Türkmeneli’nden Kürdistan anayasası yorumu

img
Türkmeneli’nden Kürdistan anayasası yorumu YDH

SAAF-Türkmeneli Partisi Kürdistan anayasası ile ilgili değerlendirmelerde bulunan bir açıklama




SAAF-Türkmeneli Partisi Kürdistan anayasası ile ilgili değerlendirmelerde bulunan bir açıklama yayınladı. Türkmeneli Partisi Siyasi Danışmanı Hüseyin Avni Mehmet Ali tarafından yapılan değerlendirmede şu ifadelere yer verildi.

 

 

Anayasa, demokrasiyi benimseyen, sosyal adaleti arzulayan, insan haklarına saygı gösteren herhangi bir siyasi sistemin kuruluşunun temel taşıdır. Ayrıca, anayasa bütün yasa ve kanunların üstündedir. Anayasa, yeni, özgürlükçü, demokrat toplum kurmaya yönelik istikrar ve güven içinde yaşamayı hedefleyen gelecek nesillerimizi için bir güvencedir. Yukarıda sıraladığımız gerçeklere inanarak, Kürt Anayasası'nın tasarısında yansımasını görmek için tasarıyı incelemeye aldık. Tasarının maddeleri içindeki çelişkileri notlar şeklinde aşağıda belirtiyoruz.

 

Tasarıdan seçtiğimiz maddeler hakkında görüş ve fikirlerimiz her maddeyi takiben özel olarak bildireceğiz.

 

Dibace:

Kürt Anayasanın dibacesi, anayasanın önceliklerini ve hedeflerini açıklayacak şekilde yazılmıştır. Bir başka değişle anayasanın genel çerçevesini temsil etmektedir. Bu dibacenin yazılışında en dikkat çekici nokta, Kalıcı Irak Anayasası'nı esas alınmamsıdır. Zira, Irak Anayasası dibacesinde ''Bu anayasaya bağlılık, Irak için halklarının, topraklarının ve egemenliğinin güvencesidir.'' geçmişken Kürt Anayasası'nın dibacesinde, ''Irak Kürdistan'ı hiçbir zaman Arap Irak'ın bir parçası olmamıştı… veya Irak'ın sınırı, Himrin tepelerinden kuzeyine uzanmamıştır'' geçmektedir. Bu bağlamda Irak'ın siyasi partileri, Kürt Anayasası'nı ''Kürdistan Bölgesi’nin Irak’a ait olduğunu içermediği için'' reddedilmesini istiyorlar.

 

 

Madde (2):  

Birinci: Irak- Kürdistan, Duhok Vilayetinin bugünkü idari sınırlarıyla Kerkük, Süleymaniye, Erbil vilayetleri ve Musul vilayetinin Akra, Şeyhan, Sıncar, Telafer, Tilkef, Karakuş ilçeleri; Zummar, Baaşika, Eski Kelek nahiyeleri, ayrıca Diyale vilayetinin Hanekin, Mendeli ilçeleri ile Vasıt vilayetinin Bedre, Cessan ilçeleri'nin 1968'teki idari sınırlarından oluşmaktadır.

 

İkinci: Kürdistan Bölgesi'nin idari sınırları çizilişinde Federal Anayasa'nın 140'ncı maddesi esas alınır.

 

Not:

Birinci: 

Irak Geçici İdari Yasası (53) maddesinin A fıkrası ve Kalıcı Irak Anayasası'nın 143'ncü maddesi, Kürdistan'ın sınırlarını çizmiştir. Dolayısıyla, Kürt Anayasası'nda bu konuya ilişkin içerik Kalıcı Irak Anayasası'yla ters düşmektedir. Kürdistan Bölgesi'nin sınırı ve Kerkük Meselesi Irak Anayasası'nın yapısındaki tartışmalı konulardan biridir. Dolayısıyla, Irak siyasi kütleleri, Kürtlerin isteklerine karşı koyarak, Kürtlerin sırf ırk esasına dayalı kent, ilçe ve nahiye koparıp Kürdistan Bölgesine ilhak edilmesini haklı bulmuyor. Zira, Kürt hükümeti Kerkük vilayeti, ve Musul, Diyale, Vasıt vilayetlerin bazı ilçelerinin Kürt kimlikleri üzerinde ısrar etmektedir.

