Siyonizm karşıtı Yahudi hareketleri, Siyonist apartheid rejimine karşı Batı'da Filistin adına verilen mücadeleye öncülük ediyor.
YDH - 19 Ekim'de, İsrail'in Gazze'ye saldırmaya başlamasından yaklaşık iki hafta sonra, binden fazla protestocu Washington'da ABD'nin katliamı durdurması yönünde çağrıda bulundu.
El-Meyadin televizyonundan Farah Hajj Hassan'a göre örünürde geleneksel Filistin sloganları ya da kefiyeler olmasa da 'bizim adımıza değil' yazılı siyah tişörtler giyen çok sayıda Yahudi Amerikalı vardı.
Son aylarda tarih pek çok 'ilke' tanık oldu. Direniş ekseninin koordineli saldırıları, korkusuz Filistinli direnişçilerin İsrail sınırını geçmesi, BDS ve Filistin hakları farkındalığı için küresel bir kampanya, dünyayı şaşkınlığa uğrattı.
Ancak belki de en etkileyici olanı ve daha önce benzeri görülmemiş olanı, işgale karşı çıkan Yahudi halkının kardeş kolundan gelen destek. Filistin mücadelesi için beklenmedik bir müttefik, ancak son 6 ayda son derece önemli bir müttefik oldu.
Barış için Yahudi Sesi
Kitlesel bir hareket olan ve genelde bu tür protestoların öncülerinden olan Jewish Voice for Peace (Barış için Yahudi Sesi) kendisini 'dünyadaki en büyük ilerici Yahudi anti-Siyonist örgüt' olarak tanımlıyor.
Örgüt, 'tabandan gelen, çok etnikli, sınıflar arası, nesiller arası bir Amerikalı Yahudileri dayanışma hareketini' organize ediyor.
New York Times'a göre, Barış için Yahudi Sesi ve Siyonist rejimi şiddetle eleştiren bir başka Yahudi örgütü olan IfNotNow, hem savaş karşıtı mitingler düzenledi hem de Gazze'ye yönelik savaşın başlamasından bu yana üye sayılarında artış olduğunu bildirdi.
Amerikalı Yahudiler ve dünya çapındaki Yahudiler, İsrail'in Siyonist bir yerleşimci projesi olduğunu ve tüm Yahudiler adına konuşmadığını ya da Yahudilik için bir sığınak olmadığını tüm dünyaya ispat etti.
Aksine, Amerika'daki Neturei Karta Ortodoks Yahudi hareketinin önde gelen isimlerinden Haham Yisroel Dovid Weiss'ın kısa süre önce vurguladığı gibi Yahudiliğin şefkat ve Tanrı'nın emirlerine bağlılık üzerine kurulu temel ilkeleri, Siyonizm ideolojisiyle tam bir tezat oluşturuyor.
Haham Weiss ayrıca, Siyonistlerin dini haklar kisvesi altında Filistin toprakları üzerindeki iddialarının yanlış ve yanıltıcı olduğunun altını çizerek, İsrail adı ve Davut Yıldızı gibi dini sembollerin küresel destek toplamak için manipüle edilmesini kınadı.
ABD'li siyasetçiler İsrail'den bıktı mı?
The Guardian'ın diplomasi editörü Patrick Wintour, geçtiğimiz günlerde Senato çoğunluk lideri Chuck Schumer'in Benyamin Netanyahu'yu hedef alan son sözlerinin on yıl önce 'düşünülemez' olduğunu yazdı.
Bu durum, kaç ABD'li siyasinin İsrail konusundaki görüşlerine gerçekten bağlı olduğu ve kaçının İsrail lobileri tarafından Filistinlilerin hayatları pahasına 'İsrail'in güvenliğini' desteklemeleri konusunda baskı gördüğü sorusunu akla getiriyor.
Eski bir ABD Kongre görevlisi Rodney Martin'e göre İsrail lobisinin bu 'kıskacı', 100'den fazla liberal Yahudi aktivistten oluşan bir grubun yayınladıkları ortak bir mektupta 'AIPAC'ın Demokratların ön seçimlerini domine etme girişimlerine şiddetle karşı çıktıklarını' söylemesine neden oldu.
