İsrail'in Şam havaalanını hedef alan füze saldırısı, hedefi propaganda olan umutsuzca bir kışkırtma saldırısından ibaret.
YDH- Rey el-Youm gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Abdulbari Atvan, İsrail’in Şam havaalanına yaptığı son füze saldırısını değerlendirdi.
***
İsrail’in Şam uluslararası havaalanına füze saldırısında yeni olan ne? İran nakliye uçağı imha mı edildi? Bunun İdlib’in savaşı hazırlıklarıyla ilgisi ne? Suriye, İran ve Rusya’ya hangi mesajı iletmek istiyor?
Tüm taraflar nefeslerini tutmuş İdlib savaşını beklerken, Suriye haber ajansı SANA, askeri sözcüden; İsrail’in Şam uluslararası havaalanına füze saldırısı yaptığını, hava savunmasının buna karşılık verdiğini ve bu füzelerden bazılarının düşürüldüğünü nakletti.
Bu füze saldırısıyla ilgili iki rivayet var:
- Birincisi: Muhaliflere yakın olan ve merkezi İngiltere’de bulunan Suriye İnsan Hakları Gözlemevi’nin Müdürüne göre füzeler, havaalanı yakınlarındaki bir silah deposunu hedefledi.
- İkincisi: İbranice Kanal-2 televizyonunun haberinde dile getirdiği İsrail rivayetine göre ise füzeler, Suriye ordusu veya Hizbullah’a silah taşıyan İran’ın Boing tipi bir uçağını Şam havaalanına indikten bir saat sonra imha etti.
***
İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu, bu füze saldırısının arkasında hükümetinin bulunduğunu kabul etmedi; ancak bugün Suriye ile Hizbullah’ı işaret ederek “İsrail düşmanlarının gelişmiş silah edinmelerini engellemek için harekete geçti” ifadesiyle dolaylı bir imada bulunmuş oldu.
İsrail askeri liderlerinin geçen yıl bir F-16 uçağının düşürülmesinden beri Suriye’ye yönelik saldırılarda uçak kullanmaması ve başka bir uçağının daha düşmesinden sakınmak için füze kullanması dikkat çekici. Bu durum, Suriye hava savunmasının bu tür uçaklara karşı koyma konusunda çok donanımlı olduğunu gösteriyor.
İsrail, geçen 18 ay boyunca çoğu İran’ın Suriye içindeki mevzileri olmak üzere 200’den fazla hedefi vurduğunu açıkladı. Bu rakamın doğruluğunu sorgulayacak veya teyit edecek bir kanıta sahip değiliz. Ancak saldırıların büyük bir kısmının başarısız olduğuna, İran’ın Suriye’deki askeri varlığını sona erdirmediğine, durumun hala aynı olduğuna ve güçlerin daha da arttığına dair kanıtlara sahibiz; bu birincisi.
İkincisi, son dönemde Guta’nın tamamını, Suriye’nin güneyini (Dera) geri alan Suriye Arap Ordusu’nun gücünü zayıflatmadığına, üçüncüsü de Lübnan Hizbullah’ının cephaneliğindeki füze ve askeri teçhizatın gün geçtikçe arttığına dair kanıtlara sahibiz.
İsrailli haber sitesi MAKO, Pazar günü istihbarat kaynaklarından “İsrail ordusu, bir sonraki Lübnan savaşında 2006’daki Temmuz savaşındakinden üç kat büyük bir kuvvetle uğraşacak” diye nakletti. Ayrıca, Hizbullah’ın bu savaştaki övüncüyle uyumadığını, saldırı gücünü arttırmaya devam ettiğini 150 binden fazla füze edindiğini ve aynı anda bunların yüzlercesini fırlatabileceğini sözlerine ekledi.
İsrailli askeri liderleri ne endişelendiriyor? Bize göre sadece bu füzelerin sayısı değil, aynı zamanda hedeflerine isabet oranının yüksekliği. Sayın Nasır ed-Duveyle, (Kendisi, Kuveyt ordusunun subaylarındandı ve Savunma Bakanlığında askeri danışmanlık yaptı) Twitter’daki hesabından yaptığı açıklamada şöyle dedi: “İran’ın dört kısa menzilli füzesi (300 km) Kürdistan Bölgesi’ndeki İranlı muhaliflerin karargah binasına isabet etti. Biri, doğrudan binaya isabet etti ve onu yıktı. Diğeri dört metre öteye, geri kalan ikisi de çevresine düştü. Körfez’dekilerin askeri planlarını savunma güçlerini gözden geçirmesi gerekiyor.” O, burada bir askeri uzman olarak bu füzeleri ve etkinliğini abartmıyor. Sadece Körfez ülkelerini uyarıyor ve onlara karşı koyacak gelişmiş bir silahlanma programı talep ediyor. Ya da biz böyle anlıyoruz.
***
Şam havaalanını hedef alan füze saldırısına geri dönersek bunun, birinci derecede hedefi propaganda olan umutsuzca bir kışkırtma saldırısı olduğunu ifade ediyoruz.
Suriye ordusunun Dera’yı Rusya’nın desteği ile geri alıp devletin egemenliğine katmasını ve burayı kontrol altında tutan silahlı grupların ortadan kaldırılmasını engellemedeki müthiş başarısızlıktan sonra İsrail’deki karışık durumu yansıtıyor. İsrail askeri liderliği, bu silahlı gruplardan 12 tanesini, İran askeri güçleriyle diğer askeri uzantılarını Suriye’den çıkarmak amacıyla eğitip silahlandırdığını açıkladı.
Kesin olan şu ki çoğu askeri uzmanların görüşüne göre İsrail’in bu füze saldırısının şu an İdlib savaşına odaklanmakla meşgul olan İran ve Suriye üzerinde sınırlı bir etkisi olacak. Ancak bu, Suriye’ye yapılan bu açık saldırganlığın ve daha önceki diğer saldırıların önümüzdeki günlerde cevapsız kalacağı anlamına gelmez.
Yüce Allah mühlet verir ama ihmal etmez
Çeviri: YDH