ABD’nin, Gazze’deki savaşı sonlandırma ve sonrasında da “iki devletli” plan çerçevesinde bir “Filistin devleti”nin kurulması yönünde çalıştığı ortaya çıktı.
YDH- Konu hakkında bilgi sahibi iki ABD'li yetkilinin Axios'a verdiği bilgiye göre, Dışişleri Bakanı Tony Blinken, Dışişleri Bakanlığı'ndan, Gazze'deki savaşın ardından bir Filistin devletinin ABD ve uluslararası alanda tanınması olasılığına ilişkin bir inceleme yapmasını ve politika seçenekleri sunmasını istedi.
ABD'li yetkililer her ne kadar “herhangi bir politika değişikliği olmadığını” söyleseler de farklı yönde gelişmelerin yaşandığını bildiren Axios şunları vurguladı: “Dışişleri Bakanlığı'nın bu tür seçenekleri değerlendirmeye alması, hem uluslararası hem de ülke içinde oldukça hassas olan Filistin devletinin olası tanınması konusunda Biden yönetiminde bir düşünce değişikliğine işaret ediyor.”
Üst düzey bir ABD'li yetkilinin, “Gazze'deki savaştan diplomatik bir çıkış yolu bulma çabalarının birçok eski ABD paradigması ve politikasının yeniden düşünülmesine kapı açtığını” söylediğini aktaran Axios şöyle devam ediyor: “Biden yönetimi, İsrail ve Suudi Arabistan arasındaki olası normalleşmeyi, savaş sonrası stratejisinin bir parçası olarak bir Filistin devletinin kurulması için bir yol yaratılmasına bağlıyor. Bu girişim, yönetimin 7 Ekim'den önce Suudi Arabistan ile krallık ve İsrail arasında bir barış anlaşmasını da içeren bir mega anlaşmayı müzakere etme çabalarına dayanıyor.”
“Suudi yetkililer 7 Ekim'den bu yana kamuoyu önünde ve özel olarak, İsrail ile yapılacak herhangi bir potansiyel normalleşme anlaşmasının Filistin devletine doğru ‘geri dönülemez’ bir yol yaratılması şartına bağlı olacağını açıkça belirttiler.” diyen Axios şöyle devam ediyor: “Üst düzey ABD'li yetkili, Biden yönetimi içindeki bazı kişilerin artık Filistin devletinin tanınmasının İsrail-Filistin çatışmasını çözmeye yönelik müzakerelerde muhtemelen son adım yerine ilk adım olması gerektiğini düşündüğünü söyledi.”
“ABD'nin bu konuyla ilgili eyleme geçmesi için çeşitli seçenekler bulunduğunu” söyleyen yazıda söz konusu seçenekler şu şekilde sıralanıyor:
“1-Filistin devletinin ikili olarak tanınması.
2-BM Güvenlik Konseyi'nin Filistin'i tam BM üyesi devlet olarak kabul etmesini engellemek için veto hakkını kullanmamak.
3-Diğer ülkeleri Filistin'i tanımaya teşvik etmek.”
Axios, yukarıdaki seçenekleri sıraladıktan sonra şöyle bir bilgi paylaşıyor: “ABD'li yetkililer, Filistin devletinin tanınmasına ilişkin seçeneklerin gözden geçirilmesinin, Blinken'in Dışişleri Bakanlığı'ndan incelemesini istediği çeşitli konulardan biri olduğunu söyledi.”
ABD’nin ileride nasıl bir Filistin devleti tasavvur ettiği hakkında da bilgiler veren yazıda şu detaylara değiniliyor: “İki ABD'li yetkili, Blinken'in ayrıca askerden arındırılmış bir Filistin devletinin dünyadaki diğer modellere göre nasıl görüneceğine dair bir inceleme istediğini açıkladı.
Askerden arındırılmış bir Filistin devleti fikri, İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu'nun 2009 ile 2015 yılları arasında birkaç kez önerdiği, ancak son yıllarda buna değinmediği bir fikirdi.
ABD'li bir yetkili, böyle bir incelemenin amacının, iki devletli çözümün İsrail'in güvenliğini sağlayacak şekilde nasıl uygulanabileceğine ilişkin seçenekleri incelemek olduğunu söyledi.”
Söz konusu yetkilinin, “Blinken'in herhangi bir yeni politikaya imza atmadığını ve Dışişleri Bakanlığı'nın geniş bir seçenekler menüsü oluşturma sürecinde olduğunu vurguladığını” bildiren Axios, Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi sözcüsünün şu açıklamasına da yer veriyor: "Filistin devletinin tanınması, BM'de tek taraflı tanınma yerine taraflar arasındaki doğrudan müzakereler yoluyla gerçekleşmesi gerektiği yönündeki ABD'nin uzun süredir devam eden politikasıdır. Bu politika değişmedi."
ABD Dışişleri Bakanlığı’nınsa bu konuda herhangi bir yorum yapmaktan kaçındığı aktarılıyor.
İngiltere Dışişleri Bakanı David Cameron da pazartesi günü yaptığı açıklamada, İngiltere'nin “Gazze'deki savaşın ‘ertesi gününe’ yönelik planlarının bir parçası ve Filistinlilere siyasi bir ufuk kazandırmanın bir yolu olarak” Filistin'i tanımayı düşündüklerini söylemişti.