Günler önce Columbia Üniversitesi'nde onlarca Filistin yanlısı aktivistin tutuklanmasının ardından Başkan Nemat Shafik, Kongre'deki bir oturum sırasında Kongre Üyesi Ilhan Omar tarafından köşeye sıkıştırıldı ve kendisine özellikle Yahudileri hedef alan bir protesto görüp görmediği soruldu.
Kongre üyesi Shafik'e iptal edilen Filistin yanlısı etkinliklere katılan öğrencilerden kaçının aslında Yahudi olduğunu sordu, Nemat da gruplardan birinin Barış İçin Yahudi Sesi olduğunu itiraf ederek Omar'ın bu tür protestoların Yahudi karşıtı değil, savaş karşıtı olduğu yönündeki görüşünü dile getirdi.
Genç Amerikalılar Filistin'den yana
Ekim ayı sonunda YouGov tarafından yapılan bir kamuoyu yoklaması, Gazze'ye yönelik mevcut savaşta 18-29 yaş arası Amerikalıların Filistinlilere İsraillilerden daha fazla sempati duyduğunu ortaya koydu.
Dov Waxman gibi uzmanlar bunun nedeninin eski kuşakların hükümetleri tarafından İsrail'in soykırımdan kurtulanların vatanı olduğuna ikna edilmeleri, genç kuşakların ise çok daha şiddet dolu bir İsrail imajı hatırlamaları olabileceğine inanıyor.
Kerry Anderson'a göre, Y ve Z kuşağı Amerikalıların çoğu modern İsrail'i 'meşru müdafaada' bulunan bir devletten ziyade çok daha fazla zarar verebilecek güçlü bir orduya sahip yerleşik bir devlet olarak görüyor.
Özellikle Black Lives Matter hareketinden bu yana sosyal adaletle daha uyumlu olan daha genç Amerikalılar ise İsrail'i saldırgan olarak görürken, Filistinlilerin ezilen halk olduğunu kabul ediyor.
Ayrışmanın bir diğer nedeni de dini inanç. Daha az sayıda genç Amerikalı kendisini muhafazakar ya da Evanjelik Hıristiyan olarak tanımlamıyor ki bunlar işgali çok daha fazla destekleyen demografik gruplar.
2012'den Ocak 2024'e kadar yapılan bir dizi araştırmada, farklı siyasi görüşlere, yaşlara ve etnik kökenlere sahip Amerikalılar arasında İsrail'e verilen desteğin azaldığı ve kutuplaştığı görülüyor.
Kitlesel silah şiddeti, uyuşturucu krizi, darmadağın olmuş bir sağlık sistemi ve konut krizi gibi ABD'deki mevcut durumu gözlemlerken, ülkelerinin kendi sorunlarını çözmek yerine bir soykırımı ilerletmek için milyarlarca dolar yatırım yaptığına tanık olan yüz binlerce genç Amerikalının hayal kırıklığının nereden kaynaklandığını görmek zor değil.
Siyonist rejimi destekleyen ana akım medya kuruluşları için tarih 7 Ekim'de başladı. İddiaya göre 'Yahudi nefretinden' başka bir motivasyonu olmayan Filistin direnişi İsraillileri acımasızca öldürmeye başlamıştı.
Sadece alternatif medya ve bağımsız gazetecilik gerçeği sorgulamaya ve Filistinlilerin sesini duyurmaya cesaret edebildi, böylece daha geniş bir kitle nihayet 'çatışmanın' diğer tarafını görebildi.
Bu arada Siyonistler, saldırganlığı sorgulayan insanları anti-semitist olarak susturmaya yoğun bir şekilde bel başladılar.
Siyonist Haham Shmuley, Piers Morgan'a verdiği son mülakatta, başkan adayı ve The Young Turks'ün kurucusu Cenk Uygur'u Filistinlileri gerçekten önemsemekle değil, 'saf antisemitizm' yapmakla suçladı. Shmuley, "Bu Filistinlileri önemsemek değil, bu saf antisemitizm," dedi.
Mülakatın ilerleyen bölümlerinde, Kongre üyesi Temsilci Rashida Tlaib'e antisemit suçlamasını yöneltmek yerine onu 'Yahudi düşmanı' olarak nitelendirdi.
Filistin asıllı Amerikalı Kongre üyesi Tlaib, soykırımdaki suç ortaklığı nedeniyle mevcut yönetime karşı çıkmıştı.
