Irak meclisindeki Fetih İttifakı’nın lideri Hadi el-Amiri, Irak’taki Birleşmiş Milletler temsilcisinin adeta yüksek seçim kurulu başkanı gibi davrandığını söyledi.
YDH- Irak’tan yayın yapan Sumeriye televizyonunun haberine göre Fetih İttifakı lideri Hadi Amiri, dün Avrupa Birliği’nin Irak Büyükelçisini kabul etti.
Hadi el-Amiri görüşme sırasında Irak’taki demokratik süreç konusunda duydukları kaygı sebebiyle seçimlerin sağlıklı ve şeffaf bir şekilde yapılması yönündeki taleplerini dile getirdiklerini belirtti.
10 Ekim 2021’de yapılan seçimleri Irak’ta 2005’ten beri yapılan seçimlerin en kötüsü olduğunu öne süren Fetih İttifakı Lideri Hadi el-Amiri, mevcut seçim sonuçlarının kabul edilmesinin Irak’taki demokratik süreçlerin ortadan kaldırılmasını kabul etmek anlamına geldiğini söyledi.
Hadi el-Amiri, Birleşmiş Milletlerin Irak Temsilcisi Jeanine Hennis-Plasschaert’ın seçimler konusundaki tavrını eleştirdi. Birleşmiş Miletlerin (BM) Irak’taki misyonuna karşı olmadıklarını, BM’ye yardımcı olduklarını hatta BM’nin Irak’taki yapıcı rolünün artmasından yana olduklarını belirten Hadi el-Amiri, “Ancak BM Irak Temsilcisi Jeanine Hennis-Plasschaert’ın tavırları bizim Birleşmiş Milletlere olan güvenimizi sarstı dedi.
Birleşmiş Milletler temsilcisinin kendi sorumluluk ve yetki alanında kalması gerektiğine dikkat çeken Hadi el-Amiri, “BM, kendi sorumluluk alanında hareket etmelidir; adeta yüksek seçim kurulu başkanı gibi hareket etmemelidir” dedi.
Avrupa Birliği Büyükelçisi de 10 Ekim seçimlerinin teknik açıdan iyi bir seçim olduğunu; ancak bunun seçimlerde hile yapılmadığı anlamına gelmediğini belirterek seçim konusundaki şikayetlerin ciddiyetle ele alınması gerektiğini söyledi.
Avrupalı diplomat, Irak’ın istikrarının Avrupa Birliği açısından çok önemli olduğunu söyledi.
Birleşmiş Milletler Irak Temsilcisi Jeanine Hennis-Plasschaert, geçtiğimiz hafta seçim sonuçlarına itiraz eden siyasi grupların liderleriyle görüşmüş ve BM Güvenlik Konseyi’ne 10 Ekim’deki Irak seçimlerinin sağlıklı olduğu ve hile yapıldığına dair bir kanıt bulunmadığını öne süren bir rapor sunmuştu.
