Irkçı İsrail rejiminin Amerika’nın İran’la nükleer müzakereler konusunda anlaşmaya varmasını engelleme konusunda yalnız kaldığı bildirildi.
YDH- IRNA haber ajansının gazetesi olan “İran”ın bildirdiğine göre Sputnik haber ajansının Fransızca servisi, ırkçı İsrail rejimi dışişleri bakanının İran’la yapılan nükleer müzakereler konusunda Fransa hükümetini etkilemek için yaptığı Paris ziyaretine ilişkin bir haber analize yer verdi.
Haberde şu ifadelere yer verildi: İsrail Amerika ile İran arasında anlaşmaya varılmasını engellemek için elinden geleni yapıyor. İsrail dışişleri bakanı Viyana’daki müzakerelerin başlamasından sonra Fransa’nın tavrını etkileyebilmek için Paris’e geldi. Ancak sonunda İsrail kendini yalnızlaşmış ve kendi oyununun tuzağına düşmüş buldu.
29 Kasım’da İran’la nükleer müzakerelerin başlamasıyla birlikte İsrail, bu süreci etkilemek için büyük bir çaba sarf ediyor. İsrail Dışişleri Bakanı Yair Lapid, Paris’te Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’la kapsamlı bir görüşme yaptı. Bu görüşmenin sonunda İran’a karşı gizli planını açıkladı ve “İran’a yönelik yaptırımların artırılması ve İran’a gerçek anlamda bir askeri tehdit uygulanması gerekir. Çünkü İran’ın nükleer silah elde etmesini engellemenin tek yolu budur” dedi. Şu ana kadar İran’ın nükleer rekabeti de Viyana’daki müzakereler de durmadı.
Amerika’nın İran’a yönelik blöf siyaseti
İsrail ayrıca Paris’e “Tahran, şu an zaman kazanmaya çalışıyor dolayısıyla ona güvenmemek gerekir” şeklinde bir uyarı yapmak istedi. Bu, Londra’daki nükleer müzakerelerden önce Amerikalılara da tekrarlanan bir iddiaydı. Yair Lapid’in Avrupa başkentlerine yaptığı ziyaretin hedefi, Batı’nın İran’ın nükleer programı konusundaki tavrını daha da zorlu hale getirmekti.
Yair Lapid, Başbakan Naftali Bennett ve Savunma Bakanı Benny Gantz’la birlikte tüm dünyayı İran’ın nükleer programının karşısına dikmek için çalışmalarına devam edeceğini söyledi.
Uluslararası Stratejik Araştırmalar Kurumu IRIS’in İran uzmanı Thierry Coville “Bu, İsrail’in İran konusundaki geleneksel tutumu” diyor.
Thierry Coville Sputnik’e şunları söyledi: “İsrailliler bu süreçten tamamen rahatsız. Onların şu anki stratejisi, Batılılara baskı yaparak onları İran konusunda olabildiğince zorlayıcı hale getirmek.”
Ancak Amerikalılar, İran’ın nükleer programı konusunda yeniden müzakere başlatmaya kararlı. Nitekim Amerikan Dışişleri Bakanı Anthony Blinken’in 31 Ekim’de “Biz hala diplomasinin sorunlarla ve İran’ın nükleer programından kaynaklanan tehditlerle baş etmede en iyi yol olduğuna inanıyoruz” demesi de İsrail’in durumunu etkileyen bir yaklaşım.
Thierry Coville, “İsrailliler, İran’a azami yaptırımlar uygulanması politikası konusunda her zamankinden daha yalnız durumdalar” dedi.
İran’ın düşmanı ve İsrail’in müttefiki olan Arap ülkeleri de İran’a azami yaptırımlar uygulanması konusunda bir kararlılık göstermedi.
Riyad ve Tahran, Bağdat’ta ilişkileri yeniden başlatmak için müzakerelere başladı. Aynı şekilde Birleşik Arap Emirlikleri’nden bir heyet de 24 Kasım’da Abu Dabi’de İran Dışişleri Bakan Yardımcısı Ali Bakıri’yi ağırladı. Taraflar, karşılıklı çıkarlar temelinde ilişkileir geliştirmek istediklerini vurguladı.
Dolayısıyla İsrail, İran’ın nükleer programı konusunda tek başına adım atmaya hazırlanıyor.
İsrail Başbakanı Naftali Benett, 23 Kasım’da bir üniversitede yaptığı konuşmada, sert bir üslupla “Biz karmaşık bir döneme giriyoruz. Belki en yakın müttefiklerimizle görüş ayrılıklarımız var. Ama bu ilk kez olmuyor. Biz, 2015’te nükleer anlaşma imzalandığı zaman yaptığımız hatayı tekrar etmeyeceğiz” dedi.
Thierry Coville, İsrail’in İran’a yönelik askeri saldırı konusundaki tehditlerinin üzerinde konuşulmaya değmeyecek kadar değersiz olduğunu belirterek şunları söyledi: “Trump döneminde bile bölgedeki tüm gerginliğe ve Washington’daki yoğun İran aleyhtarı havaya rağmen doğrudan bir savaş gerçekleşmedi.” Thierry Coville, Böylesi bir şeyin büyük bir tehlikeyi de beraberinde getireceğini de sözlerine ekledi.