Washington, Tel Aviv'i Yemen'in füze ve insansız hava aracı saldırılarına karşılık vermemesini istedi.
YDH- Yemen Ordusu yetkilileri, "Karasularımız, düşman Siyonist gemilerinin mezarlığı olacak" dedikten sonra Yemenliler son günlerde, Kızıldeniz'i İsrail için güvenli olmayan bir bölgeye dönüştürmüştü. Gelen haberlere göre, bu durum İsrail’in ana müttefiki olan ABD'yi harekete geçirmiş görünüyor.
Amerikan Wall Street Journal gazetesinde yayımlanan habere göre, ABD İsrail'e, Ensarullah'ın son füze ve insansız hava aracı saldırılarına karşılık vermemesini ve bu işi Amerikan ordusuna bırakmasını söyledi.
Bu haberde, Amerikalı yetkililerin açıklamalarına atıfta bulunularak, "ABD'nin, İsrail'in tepkisinin Filistin topraklarında mevcut çatışmayı daha da genişleteceğinden endişe duyduğu" belirtiliyor.
Bu arada Amerikalı yetkililer, ABD merkezli yayın kuruluşu Politico’ya verdikleri röportajda, Amerikan ordusunun Ensarullah'la askeri bir çatışma istemediğini söylediler.
Politico yetkili kaynaklara dayanarak şunları yazdı: "Biden yönetimi içinde, doğrudan bir ABD askeri müdahalesinin mantıklı olmadığı konusunda önemli bir fikir birliği var."
Yemen'deki Ensarullah hareketi, Filistin direnişine destek vermek amacıyla İsrail’in Gazze'ye düzenlediği saldırılardan bu yana Kızıldeniz ve Makran Denizi'ndeki İsrail gemilerine karşı çok sayıda askeri operasyon gerçekleştirmişti.
Ayrıca işgal altındaki toprakların güneyindeki Eylat limanı da defalarca insansız hava aracı ve füze saldırılarına hedef olmuştu.
Sanaa Hükümeti’nin Savunma Bakanı Muhammed Nasır el-Atıfi çarşamba günü bir açıklamada bulunmuştu. Bu açıklamada, Yemen’in donanma, füze ve insansız hava aracı güçlerinin, Tel Aviv'in Gazze'ye yönelik saldırganlığı sona erene kadar İsrail hedeflerine yönelik en şiddetli saldırıları gerçekleştirmeye hazır olduğunu vurgulamıştı.
Yemen silahlı kuvvetlerinin saldırıları sonrası ABD ve İsrail'in, Kızıldeniz ve Bab el-Mendeb Boğazı'nı kullanan gemilerin rotasının değiştirilmesi gibi çeşitli önlem planları üzerinde durdukları rapor ediliyor.
İsrail medyasında yer alan analizlerse, alınacak önlemlerin işgal altındaki Filistin topraklarındaki ürünlerin fiyatını ve teslim süresini ciddi şekilde etkileyebileceği gibi, İsrail ekonomisine de doğrudan bir darbe vurabileceğine dikkat çekiyor.