 

Özellikle Kerkük'ün doğru ve gerçek kimliği kesinleşmeden Kerkük Vilayetinin Kürdistan Bölgesinin idari haritası içersinde gösterilmesi gibi şeyler illegal, yasadışı dayanaksız şeylerdir. Nitekim, Irak Anayasası sözde Kürdistan’dan koparılmış bölgelerin geri verilmesini içermemektedir. Dolayısıyla, Kürt Anayasa tasarısında benimsenen sınırlar, geleceğe yönelik isteklerine aykırı olan kent ve kasabaları ilhakta ısrar edilmesi, ülkeyi bir ulusal birlik krizine sürükleyeceği kuşkusuzdur.

 

İkinci: Kalıcı Irak Anayasası'nın 140'ncı maddesi, Kürdistan sınırını çizmekle alakadar olmayıp, tartışmalı bölgelerin normalleştirilmesini içermektedir. Bu maddenin işaret ettiği referandum, normalleştirmeyle alakalıdır. Söz konusu madde, sınırların çizilişi başlığı altında geçmediğine göre, sınırların çizilmesiyle hiçbir ilişkisi bulunmamaktadır.

 

Madde (3):

Irak- Kürdistan sınırları içersinde yeni bir bölge kurulamaz.

 

Not:  

Bu maddenin içeriğini Kürdistan anayasası değil, Kalıcı Irak Anayasası belirleyip kesinlik kazandıracaktır. Ayrıca bu maddenin içeriği, Kürdistan bölgesi halkının Kürt olmayan kesimlerinin hak ve kaderlerini belirlemek haklarını kuşatmaktadır. Bu da kendi Kürt anayasasının 8'nci maddesiyle çelişmektedir. Zira, 8'nci madde ''Irak-Kürdistan halkının kendi kaderini kendileri belirleme hakkına sahiptir.'' ifadesi geçmektedir. Ayrıca, Kalıcı Irak Anayasasın (125'nci) maddesi Türkmen ve Kıltasurilere yerel idarelerde özerklik kurma hakkı tanımıştır. Oysa, Kürt anayasası Türkmenlere ve Kıltasurilere verilen hakları görmezden gelmektedir.

 

Türkmenler Kürt vilayetlerinde ikinci milliyet olduklarına göre Kürdistan Anayasası'nın,  bu kusuru hiçbir şekilde örtbas edilemez. Türkmenlerin Irak'ın nüfusunun yüzde 13’ünü teşkil ederken Kürtler yüzde 18’ini teşkil etmekteler. Bu şekilde Kürtler tarafından teşkil edilmesi istenen bölge nüfusunun yüzde 41'ni Türkmenler oluşturacaktır. Ayrıca, Türkmenlerin bölgesi Irak haritalarında Kürt ağırlıklı bölgenin yüzölçümüne denk gelmektedir. Yani, iki bölgenin her birinin yüzölçümü 500000 kilometre karedir.

 

 

Madde: 6

Birinci: Irak - Kürdistan halkı, yasa gereği bölge vatandaşlarından Kürt ve öbür milliyetlerden (Türkmen, Kılt, Asuri, Ermeni ve Araplardan) oluşmaktadır.

 

İkinci: Bölge Makamları, bölgede vatandaşlık haklarını yasayla belirler.

 

Not:

Maddenin birinci fıkrasında Kürt milliyeti, temel milliyet olarak geçerken, Kürt olmayanlar ''öbür milliyetler'' başlığı altında geçmesi veya ayraç içine sığdırılmasının hedefi, Kürdistan bölgesinde Kürt olmayan halkları küçültmektir. Üstelik, söz konusu fıkrada Arapları, kendilerinden daha az nüfusa sahip olan Kıldasuri ve Ermenilerden sonra sıralanmayla, bu milliyete yönelik küçültme ve Kuzey Irak'ta hak ve rollerini kısıtlamak, bu veya şu şekilde istenmektedir. Bu da Kürt Anayasası aleyhinde bir başka kusurluk sayılır.Zira, Irak'ın kuzeyinde yaşayan Arapların gerçek nüfusu, Kıldasuri ve Ermenilerden daha fazla olduğu gerçeğine aykırıdır. 

