Irak’ta seçimler sonrasında kurulacak hükümetin niteliği konusunda anlaşmazlık devam ederken, siyasi gruplar yeni pozisyonlar belirlemeye çalışıyor.
YDH- Irak’tan yayın yapan el-Mevazin sitesinin bildirdiğine göre bugün Irak Başbakanı Mustafa Kazımi ile görüşen “Güçlü Ulusal Hükümet İttifakı” Lideri Ammar el-Hekim, anayasa çerçevesinde dengeli bir hükümet kurulması gerektiğini söyledi.
10 Ekim seçimlerinin galibi olan Sadr grubu çoğunluk hükümeti kurulmasını savunurken, Koordinasyon Çerçevesi adlı siyasi platformu oluşturan gruplar uzlaşma hükümeti kurulmasında ısrar ediyor.
Ammar el-Hekim görüşme sonrasında yaptığı açıklamada “Bugün Başbakan Mustafa Kazımi’yi konuk ettim. Ülkedeki siyasi durumu, güvenlik gerçekliğini ve hizmetleri ele aldık. Biz, anayasal takvime uygun olarak dengeli bir hükümet kurulmasını istiyoruz. Yeni kurulacak hükümetin hizmet sunma ve iş imkanları sağlama gibi sorunlarla karşı karşıya olduğunu ve önceliklerini ele aldık” dedi.
Öte yandan Ammar el-Hakim’in liderlik ettiği Ulusal Hikmet Hareketi’nin de içinde yer aldığı Koordinasyon Çerçevesi, parlamentoda en büyük grubu oluşturmak ve yeni hükümeti kurma inisiyatifi kazanmak için görüşmelerine devam ediyor.
Mevazin sitesine açıklamada bulunan bir siyasi kaynak, Koordinasyon Çerçevesi liderlerinin parlamentoda en büyük siyasi grubu oluşturmak için Kanun Devleti İttifakı Lideri Nuri el-Maliki’nin evinde bir toplantı yaptığını açıkladı.
Açıklamada, toplantıya, Mukteda Sadr’a yakınlığıyla bilinen Başbakan Mustafa Kazımi’nin de katıldığı ifade edildi.
Kanun Devleti İttifakı liderlerinden Kazım el-Haydari, Koordinasyon Çerçevesi komitesinin Sadr Grubu ile yaptığı görüşmenin en temel konularının Irak’ın ulusal egemenliğinin ve Halk Seferberlik Güçleri’nin korunması olduğunu söyledi.
Kazım el-Haydari, Sadr grubu ile bu konularda anlaşmaya varılamaması halinde Koordinasyon Çerçevesi’nin muhalefette kalacağını söyledi.
Koordinasyon Çerçevesi, Amerikan güçlerinin Irak’tan çıkarılarak Irak’ın ulusal egemenliğinin korunması ve Irak’ın IŞİD işgalinden kurtarılmasında en büyük rolü oynayan Halk Seferberlik Güçleri’nin devam ettirilmesi gerektiğini vurguluyor.
Sadr grubu ise Halk Seferberlik Güçleri’nin lağvedilmesi gerektiğini savunuyor.