Seyyid Abdulmelik el-Husi: Siyonist suçlar normalleştirilmemelidir

img
Seyyid Abdulmelik el-Husi: Siyonist suçlar normalleştirilmemelidir YDH

Ensarullah Hareketi Lideri Seyyid Abulmelik el-Husi, Arap ve İslam dünyasının İsrail’in Gazze’de yaptığı soykırım karşısında tepkisiz kaldığını söyledi.




YDH- Yemen Ensarullah Hareketi Lideri Seyyid Abdulmelik el-Husi bugün yaptığı konuşmada İsrail’in dün Gazze’nin kuzeyinde yaptığı katliamın felaket ötesi olduğunu söyledi.

Ensarullah Hareketi Lideri Seyyid Abdülmelik el-Husi, Gazze’de insanların ağaç yaprakları ve hayvan yemi yemeye mecbur bırakıldığına dikkat çekti ve Gazze’de yaşananların felaketle bile açıklanamayacağını söyledi.

İsrail rejiminin Gazze Şeridi'nin kuzeyinde açlıktan ölmek üzere olan ve yardım TIR'ları arasında mahsur kalan insanları hedef almak için bir tuza kurduğunu belirten Seyyid abdulmelik el-Husi, “İsrail rejimi, aç Gazze halkının birazcık dahi olsun yiyecek almasını engelliyor ve en korkunç cinayetlerle soykırıma devam ediyor” dedi. 

Seyyid Abdulmelik el-Husi, şunları söyledi:

 “İsrail, bu kıtlık ve kuşatmayla Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki insanları bu bölgeden göçe zorlamak istiyor. Siyonist suçlar normalleştirilmemelidir. 

Eğer Araplar ve Müslümanlar Filistin halkını ve direnişini destekleseydi İsrail ile savaş çoktan biterdi; ama onlar Filistin'i desteksiz bıraktılar.

Neden Müslüman halklarımız zincire vurulmuş durumda ve Filistin halkına verdiği destek, Amerika ve Batı'nın düşmana verdiği bariz destekle kıyaslandığında önemsiz kalıyor?

Eğer Araplar ve Müslümanlar Filistin halkını ve direnişini destekleseydi İsrail ile savaş çoktan biterdi; ama onlar Filistin'i desteksiz bıraktılar.

Araplar ve diğer İslam ülkeleri sorumluluklarından kaçamazlar. Çünkü bu konu onlar için hem dünyada hem de ahirette büyük bir tehlike oluşturmaktadır. Kur'an-ı Kerim'in eğitimi ve Peygamberin hayatı nerede? 

Mesele acil bir anlaşma ve geçici ateşkes ondan sonra da pazarlık meselesi değildir. Kendine özgü temelleri ve kökleri olan bir çatışma söz konusudur. Bizim bu düşman ve onunla yapılan savaşın mahiyeti hakkında doğru bilince sahip olmamız gerekiyor. 

İslam ümmetinin kış uykusu ise ayıların kış uykusundan daha uzun sürdü. Bu, çok üzüntü vericidir.

İhtiraslı Yahudiler, Nil'den Fırat'a kadar olan bölgeye ve bölgenin zenginliklerine hakim olmayı istiyorlar. Onlar bu heveslerini bir politikaya ve plana dönüştürdüler. 

Mescid-i Aksa'yı yıkıp yerine tapınak yaptırmak istiyorlar ve bunu bir tefekkür haline getirdiler. Müslümanlara karşı müthiş bir kinleri var ve karanlık inançları var. 

Onların Talmud'larında kadınları ve çocukları katletmeleri gerektiği söyleniyor. En iyi Arap, ölmüş Arap’tır diyorlar! Yahudiler dışında hiçbir halkın insan olmadığını söylüyorlar.

Siyonist hareket yüzyıllar önce Avrupa'ya nüfuz etti ve Hıristiyan toplumundaki ihtiras ve nefretleri dini bir inanca ve siyasi görüşe dönüştürdü. 