 

Maddenin ikinci fıkrasında geçen, ''Bölge vatandaşlık hakları yasayla belirlenir'' Irak anayasasıyla ters düşmektedir. Zira, Irak anayasasında benzer bir ifadeye rastlanmamaktadır.

 

Madde ( 7 ) :

Bu anayasa, Kürdistan halkının çoğunluğunun Müslüman kimliğini vurgular. İslam şeriatının ilkeleri, temel yasama kaynaklardan biridir. Ayrıca bu anayasa Hıristiyan, Yezidi ve diğerlerinin inanç ve dini vecibeleri yerine getirmek özgürlüğünü güvence altına alır.

 

Not:

Bu madde Kalıcı Irak Anayasası'yla çelişmektedir. Kürdistan Anayasası, İslam dininin Kürdistan Bölgesi'nde resmi din alınmaması; üstelik İslam'ın yasamada başlıca kaynak olmadığı ifadesiyle Kalıcı Irak Anayasası'yla çelişmektedir.

 

 

Madde ( 8 ):

Irak- Kürdistan halkı, kendi kaderini tayin etmek hakkına sahiptir. Kürdistan halkı bu hak gereği, siyasi konumunu belirlemek ve ekonomik, sosyal, kültürel kalkınmasında özgürdür. Irak halkı, Federal Anayasa ve çoğulcu, demokrat, parlamenter federal sisteme, bireysel ve toplu insan haklarına bağlı kaldıkça Kürdistan halkı  gönüllü olarak Irak'ın halkı, yurdu ve egemenliğiyle birleşmeyi özgürce seçmiştir. Kürdistan halkı, geleceğini belirlemek ve siyasi konumunun tayın etmesinin seçimini aşağıda belirlenen durumlarda gözden geçirebilir:

 

Birinci: Federal Anayasasının dokunulmazlığının çiğnemek anlamına gelen: Federal sisteme bağlılıktan veya demokratik anayasal temel ilkeleri, bireysel ve toplumsal insan haklarından geri adım atılırsa,

 

İkinci: Kürdistan'nın demografik yapısını değiştirmek veya değiştirilmesinin neticelerini gidermemek, Kürdistan'da Irk ayrımcılık siyaset izlemesiyle Federal Anayasasını 140'nci maddesinin anayasal bağlılıktan geri adım atılırsa.

 

Not:

Bu maddenin yazılışı, Kürdistan Bölgesi'nin Irak'a bağlı kalmanın bir şart gibi koyulması kabul edilemez. Çünkü, Kürt partiler Saddam rejiminin düşüşünden bugüne kadar kendileri ırk ayrımcılığı, sürekli demografik yapı değiştirmekle suçlanmaktalar. Bu politika, Kürt partilerin Kerkük, Musul, Diyale vilayetlerinde yer üzeri uygulamalarında ve siyasi söylemlerinde açıkça görülmektedir.

 

 

Madde (12 ) :

Birinci: Irak- Kürdistan Bölgesi'nin özel bayrağı, Federal Irak bayrağı yanı sıra göndere çekilir. Kürdistan Bölgesi'nin sembolü, milli marşı, milli bayramı (Nevruz ) vardır. Bu yasayla belirlenir.

İkinci: Kürdistan bayrağı, ortasında 21 ışınlı sarı güneş, kırmızı, beyaz ve yeşil renklerden oluşur.

Üçüncü: Madalyalar, nişanlar, resmi tatiller yasayla düzenlenir.

