Hizbullah medyası, Sanaa hükümetine bağlı Yemen ordusunun Birleşik Arap Emirlikleri’ne dün yaptığı operasyonu Yemen’i bölme çabalarına vurulmuş ağır bir darbe olarak değerlendirdi.
YDH- Lübnan’dan yayın yapan el-Ahd sitesi, Sanaa hükümetine bağlı Yemen ordusunun dün Abu Dabi’ye yaptığı hava operasyonunu nu Yemenlilerin 2015’ten beri devam eden savaştaki en büyük operasyon olarak niteledi.
Ali İbadi imzasıyla yayımlanan analizde Sanaa hükümetine bağlı Yemen ordusunun dün Birleşik Arap Emirlikleri’nin başkenti Abu Dabi’ye yaptığı operasyon askeri ve siyasi açıdan değerlendirildi.
Habere göre dünkü operasyonla ilgili olarak askeri açıdan iki noktaya dikkat çekmek gerekiyor. Yemen, yaptırım ve abluka altında bir ülke olmasına ve Suudi koalisyonunun sürekli saldırıları altında olmasına rağmen uzak noktalara askeri operasyonlar yapabilecek bir silah kapasitesine sahip.
Yemen ordusunun operasyonlarının farklı silahlarla gerçekleştirildiği dikkate alındığında Sanaa hükümetinin askeri denklemi ne ölçüde değiştirebileceği tahmin edilebilir. Nitekim Yemen ordusu Sözcüsü Yahya Seri, Yemen silahlı kuvvetlerinin Birleşik Arap Emirlikleri’ndeki hedeflerini genişletebileceğini söyledi.
Dünkü operasyonun askeri açıdan ikinci boyutu ise “Yemen Fırtınası” operasyonu, Yemen’in güney bölgelerinde, özellikle de Şebva ilinde yaşanan gelişmelerden sonra gerçekleşmiş olmasıdır. Zira Birleşik Arap Emirlikleri Şebva ilinde “Güney Fırtınası” adlı bir operasyon başlatmıştı.
Birleşik Arap Emirlikleri daha önce Yemen’e yönelik savaşın komutasından çekilmişti; ancak askeri saldırılara katılıyordu ve Şeba savaşı ile de Yemen’in güney bölgelerini ele geçirme niyetinde olduğunu ortaya koymuştu.
Birleşik Arap Emirlikleri tarafından kullanılan işbirlikçi güçlerin geçtiğimiz kasım ayında Hudeyde ili çevresinden çekilmesi iki şekilde yorumlanabilir: Birincisi, Sanaa hükümetine bağlı Yemen ordusunun Marib savaşını kazanması halinde Hudeyde ili çevresinde bulunan Birleşik Arap Emirliklerine bağlı güçleri kuşatma altına almaya hazırlanması; ikincisi ise Birleşik Arap Emirlikleri’nin farklı bölgelere yoğunlaşmak yerine sadece güney bölgesine odaklanmak istemesi. Bu iki boyut Emirliklerin Yemen’deki önceliklerini gösteriyor.
Yemen’in bölünmesine karşı mücadele
El-Ahd sitesinde yayımlanan yazıda Sanaa hükümetine bağlı Yemen ordusunun dün yaptığı operasyonun siyasi boyutlarıyla ilgili olarak ise şu değerlendirmelere yer verildi.
Siyasi boyut, askeri boyutu tamamlayıcı niteliktedir. Birleşik Arap Emirlikleri, Suudi Arabistan’ın Yemen’in kuzeyindeki askeri yenilgisinden yararlanarak Güney Yemen’in bölünmesi davulunu çalmaya başladı. Birleşik Arap Emirlikleri, Marib savaşındaki durumun netleşmesini bekliyor. Zira bu savaş, Kuzey Yemen’in Güney Yemen’le olan sınırlarının belirlenmesi bakımından çok büyük bir öneme sahip.
Birleşik Arap Emirlikleri, Şebva’da durumu kendi lehine çevirmeye çalışırken burada elde ettiği sınırlı başarı ile Suudi Arabistan ve Amerika’yı başkent Sanaa’yı ele geçirme yahut Ensarullah Hareketi ile siyasi çözümden vazgeçerek Yemen’in bölünmesi seçeneğine yönelmeleri konusunda ikna etmeye çalıştı.
Birleşik Arap Emirlikleri, 2014 yılında Yemen’deki piyonu olan ve dönemin Cumhurbaşkanı Mansur Hadi’nin de özel kalem müdürlüğünü yapan Ahmed Avad bin Mübarek vasıtasıyla Yemen’i altı bölgeye ayırma planını gündeme getirmişti. Bu yeni idari plana göre bu altı bölgenin her biri kendine özgü bir meclise ve hükümete sahip olacaktı. Ensarullah Hareketi’nin şiddetle karşı çıktığı bu plan aslında o dönemde Birleşik Arap Emirlikleri ile Suudi Arabistan’ın Yemen’deki nüfuzunu arttırması planıydı. Bu plan 2014 yılından beri tanık olduğumuz üzere Ensarullah hareketi ve Yemen halkının karşı çıkması üzerine uygulanamadı.
El Ahd sitesinin analizine göre Yemen savaşı iki yola ayrılan bir kavşak noktasına geldi. Yemen’i yeniden bir araya getirecek ve tüm tarafların kendi ağırlıkları ölçüsünde temsil edileceği bir siyasi çözüm yolu arayışı; yahut Birleşik Arap Emirlikleri’nin planının yenilenerek Yemen’in güney ve kuzey şeklinde ikiye bölünmesi.
Birleşik Arap Emirlikleri’nin Güney Yemen meselelerine yeniden girmesi ile Sanaa hükümetine bağlı Yemen ordusunun buna karşı verdiği net cevabı bu çerçevede anlamak mümkün. Yemen savaşının son dönemlerini yaşıyor olabiliriz; zira her iki taraf da Yemen’in geleceğini saha gerçeklerine göre belirlemek istiyor, özellikle de Ensarullah Hareketi’nin askeri inisiyatifi ele almasından sonra. Dolayısıyla sonraki aşama oldukça hızlı olacak.
