ABD-İsrail ilişkilerinde deprem

img
ABD-İsrail ilişkilerinde deprem YDH

Amerikan rejiminin Gazze için acil ateşkes öngören BM kararını veto etmemesi İsrail ile ilişkilerinde sarsıntıya sebep oldu.




YDH- Washington, daha önce benzer üç kararı veto etmesine rağmen, 7 Ekim'den bu yana ilk kez Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin Gazze Şeridi'nde acil ateşkes çağrısını kabul etti.

Lübnan'dan yayın yapan el-Meyadin televizyonun haberine göre, ABD'nin bu hamlesi, uzun zamandır dünyanın en güçlü ikili bağlarından biri olarak kabul edilen ABD-İsrail ilişkilerinin giderek kötüleştiğini kanıtlıyor. 

Bloomberg yazarı Andreas Kluth, ise Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin ABD üzerinde İsrail kontrolü olduğunu düşündüğünü ve bunun da daha fazla kınamaya, daha çok eleştiriye yol açacağını söylüyor. 

ABD üzerindeki İsrail kontrolü şeklinde yapılan bütün eleştirilere rağmen ABD ve İsrail ilişkilerinin, ABD'nin yeni attığı politik adımlarla eskisi gibi güçlü olmadığı öne sürülüyor. 

Bloomberg tarafından yayınlanan son yazısında Kluth, ABD -İsrail ilişkisinin ani kırılmasının şimdi her zamankinden daha yakın olduğunu kabul etti.

Amerika Birleşik Devletleri bu ay, Amerika'da Yahudi inancına sahip en üst düzey seçilmiş yetkili olan Senato Çoğunluk Lideri Chuck Schumer'in sözleriyle vurgulanan "psikolojik bir dönüm noktasına" ulaştı.

Schumer, bu tarihi ana ilişkin tartışmalı ancak dokunaklı duygularını dile getirerek "İsrail bir parya haline gelirse hayatta kalamaz" dedi.

Schumer ayrıca Netanyahu'nun kendi çıkarlarını "İsrail'in" çıkarlarının önüne koyduğunu öne sürdü.

İşgal sırasında yeni seçimlerin yapılmasını öneren Schumer, Netanyahu'nun koalisyonundaki aşırı sağcıları dışlayacak yeni bir hükümet arzusunu dile getirdi.

Yahudi üst düzey yetkili, Filistin devletinin kurulması için ABD ile işbirliği yapacak bir hükümet umuyor.

 Netanyahu geçtiğimiz günlerde ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken'a İsrail'in Refah'ı işgal etme niyetinde olduğunu bildirerek, gerekirse ABD desteği olmadan da tek başlarına hareket etmeye hazır olduklarını iddia etti.

Devam eden ABD-İsrail diyaloğuna rağmen, aralarındaki temel alt-üst ilişkisi değişmedi.

"İsrail" ABD'ye bağımlı olan taraftır, tersi değil.'' diyor Kluth.

 Yazıya göre İsrail, BM ve Uluslararası Adalet Divanı da dahil olmak üzere çeşitli uluslararası forumlarda Amerika'nın diplomatik desteğine ihtiyaç duyuyor ve ayrıca Amerika'nın mali yardımına, mühimmatına ve silahlarına ihtiyaç duyuyor.

Öte yandan, sivil toplum kuruluşlarına göre, ABD bu kaynakları süresiz olarak sağlayamaz ve bu kaynaklar daha sonra hem Gazze militanlarına hem de sivillere yönelik saldırılarda kullanılırsa, uluslararası insancıl hukukun yanı sıra ABD de savaş suçu ve çeşitli insanlık suçları işlemiş olur.

Kluth, son olarak makalesini şöyle bitiriyor: "Bu zamanın trajedisidir. Görünüşe bakılırsa Netanyahu yakında Refah'a saldırı emrini verecek, Gazze Şeridi'ndeki iki milyon sivilin daha da acı çekmesine ve İsrail'in dünyada daha da yalnızlaşmasına neden olacak. O zaman ABD, silah sevkiyatını kısıtlayarak ve BM'nin İsrail'i kınamasına izin vererek cevap vermek zorunda kalacaktır. O zaman geldiğinde ABD çekimser bile kalmayabilir."

 

 



Makaleler

Güncel