 

Not:

Kalıcı Irak Anayasası, Irak'ın bayrağı Irak'ın çeşitli milletlerinin yapısını yansıtacak şekilde düzenlemesine göre Kürdistan Bölgesi bayrağı bölge halkının tümünün sembolü olmalıdır. Aynı şeyler milli marş ve Kürdistan'da yaşayan çeşitli milletlerin bayramları için geçerli olmalıdır. Dolayısıyla, Kürdistan Bayrağı şekillenme ve tasarlanmasında Türkmenlerin Milli Bayrağı'nı da göz önünde bulundurulmalıdır                

 

 

Madde ( 13 ) :

Kürdistan Bölgesini savunmakla görevlendirilen Peşmerge Kuvvetleri vardır. Bu kuvvetlerin görevleri, teşkilatları yasayla düzenlenir. Yasa dışında silahlı milisler kurulamaz.

 

Not:

Peşmerge güçleri salt siyasi parti güçleridir. Mensupları sadece Kürt milliyetinden oluşmaktadır. Dolayısıyla, bu güçler hiçbir şekilde Irak- Kürdistan'nın çeşitli milletlerini temsil etmemektedir. Oysa, Kalıcı Irak Anayasa'nın 9'ncü maddesinde ''Irak Silahlı Kuvvetleri ve Emniyet Güçleri Irak halkı'nın oluşturan kesimlerden ayrımcılık göstermeksizin dengeli bir şekilde oluşturulur. Siyasetle ilgilenmez'' ifadesi geçmektedir.

 

 

Madde ( 14 ):

Birinci:Bölgede Kürtçe ve Arapça birer resmi dillerdir. Bölge halkının, mevcut eğitim kuralları çerçevesinde devlet okullarında çocuklarını Türkmence, Asurice ve Ermenice gibi anadillerin öğretilmesini sağlama hakları bu anayasayla güvence altına alınmıştır.

İkinci: Türkmence ve Asurice bu toplumların nüfusları yoğun olduğu idari birimlerinde Kürtçe ve Arapça yanı sıra diğer iki resmi dildir, bu yasayla düzenlenir.

Üçüncü: Resmi dille ilgili Federal Anayasa'nın 4'ncü maddesi, Bölgede hükümlerinin uygulanması için herhangi bir yasal elverişliğinde, esas alınır.

 

Not:

Kalıcı Irak Anayasası ''Türkmence ve Asurice bu toplumların nüfusları yoğun olduğu idari birimlerinde diğer iki resmi dildir.'' ifadesi geçmiştir. Oysa, Kürt Anayasası'nda yasayla belirlenir fazla ifadesi geçmektedir.  Maddenin, bu şekliyle Kürtlerin çoğunluğunu teşkil eden Kürt Parlamentosunun esareti altında tutulması için yazılmış olabilir.

 

 

 

Madde (74 ):

Kürt kurtuluş hareketi, devrimlerinin liderleri, sembolleri ve şehitlerine saygı göstermek, ölümsüzleştirmek; ayrıca bunların ailelerinin, bu devrime katılan eski peşmerge ve mücadelecilerinin onurlarını muhafaza etmek, Kürdistan vatandaşları ve hükümetine düşen kutsal bir görevdir.

 

Not:

Kürt hareketinin liderlerinin saygı gösterme, ölümsüzleştirmesini kabul ettirmek ve bunu kutsal bir vecibe olarak saymak Kürdistan Bölgesi'nin oluşturan halklarına bir haksızlıktır; üstelik saf dışı bırakmak politikası'nın apaçık bir göstergesidir. Bizim sorumuz şudur: Öbür milletlerin sembol ve özverileri nerede kalmıştır? İşte bu tutum, Kürt milletinin gelecekte diğer milletlere karşı uygulayacak ırk ayrımcılığı, asimilasyonun politikasının şimdiden görülebilir bir açık göstergesidir. Kürt Anayasası, önceden bölgede Kürt milleti yanı sıra diğer milletlerin olduğunu kabul edip, sonradan çeşitli halklarını yaşamsal haklarını göz ardı etmektedir. Bu bir çelişki değil midir?

 

 

Madde ( 80 ):

Parlamento ( Kürt Parlamentosu ) Kürdistan Bölgesi milletlerinin adil bir şekilde temsil edilmesine özen gösterilir.

