İsrailli yetkililere sunulduğu ortaya çıkan bir rapor, İsrail’in Hizbullah karşısında hiçbir şansının olmadığını öngörüyor.
YDH- Reichman Üniversitesi Terörle Mücadele Politikası Enstitüsü üç yıldır devam eden bir araştırmayı yayınladı.
Yüzlerce uzman tarafından yürütüldüğü söylenen söz konusu araştırma raporuna göre, İsrail ile Lübnan Hizbullah’ı arasındaki olası bir savaşın, İsrail rejimi için en yıkıcı savaş olacağı bildirildi.
Olası savaşla ilgili analize ışık tutan İsrailli haber kuruluşu Calcalist, benzeri görülmemiş yıkımların meydan gelebileceğini belirtti.
130 sayfalık kapsamlı raporun, eski askeri ve güvenlik yetkililerinin yanı sıra, akademisyen ve hükümet yetkililerinden oluşan altı düşünce kuruluşu ekibinin ortak çalışmasıyla hazırlandığı açıklandı.
Ekibe, Reichman Üniversitesi'nin Başkanı ve "terörizm araştırması" alanında dünya çapında tanınan bir isim olan Profesör Boaz Ganor’un öncülük ettiği söyleniyor.
“İsrail'in üzerine cehennem ateşi yağacak”
Ganor'un raporu, kuzeyden, yani Lübnan sınırından başlaması beklenen savaşın, İsrail açısından son derece yıkıcı olacağını öngörüyor.
Rapora göre, Hizbullah, günde 2.500 ila 3.000 füze fırlatabilecek güce sahip.
Yine raporda yer alan bilgiye göre, Hizbullah tek bir günde, yüzlerce roketin yağabileceği "Guş Dan" gibi yoğun nüfuslu bölgeleri hedef alabilecek büyük operasyonlar gerçekleştirebilir.
Raporun başka bir bölümünde, amansız saldırıların, üç haftadan fazla bir süre boyunca her gün devam edeceği öngörülüyor.
Rapor, çatışmaların sonucunda ortaya çıkacak yıkımın benzersiz olacağını, hem ön saflarda hem de işgal altındaki Filistin'deki İsrailli yerleşimciler arasında binlerce ölümün meydana gelebileceğini vurguluyor. Ayrıca, ortaya çıkacak panik ve kargaşa ortamının, daha büyük yıkımlara yol açacağı da bildiriliyor.
Rapora göre, Hizbullah'ın olası operasyonlarının temel hedeflerinden biri, İsrail kuvvetlerinin hava savunma sistemini baltalamak.
‘Uzmanların’ öngörüleri şöyle devam ediyor: “Roket salvolarının hızı, İsrail’in savunma gücünde ağır hasarlar bırakacak ve çatışmanın ilk günlerinde Demir Kubbe ve Davut Sapanı'na yönelik önleme füzelerinin rezervlerini tüketecek.”
Yine raporda yer alan iddialara göre, son derece önemli olan ulaşım altyapısı, iletişim kanalları, bakanlıklara ve yerel yönetimlere bağlı siteler, yaygın siber saldırılarla karşı karşıya kalacak.
“Hizbullah ve müttefikleri”
‘Uzmanlar’ ayrıca, Hizbullah’ın Rıdvan özel birlikleri işgal edilmiş Filistin topraklarına girdiğinde, İsrail içinde kaosun tırmanacağını öngörüyor.
Uzmanlar ilgili bölümde Rıdvan kuvvetleri hakkında da şu yorumda bulunuyor: “Birincil hedefleri Lübnan sınır bölgesindeki yerleşimlerin ve kuzey bölgesindeki stratejik askeri alanların kontrolünü ele geçirmek olacaktır.”
Ganor, İsrail kamuoyunun Hava Kuvvetleri ve istihbarat oluşumlarının İsrail işgaline yönelik güdümlü füze saldırılarının çoğunluğunu önleme yönündeki beklentilerinin büyük ihtimalle boşa çıkacağına dikkat çekiyor.
Rapor ayrıca, Suriye, Irak ve Filistin’deki direniş gruplarının yanı sıra Yemen’deki Ensarullah hareketinin de Hizbullah’ın yanında savaşa katılabileceğinin altını çiziyor.
Ganor’un, bu raporu, Filistin Direnişinin 7 Ekim operasyonundan önceki aylarda, çeşitli İsrailli askeri ve siyasi liderlere sunduğu bildirildi. Ancak İsrail medyasına göre, güvenlik kurumlarını ve karar vericileri uyarma girişimleri başarısız oldu.
Raporun, eski İsrail Başbakanı Naftali Bennett, Savunma Moshe Ya'alon ve Genelkurmay Başkanı Aviv Kochavi gibi üst düzey isimlerin yer aldığı toplantılarda, paylaşıldığı kaydedildi.
Yalnızca beş düşünce kuruluşu ekibinin bulgularının kamuya açıklandığının altını çizen İsrail medyası, kendileri açısından daha endişe verici bir duruma işaret etti. O da altıncı ekip tarafından hazırlanan ve olası bir İsrail önleyici saldırısıyla ilgili hususlara odaklanan bölümün gizli kalması.