ordusunun her ilerleyişi, siyasi süreçteki her gelişme, istikrara daha fazla yaklaştırıyor. Düşmanlarımız, özellikle de Amerika’nın liderlik ettiği düşmanlarımız, onların Avrupa’daki ve bölgedeki kuklaları, Suriye içindeki piyonları çatışmaların sona ermesini geciktirmeye çalışıyor.

Bunu terörizmi daha fazla destekleyerek, Suriye’ye daha fazla terörist göndererek veya siyasi süreci engellemeye çalışarak yapıyorlar. Ancak bu konuda biz başarılı olacağız.”

Savaş en kötü seçenek

“Savaş en kötü seçenektir; sanırım tüm Suriyeliler bu konuda görüş birliğine sahiptir. Ama bazı durumlarda bundan başka seçeneğiniz kalmıyor. Çünkü el-Kaide, Nusra, IŞİD ve benzer zihniyete ve aynı ideolojiye sahip olan diğer gruplar, diyaloga yanaşmıyorlar. Onların hiçbir siyasi planı veya önerisi yok, yalnızca karanlık ideolojileri var. Dolayısıyla onlara karşı güç kullanmaktan başka seçenek yok.

Bununla birlikte biz eş zamanlı olarak diğer bölgelerde uzlaşma süreçlerini uygulamaya başladık. Sanırım en iyi seçenek uzlaşmanın sağlanmasıdır. Bizim planımız budur; ama bu konuda başarılı olunamazsa başvurulabilecek tek yol güç kullanmaktır.”

Suriye’nin tamamını kurtaracağız

“Her zaman şunu söylüyoruz: Suriye’nin tamamını kurtaracağız, Suriye topraklarının bir bölümünü devlet kontrolünün dışında bırakmamız imkansız bir şeydir. Bu doğaldır.

Düşmanların Suriye halkını etnik ve mezhebi olarak bölme ve parçalama planı başarılı olmadı. Şu an Şam’da, Halep’te, Humus’ta, Suriye devletinin kontrolü altındaki her yerde istissız bir şekilde Suriye toplumunun tüm kesimleri yer alıyor. Bu bir gerçekliktir.”

Uzlaşma temel öncelik

“En başından beri dedik ki Suriye vatandaşlarının kanının dökülmesini önlemek için her adımı atmak gerekir. Her türlü plana -hatta karşı taraf kötü niyetli olsa dahi- eşlik ettik. Bu planlardan bazıları kötü niyetle sunuldu. Buna rağmen biz onlara da eşik ettik.

Bugün şu gerçeklik var: Suriye’nin hangi bölgesine giderseniz gidin uzlaşmayla elde edilmiş sonuçları görürsünüz. Bu, benim söylediklerimin delilidir.  

Bu politika olmasaydı, Suriyelilerin kanının dökülmesini önleme çabası ve niyeti olmasaydı, halkla görüşmeler olmasaydı bu uzlaşmalar gerçekleşemezdi.

Amerika’nın Nusra’dan sonraki kozu SDG

“Halep’in kurtarılmasıyla, ardından Deyr Zor’un kurtarılmasıyla, ondan önce Humus’un şimdi de Şam’ın kurtarılmasıyla Amerika Suriye’deki kozlarını kaybetti. Onlarına asıl kozu Nusra Cephesi’ydi. Onu “ılımlı” diye niteliyorlardı. Ancak gerçekler ortaya çıkıp da bu grubun ılımlı olmadığı ve el-Kaide olduğu ortaya çıkınca onlar başka bir koz arayışına girdiler.

Bu koz şimdi ‘Suriye Demokratik Güçleri’dir.” Sahada da görüldüğü ve demin sizin de söylediğiniz gibi biz şu an Suriye’deki terörist grupları yenerek ilerliyoruz. Şu an Suriye’deki tek sorun Suriye Demokratik Güçleri’dir.

SDG’ye karşı iki seçenek

Onlara iki seçenek öngörüyoruz: Birinci seçenek şudur. Biz şu an müzakere kapılarını açtık. Çünkü çoğunluğu Suriyelidir. Onların ülkelerini sevdiği ve yabancıların maşası olmak istemediği varsayımı söz konusudur. Bizim varsayımımız budur.

Onlarca yıldır bizim hiçbirimizin Amerika’ya güvenimiz yoktur. Sadece savaş sebebiyle değil, onların her zaman söylediklerinin tersini yapmaları sebebiyle. Onlar her gün yalan söylüyor.