 

Not:

Kürdistan Bölgesinin kurulacak olan parlamentosunda Kürdistan bölgesinde yaşayan milletler, adil olarak temsil edilmesi ifadesi geçmesine rağmen bu tablo şimdiki Kürt Parlamentosu'nda görülmemektedir! Bu maddenin içerikliği gerçekleşmesi için Türkmenlerin Bölgede ikinci millet olduğuna göre, Bölge Parlamentosu üyelerin üçte birini teşkil etmeleri gerekir. Ayrıca, bölge halkının Kürt olmayan milletlerin tümü, kendilerine özgü parlamentolar, meclisler kurmak hakkına sahip olmalıdır. Bu parlamento ve meclisiler, Bölge Parlamentosu ili uyumlu olarak çalışacaktır. Ayrıca, Türkmenlerin milli ve ulusal  meselelerde veto kullanma hakkına da sahip olmalıdırlar. Binaenaleyh, bu yasama organında gerçek katılım sağlanması için, Parlamento Başkanı Yardımcısı Türkmenlerden  olmalıdır.

 

 

Madde ( 99 ):

Birinci: ''Kürdistan Bölge Başkanı'' adında Bölgenin bir başkanı olur. Bu başkan, yürütme organının başıdır ve Peşermege ( bölge Korucuları ) Kuvvetler Genel Komutanı'dır. Bölge halkını temsil eder, ulusal ve milli münasebetlerde halka vekalet eder, Federal ve Bölge Makamlar arasında koordinatörlüğünü üstlenir.

ikinci: Bölgenin başkanın görevlerini yerine getirmesinde bir yardımcısı olur. Başkan Yardımcısı, Başkanın olmadığında yerine geçer ve Peşmerge Kuvvetler Genel Başkan yardımcısı da olur.

 

 

 

Not:

Birinci: Kalıcı Irak Anayasası'nın hiçbir maddesinde bir bölge başkanı, bölge halkını temsil eder ifadesi geçmemiştir. Dolayısıyla, bu madde değiştirilmelidir.

İkinci: Türkmenler, Bölgede ikinci millet olduğu için Bölge Başkan Yardımcısı, Türkmenlerden olmalıdır

 

Madde ( 111 ):

Kürdistan Bölgesinin Bakanlar Kurulu kurulmasında bölge milletlerin adil temsiline özen gösterilir.

 

Not:

Kürt Anayasası'nda, Bölge Hükümeti'nde Türkmenlerin temsil oranları belirgin bir madde olarak geçmeliydi. Türkmenlerin, bölgesi hükümetinde %30 katılım ve temsil oranı makuldür. Ayrıca, siyasi denklemlere uygun olarak Bölge Hükümetinin Başkan Yardımcısı Türkmenlerden seçilmelidir.

 

 

Madde (134 ):

Kürdistan Anayasa Mahkemesi, başkanı dahil yedi üyeden oluşur. Üyeleri, yargı, yasama, öğretim, avukatlık alanında toplam tecrübeleri 20 yıldan az olmamak üzere yargıç, hukuk hocası ve avukatlardan seçilir.

 

Not:

Anayasa Mahkemesi bünyesinde milletler adil temsil edilmesi gerekir. Bu                                                                                                                                                            maddede böyle bir ifade geçmemektedir.

 

 

 

Genel notlar:

 

Kürt Anayasa tasarısı hakkında belirttiğimiz özel not ve görüşlerden sonra aynı yasa hakkında bu kez bazı genel görüşlerimizi ifade etmek istiyoruz, bunar aşağıdaki şekilde özetleniyor:

 

Bölgeler Anayasası için Kalıcı Irak Anayasası esas teşkil etmektedir. Dolayısıyla, Kalıcı Irak Anayasası gözden geçirme süreci bitmeden, son statüsüne kavuşmadan ve onaylanmadan, Kürdistan Bölge anayasanı onaylamak doğru değildir, ertelenmesi daha doğru olur. Çünkü, bölge anayasaları yazılırken Irak Anayasası merci  ve referans alınır. Dolayısıyla, bölgeler tarafından her şeyi düzeltilmiş ve düzeltilmiş şekli referandumdan geçmiş bir Kalıcı Irak Anayasası beklenmesi zorunludur.