Siyonist hareket Amerika'ya sızdı ve Amerika'da kendine özgü inançlar oluşturdu. Bunlardan en önemlisi de Yahudilerin dini bir inanç olarak yüceltilmesi ve kutsallaştırılmasıdır.

Kuran-ı Kerim, bu düşmanların gerçekliğini ve Yahudilerin Müslümanlara karşı şiddetli düşmanlığını bize bildirmiştir. 

Bu (İslam) ümmetinin kış uykusu ise ayıların kış uykusundan daha uzun sürdü. Bu, çok üzüntü vericidir.

Müslüman halkların gaflet uykusundan uyanıp, şuurlu ve basiretli bir şekilde sorumluluklarını yerine getirmesi gerekir. Allah’ın yardımı da bu şekilde gelir.

Gazze’deki mücahitlerin kararlılığı, düşmana verdirdikleri kayıplar ve mücadelede birlik olmaları tüm Müslümanlara ibret ve örnek olmalıdır. 

Hizbullah'ın kuruluşundan bu güne kadar gösterdiği kararlılık ve İsrail’e karşı çok sıcak bir cephede duruşu ve şu ana kadarki eylemleri, tüm Müslüman halklara büyük bir örnek ve ders olmalıdır. 

Pozisyonumuz nettir ve Kızıldeniz, Umman Denizi, Aden Körfezi ve Bab el Mendeb Boğazı'nda operasyonlarımız yüksek etkinlikle devam edecektir. 

Filistin halkına destek için yaptığımız operasyonlar 54 gemiye ulaştı. Bu çok önemli ve büyük bir sayıdır. 

Yüce Allah'ın lütfuyla, İsrail’in Kızıldeniz'deki Bab el-Mendeb'den hareketini engelleme hedefine ulaşıldı. Amerikalılar ve onların kuyruğu olan İngilizler acı verici ve yıkıcı darbeler aldılar. 

Düşmana yönelik operasyonlarda toplam füze ve İHA sayısı 384'e ulaştı. Düşmanın saldırı ve bombalamalarının askeri gücümüze hiçbir etkisi olmadı. 

Yemen cephesinde ya da Gazze'yi destekleyen cephelerden herhangi birinde gerilimin tırmanması hiçbir şekilde Amerikalıların çıkarına olmayacak ve olumsuz sonuçlar doğuracaktır. 

Pozisyonumuz nettir ve Kızıldeniz, Umman Denizi, Aden Körfezi ve Bab el Mendeb Boğazı'nda operasyonlarımız yüksek etkinlikle devam edecektir. 

Gazze'deki Filistin halkına gıda, ilaç ve insani yardım gönderilmeli, cinayetler ve soykırım durdurulmalıdır. 

Allah'ın izniyle düşmanlarımızın ve dostlarımızın hiç beklemediği sürprizlerimiz olacak, düşmanlar için de çok şaşırtıcı olacaktır. 

Ordunun füze saldırıları, İHA operasyonları ve deniz operasyonları, Yemen'de yürüyen milyonlarca insanın tutumunu ve taleplerini ifade ediyor. 

Allah'ın ilahi imtihanının ve planının görülebildiği, belirleyici ve tarihi bir aşamadayız.

Düşmanlara hizmet edenler veya görevlerini yerine getirmeyenler, yüce Allah'ın azabından emin olamayacaklardır. Böyle bir aşamada hareket eden kimseye, yüce Allah'ın vaadini müjdelerim. 

Bu aşamadaki hareket, asaleti, gururu, gururu, yiğitliği, onuru, gururu, haysiyeti, özgürlüğü ve tüm asil insani anlamları ifade eder. 

Sizi Allah'a, Kur'an'a ve Mescid-i Aksa'ya çağırıyor ve yarın Sanaa ve diğer şehirlerde milyonların katılımına davet ediyorum.”