Dolayısıyla bizim tek bir seçeneğimiz var o da Suriye vatandaşları olarak sonsuza kadar bir arada yaşamak. Bu, birinci seçenektir.

İkinci seçeneğe gelince. Eğer birincisi olmazsa biz bu bölgeleri kurtarmak için güç kullanırız. Amerika mevcut olsun veya olmasın başka seçeneğimiz yok. Burası bizim ülkemizdir ve buraları kurtarmak bizim hem hakkımız hem de görevimizdir.

Amerikalılar Suriye’yi terk etmek zorunda

“Amerikalılar Suriye’yi terk etmelidir ve her ne şekilde olursa olsun terk edecektir. Onlar hiçbir yasal dayanak olmaksızın Irak’a girdiler. Ama daha sonra bakın başlarına ne geldi? Onların bundan ders alması gerekir. Irak da istisna değil, Suriye de istisna değil. Halklar artık bu bölgede yabancıların varlığını istemiyor.     

İsrail, korktuğu için tehdit ediyor

Suriye Cumhurbaşkanı Beşşar Esed, gazetecinin “İsrail Enerji Bakanı aynen şu ifadeyi kullandı: ‘İsrail sizi ve devletinizi yok edecek’ siz bundan dolayı endişeli misiniz? Bu tehdidi nasıl görüyorsunuz?” şeklindeki sorusuna cevaben de şunları söyledi:

“Ben doğduğum günden beri, -yani benim kuşağımı ve Suriye’deki yeni kuşakların çoğunu kastediyorum- İsrail’in saldırı tehditleri altında yaşadım. Dolayısıyla ‘korkuyorum’ sözü anlamsızdır.

İsrailliler, 70 yıldır terör, katliam ve işgal yapmaya alışkındır. Ancak onlar bu işleri tehdit etmeden gerçekleştirirler. Peki şimdi neden tehdit yöntemine başvuruyorlar.

Bu, onların korktuklarının göstergesidir. Bu, bir çeşit histeri nöbetidir. Çünkü onlar sevgili dostlarını kaybediyorlar. Onların sevgili dostları Nusra ve IŞİD’dir. İşte bu yüzden onlar son zamanlarda dehşet duygusu içindeler, biz onların duygularını anlıyoruz.”

İçerideki piyonlarıyla hava savunma sistemlerimizi yok etmek istediler

Suriye Cumhurbaşkanı Beşşar Esed, siyonist rejimin Suriye’yi hedef alan hava saldırılarıyla ilgili bir soruya cevaben de şunları söyledi: “Aslında Suriye’deki piyonlarının hedefi, onların Suriye’deki askeri tesislere her saldırısından önce hava savunma sistemlerini imha etmekti. Onların hava savunma sistemlerine saldırmaları işte o zaman sürpriz olurdu.

Zira bu hava savunma sistemlerinin “barışçı gösteriler” veya “ılımlı muhalifler” diye niteledikleri şeylerle hiçbir ilgisi yoktu.   

Silahlı grupların Suriye’deki hava savunma tesislerine saldırmaları, İsrail’in bu teröristlerle doğrudan ilişki içinde olduğunun bir başka kanıtıydı. Çünkü onlar bu hava savunma üslerine saldırdılar, hava savunma sistemlerinin büyük bir kısmını imha ettiler.

Buna rağmen şimdilerde Rusya’nın desteği ile şu an hava savunmamız her zamankinden daha güçlü. İsrail’in, Amerika, İngiltere ve Fransa’nın yaptıkları son saldırılarda da şu an bizim durumumuzun iyi olduğu görüldü.

Şimdi sorunuza cevaben şunu söyleyeyim: Bizim için tek seçenek hava savunma sistemlerimizi iyileştirmek. Bu, yapabileceğimiz en iyi şey ve bunu yapıyoruz.

İran’ın Suriye’deki varlığı

Suriye Cumhurbaşkanı Beşşar Esed, İran’ın Suriye’deki askeri varlığıyla ilgili bir soruya verdiği cevabında da şunları söyledi:

“Suriye’de İran askeri güçleri yoktur. Suriye’de hiçbir zaman İran askeri güçleri olmadı. Eğer böyle bir şey olsa bu gizlenemez; ayrıca İran güçleri olsa, bu güçler Suriye’de bulunuyor demekten de çekinmeyiz.