Kürt Anayasası'nı hazırlayan komisyon, Kürt Parlamentosunu teşkil eden Kürt partilerinden oluşturulmuştur. Dolayısıyla, Bölge halkını oluşturan bütün kesimlerin görüş ve iradelerini temsil etmemektedir. Komisyon üyeleri arasında Türkmen, Arap, Kıltasuriler bulunmayışı, üyelerin adlarından bile bellidir. Onun için, söz konusu komisyon sırf bir Kürt komisyonudur. Buna göre, Kürt Anayasası'nın bölge insanların anayasası olduğunu söylemek mümkün değildir.

 

Kalıcı Irak Anayasası yazılışında  ''mezhep ve milliyete dayalı pay edinmek ilkesi'' esas almıştır. Bu tarz yaklaşım Kürtlere haklarının kazanmasında azami olanak sağlattırmıştır. Ancak, Kürtler kendi anayasalarını yazdıklarında bu kez partiler arası '' pay edinmeye'' gitmişlerdir. Yani, Kürt Anayasası'nın yazılışı, özellikle ( IKDYP ve IKYP ) Kürt partilerin  görüşlerini okuma ve müracaat etmekten başka bir şey değildir. Böylelikle, bu görüşleri bir anayasa tasarısına çevirmişlerdi. BU davranış bölgede yaşayan öbür milletler asimile etmek, bir kenara itme fikrinden kaynaklanmaktan bir öyle şey gelişmişler da olabilir. Kürtler, Bölgede yaşayan milletlerin barış içersinde yaşamaları arzusunu göstermiş olsalardı, Anayasa tasarısında kuzey Irak'ın  demografik yapısını ve gerçeklerini göz önünde bulundurarak, her milletin hakkını güvence altına almaları gerekirdi. İşin kötüsü, Kürdistan projesi sırf bir milli projedir. Dolayısıyla partiler içi paylaşıma başvurmaları içlerinde gizli olan bazı hedeflerin yansımasıdır.

 

Kürdistan Bölgesinde yaşayan ve Kürt olmayan diğer milletlerin milli haklarını korumak için ulusal ve uluslar arası garantiler verilmelidir. Zira, Kürt Anayasası tasarısı Kürtlerin hakları korunmayacağı korkusu gölgesinde anayasal ve uluslararası garantilere dayalı yazılmıştır. Dolayısıyla, Bölge Anayasası'nda koyu Kürt hakları kokmaktadır. İş böyleyken, başka milliyetlerin hakları söz konusu olduğunda konu geçici bir şekilde ele alınmaktadır.

 

Türkmenlerin bu anayaysa reddetmeleri, aşağıdaki sebeplere dayanmaktadır:

Türkmenleri, Kürt Anayasa'nın tasarı ve yer üstünde göz ardı edilmesi.

Kürtlerin, Türkmenleri asimile etmek ve yurtların teker teker yutma niyetlerini, Kürt Anayasa tasarısı içerikliğinden açıkça ve hiç kuşku vermeyecek kadar gözükmektedir.

 

Anayasa tasarısı, Türkmen milli güvenliği hakkında büyük tehlike teşkil etmektedir. Çünkü, bu tasarı, aslında Kürtlerin haklarını korumak için bir takım güvenceler, Bölge'nin Kürt olmayan milletlerine kabul ettiren şartlardan ibarettir.

 

Bu tasarı Irak ulusal birliğine karşı bir ciddi tehdit oluşturmaktadır. Çünkü, bu tasarıda onaylanan sınırlar, kuşkusuz Irak'ı bir ulusal krize çekecektir.

 

Kürt Anayasası hakkında görüşlerimizi bildirdikten sonra, biz, Kürdistan Bölgesini oluşturan halkları davet edip, bir arda oturmak fırsatına hala yeterli zaman olduğuna inanmaktayız. Bölgenin halklarını teşkil eden bütün milletlerini birlikte idare etmek için uzlaşmaya dayalı ve her kesimin haklarını güvence altına alan müşterek bir anayasa yazımı, bütün taraflar için hayırlı olacağına inanıyoruz.

 

 



Makaleler

Güncel