Hamas, BM yetkilisi Pramila Patten tarafından hazırlanan ve Filistinli direnişçilerin 7 Ekim olayları sırasında “tecavüz ve cinsel şiddet olaylarına karıştığı” iddiasını içeren raporu reddetti.
YDH- Londra'dan yayın yapan Rai al-Youm gazetesinde yayımlanan habere göre, Hamas, 7 Ekim 2023 olayları sırasında savaşçılarının "cinsel ihlallerde" bulunduğunu iddia eden bir BM raporunu reddederek, İsrail'in Filistinli kadınlara yönelik korkunç insan hakları ihlallerine ilişkin kesin kanıtlar içeren bir BM raporunu örtbas etmeyi amaçladığını vurguladı.
Hareket bugün yaptığı açıklamada şunları söyledi: "İslami Direniş Hareketi Hamas olarak, BM yetkilisi Pramila Patten tarafından hazırlanan ve Filistinli direnişçilerin 7 Ekim olayları sırasında tecavüz ve cinsel şiddet olaylarına karıştığı iddiasını içeren raporu reddediyor ve şiddetle kınıyoruz."
Patten'in raporunun "Siyonistlerin, Filistin direnişini şeytanlaştırmak ve BM raportörlerinin, Siyonist işgal güçlerinin Filistinli kadın ve kız çocuklarına yönelik korkunç insan hakları ihlallerine ilişkin kesin kanıtların varlığına dair raporunu örtbas etmek amacıyla” hazırlandığını belirten Hamas ayrıca, bu raporun, “temelsiz olduğu ispat edilen bu suçlamayı kanıtlamaya yönelik başarısız girişimlerinin ardından geldiğini” de sözlerine ekledi.
Hareket, "Patten'in iddiasına ve Filistinli direniş savaşçılarına yönelik yalan ve yanlış suçlamalarına rağmen, raporu bu vakaların sözde mağdurlarının herhangi bir ifadesini belgelememiştir. Bunun yerine, tüm uluslararası soruşturma ve raporlar tarafından reddedilen bu suçlamayı kanıtlama girişiminde bulunmak için işgal yetkilileri tarafından seçilen İsrail kurumlarına, askerlerine ve tanıklarına dayanmıştır." dedi.
Hamas’ın açıklaması şöyle devam etti: "Patten'in iddiaları, İsrailli kadınların direnişçilerden gördükleri iyi muameleye ilişkin tanıklıklarının yanı sıra Gazze'deki esaretleri sırasında gördükleri iyi muameleyi doğrulayan serbest bırakılan İsrailli kadın mahkumların ifadeleriyle de açıkça çelişmektedir."
Hareket, "bu suçlamanın, Gazze Şeridi'nde işlenen ve çoğu kadın, çocuk ve sivil olmak üzere yaklaşık 40.000 Filistinlinin toplu bir suç ve etnik temizlikle şehit edilmesine neden olan Siyonist suçların çirkinliğini ve dehşetini ortadan kaldırmayı başaramayacağını" da vurguladı.
Hareket, İsrail ordusunu "Gazze'de neo-Naziler tarafından işlenen suçların ve zulümlerin bir kısmını belgeleyen Uluslararası Adalet Divanı kararlarını ve diğer uluslararası raporları kasıtlı olarak görmezden gelmekle" suçladı.
Pazartesi günü İsrail Dışişleri Bakanı Yisrael Katz, Tel Aviv'in Birleşmiş Milletler Büyükelçisi Gilad Erdan'ı çağırarak, "Genel Sekreter Antonio Guterres'in rapora bir mesaj göndererek, Hamas'ı sorumluluktan muaf tutmaya çalışmasını ve bulguları görüşmek üzere BM Güvenlik Konseyi'ni derhal toplantıya çağırmamasını protesto” etmişti.
Yediot Ahronot gazetesi de aynı gün, raporun 7 Ekim'de Hamas militanları tarafından gerçekleştirilen saldırı sırasında tecavüz, toplu tecavüz ve cinsel istismar vakalarını da içeren cinsel şiddet kullanıldığına dair ikinci derece kanıtlar sunduğunu iddia etmişti.
7 Ekim 2023'te Hamas, Gazze Şeridi'ne komşu İsrail yerleşimlerine ve askeri mevzilerine sürpriz bir saldırı başlatmış, bu saldırı sırasında yüzlerce İsrailli öldürülmüş ve hareket onlarca kişiyi İsrail hapishanelerindeki binlerce Filistinli mahkûmla takas etmek üzere Gazze Şeridi'ne götürmüştü.
O günden bu yana İsrail, Gazze Şeridi'ne karşı yıkıcı bir savaş yürütmekte olup, çoğu çocuk ve kadın olmak üzere on binlerce kişinin ölümüne ve benzeri görülmemiş bir insani felakete yol açmış ve İsrail'in 1948'den bu yana ilk kez "soykırım" suçlamasıyla Uluslararası Adalet Divanı önüne çıkmasına neden olmuştu.
Geçtiğimiz şubat ayında el-Meyadin’de yayımlanan bir haberde de New York Times’ın, yemek ve aşçılıkla ilgili makaleler yazma konusunda sınırlı deneyimi olan yeni mezun bir üniversite öğrencisini ‘baş muhabir’ olarak işe alıp uydurduğu ‘toplu tecavüz’ aldatmacasında kullandığı açıklanmıştı.