Biz Rusları davet ettik, İranlıları da davet edebilirdik. Suriye’de İran’ın Suriye ordusuna yardım eden subayları var. Ama İran’ın Suriye’de askeri güçleri yok. Onların bu konudaki yalanlarını ortaya çıkaran daha açık bir gerçeklik de şudur: Birkaç hafta önceki son saldırılarında İranlılara ait üslere saldırdıklarını iddia ettiler. Onlarca Suriyeli şehit oldu veya yaralandı; ama onlar arasında tek bir tane dahi İranlı yoktu.

Dolayısıyla Suriye’de İran güçleri olduğunu nasıl söyleyebiliyorlar? Bunlar tamamen yalan. Biz her zaman söylüyoruz. Bizde İranlı subaylar var ve onlar bizim ordumuzla birlikte çalışıyorlar; ama bizde İran güçleri yok.”

Kimyasal saldırı iddiaları

Suriye Cumhurbaşkanı Beşşar Esed, kimyasal saldırı iddialarıyla ilgili bir soruya da şu cevabı verdi:

“Bizde kimyasal silah zaten yok. Suriye’deki savaş Suriyelilerin kalplarını kazanmak içindi. Asıl savaş buydu ve biz bunu başardık. Bizi destekleyen sivillere karşı nasıl kimyasal silah kullanabiliriz?

Doğu Guta kurtarıldıktan sonra oraya giden batılı gazeteciler bile “biz halka sorduk oradakiler, hiçbir kimyasal saldırı olmadığını söylediler” dedi. Bütün bu hikaye Suriye’ye saldırmak için sadece bir bahaneydi.”

ABD’nin yasadışı varlığı

Suriye Cumhurbaşkanı Beşar Esed, Amerika’nın Suriye’deki yasadışı varlığı ile ilgili bir soruya verdiği cevapta da şunları söyledi:

“Amerika ve Batıdaki ve bölgedeki kuklalarının boyun eğeceği uluslararası yasalar olmadıkça bu tür saldırıları önlemenin garantisi yok. Bir süre önce böyle bir saldırı oldu, geçtiğimiz nisan ayında da olmuştu başka zamanlarda da olabilir.”

Trump’ın üslubu kendini yansıtıyor

Suriye Cumhurbaşkanı Beşşar Esed, Amerikan Başkanı Donald Trump’ın kendisi için kullandığı “hayvan” ifadesiyle ilgili yöneltilen ‘Sizin Amerikan başkanı için kullandığınız bir lakap var mı?’ şeklindeki bir soruya da şu cevabı verdi:

“Bu benim üslubum değil, dolayısıyla benzer bir üslup kullanamam. Bu, onun üslubudur ve onun kendisini yansıtmaktadır.  Bizde meşhur bir söz vardır. Söz, söyleyen kişinin özelliğini yansıtır derler. Onun bu sözü beni hiçbir şekilde etkilemez. Böylesi bir üslubun hiç kimseyi de etkilememesi lazım.

Siz etkileyebilecek tek şey güvendiğiniz halkın sözleridir. Dengeli, akıllı ve ahlaklı insanların sözledir. İster olumlu, isterse olumsuz olsun sizi etkileyebilecek olan budur.”

Suriye’de iç savaş olmadı

Suriye Cumhurbaşkanı Beşşar Esed, Suriye krizi için kullanılan ‘iç savaş’ nitelemesi ile ilgili olarak da şunları söyledi:

“Suriye’de iç savaş olmadı. Başından beri Batı’nın Suriye hükümetini devirmek için seferber ettiği piyonlar vardı. Biz Suriye’de iç savaş yaşamadık. Suriye’de 7 yıl iç savaş olsaydı, ülke şu anda bölünürdü.”

ABD ve Rusya çatışması yaşanmak üzereydi

Başkan Beşşar Esed, bir başka soruyla ilgili olarak da şunları söyledi:

“Suriye’de Rus güçleriyle Amerikan güçleri arasında doğrudan bir çatışmaya çok yaklaşmıştık; ancak her iki tarafın dirayeti sayesinde bu çatışma önlendi. Çünkü böylesi bir savaşın başta Suriye olmak üzere dünyada hiç kimseye bir yararı yok.

Bizim Suriye’de istikrarı yeniden sağlamak için Rusya’nın desteğine ihtiyacımız var; ama Amerika’nın da aptallıktan sakınmasına ihtiyacımız var.”