İsrailli yazar Gideon Levy, İsrail’in geleceğinin belirsiz gözüktüğüne dikkat çekerek İsrailllilerin çoğunun ikinci bir pasaport alma peşinde olduğunu belirtti.
YDH- Haaretz gazetesi yazarı Gideon Levy Middle East Eye için yazdığı yazıda kendi toplumunu kastederek “Bir toplum kafasını kuma gömerek daha fazla ileri gidemez” dedi.
İsrail kamuoyunu uzun vadeli bakıştan yoksun olmakla suçlayan Levy, “Ülkesinin nereye gittiğini bilen tek bir İsrailli bile yok” dedi.
Siyasetin hangi kanadında yer alırsa alsın herhangi bir İsraillinin veya herhangi bir politikacının İsrail’in 10 veya 20 yıllık geleceğinin ne olacağı konusunda bir fikri olmadığını belirten Gideon Levy, barış, güvenlik veya refah konusundaki boş sloganların dışında çoğu İsraillinin ülkenin gitmesi gereken yer konusunda bir fikrinin olmadığını savundu.
Gideon Levy, ırkçı İsrail rejiminin geleceği ile ilgili olarak “Ayrıca uzun vadede ortaya çıkan şu tek soru da çok öğretici: İsrail 20 veya 50 yıl sonra hala var olacak mı? İsrail'de gelecek hakkında sorulan tek şey bu” dedi. Levy ayrıca bir veya iki nesil önce her yerde sorulan barış olacak mı sorusunun da, artık gündemde olmadığını söyledi.
İsraillilerin ikinci bir pasaport sahibi olma konusundaki yoğun çabasına dikkat çeken Levy, “asıl mesele İsrail pasaportunun ötesinde bir seçeneğe sahip olmaktır, sanki İsrail pasaportu son kullanma tarihine yaklaşan bir tür geçici izinmiş gibi, sanki onu sonsuza kadar yenilemek mümkün değilmiş gibi” dedi.
“Bütün bunlar, İsraillilerin ülkelerinin geleceği hakkında kafalarını kuma gömme alışkanlığıyla, geleceğin neler getireceğine dair köklü ve muhtemelen çok gerçekçi bir korkuyu gizlediğini gösteriyor. İsrailliler ülkelerinin geleceğinden korkuyor. Ülkelerinin gücü ve yeteneği, doğru bir ulus, seçilmiş bir halk ve uluslara bir ışık olmakla övünürler; orduları ve yetenekleri hakkında fazlasıyla övünüyorlar ve aynı zamanda içlerini ilkel bir korku kemiriyor” diyen Gideon Levy, İsraillilerin dini söylemlerle övünmeyi sevdiğini; ancak yarına dair hiçbir fikirlerinin bulunmadığını söyledi.
İsrail kamuoyunun propagandalarla kendini kandırdığını belirten Gideon Levy, Ürdün Nehri’den Akdeniz’e kadar bir toprak parçasında Filistinli bir çoğunluğa karşı daha ne zamana kadar şiddete başvurarak yaşanabileceğini sorgulayan yazısında “Sonsuza kadar kılıçla mı yaşayacağız? Bu bedele değer mi?” diye sordu.
Irkçı İsrail rejiminin ayrımcı ve işgalci yapısıyla daha nereye kadar gidebileceğine İsraillilerin bir cevabının olmadığını belirten Levy, “Bu iç karartıcı çıkmazdan tek çıkış, yeni bir söylem, haklar ve eşitlik söylemi yaratmaktır. İnsanlar geçmişin şarkılarını söylemeyi bırakmalı ve yeni bir vizyon benimsemeli” dedi.
Gideon Levy, ırkçı İsrail rejimini var eden kendini üstün görme, ayrımcılık, ırkçılık ve işgalcilik karakterinin değişmesi gerektiğini belirterek “Nehirden denize eşit haklar, eşitlik. Bir kişi, bir oy. Çok basit ve bir o kadar da devrimci. Bu yol, Siyonizm ile yolların ayrılmasını ve Yahudi üstünlüğünün reddini ve her iki halkın da kendi kendini tanımlamasının tamamen bırakılmasını gerektirir” dedi.
Irkçılığı ve ayrımcılığı reddeden bu eşitlikçi düşüncenin İsrail'de sadece birkaç yıl öncesine kadar yıkıcı, hain ve yasadışı olarak görüldüğünü hatırlatan Levy, bu bakışın hala devam ettiğini; ancak zayıflamaya başladığını söyledi.