Yemen'in Gazze'ye destek operasyonunun yeni aşaması ne anlama geliyor?

img
Yemen'in Gazze'ye destek operasyonunun yeni aşaması ne anlama geliyor? YDH

Cuma günü Yemen Silahlı Kuvvetleri Sözcüsü Tuğgeneral Yahya Seri, ülkesinin Siyonist rejime karşı yürüttüğü askeri operasyonların dördüncü aşamasını duyuran bir açıklama yaptı.




YDH - Yemen Silahlı Kuvvetleri Sözcüsü Tuğgeneral Yahya Seri, Siyonist rejime karşı operasyonlarında dördüncü aşamaya geçtiklerini bildirdi.

Söz konusu operasyonlar, İsrail'in soykırım harekatıyla karşı karşıya olan Filistin halkıyla dayanışma amaçlı Gazza savaşının başından bu yana devma ediyor.

Geçen yılın ekim ayından bu yana Yemen ordusu, işgal altındaki topraklardaki hedeflerin yanı sıra Yemen deniz sahasında bulunan ve sahipleri Tel Aviv rejimiyle bağlantılı olan ya da işgal altındaki topraklardaki limanlara giden gemilere yönelik bir dizi saldırı gerçekleştirmişti.

İsrail rejimiyle bağlantılı gemilerin yanı sıra Gazze soykırımında derin suç ortaklığı bulunan ABD ve İngiltere'yle bağlantılı gemilere de insansız hava aracı ve füze saldırıları düzenlediler ya da bu gemileri batırdılar.

Seri, 'tırmanmanın dördüncü aşamasının başladığını' duyurduğu açıklamasında, Yemen'deki Ensarullah hareketinin lideri Seyyid Abdülmelik el-Husi'nin açıklamadan bir gün önce yaptığı konuşmada sarf ettiği sözleri yineledi.

Press TV analisti Ivan Kesic, Yahya Seri'nin açıklamasını değerlendirdi:

"El-Husi, perşembe günü yaptığı açıklamada, İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik saldırılarını sürdürmesi halinde Yemen'in yeni bir tırmanışa hazırlandığını söyledi ve Refah kentine yönelik planlanan işgale atıfta bulundu.

Refah, Gazze Şeridi'nin güneyinde yer alan ve 2,4 milyonluk Gazzelinin neredeyse yarısından fazlasının İsrail saldırılarından kaçarak sığındığı bir Filistin kenti.

İsrail rejimi, şimdi kente yönelik felaketle sonuçlanabilecek tam teşekküllü bir işgal planlıyor.

Yemen Silahlı Kuvvetleri tarafından yürütülen deniz operasyonlarının 'karmaşık, önemli ve gelişmiş kabiliyetlere dayalı' olduğunu vurgulayan el- Husi, Hint Okyanusu ikilemiyle karşı karşıya kalan Amerikan ve İngilizlerin iktisadi kayıplarının katlanacağını belirtti.

Ayrıca Washington ve Londra'nın Afrika çevresindeki alternatif deniz rotasıyla ve özellikle de İsrail rejiminin son altı ayda sadece iki geminin sefer yaptığı Eylat (Umm er-Raşraş) limanıyla ciddi sorunları olduğuna dikkat çekti.

Aynı bağlamda, en az on ABD ve sekiz Avrupa savaş gemisinin Kızıldeniz'den çekildiğine dikkat çeken el-Husi, bunu ABD ve Avrupalıların suç ortağı olduğu Gazze'deki soykırım savaşına karşı Yemen ordusunun operasyonlarını engelleme ya da sınırlama konusundaki başarısızlık duygusuna bağladı.

Yemen Yüksek Siyasi Konseyi üyesi Muhammed Ali el-Husi, daha önce yaptığı ayrı bir açıklamada Washington'u 'ateşle oynamaması' konusunda uyarmış ve Yemen'in nicelik, nitelik ve çeşitlilik açısından hayal edebileceklerinden çok daha fazla stratejik caydırıcı silah stokuna sahip olduğunu söylemişti.

Bu açıklama ne anlama geliyor?

Seri, misilleme operasyonlarının dördüncü aşaması için üç noktanın altını çizdi; belirlenen koşulları ihlal eden gemilerin hedef alınması, eylem planının derhal uygulanması ve İsrail rejiminin Refah'ı işgal etmesi halinde işgal altındaki Filistin limanlarına ikmal yapan tüm gemilere yaptırım uygulanması.

İlk olarak, Akdeniz kıyısındaki işgal altındaki Filistin limanlarının kullanılmasını yasaklayan Yemen'in uyguladığı yaptırımları ihlal eden tüm gemilerin Yemen ordusunun ulaşabileceği herhangi bir alanda hedef alınacağı vurgulandı.

Askeri eylemlerin genişletilmesine ilişkin bu kararın uygulanması, açıklamada da belirtildiği üzere, bildirinin yayımlanmasından hemen sonra gerçekleşti.

Üçüncü husus ise İsrail'in soykırım saldırganlığının Refah'a uzanması ihtimaline atıfta bulunarak, böyle bir durumda Yemen'in işgal altındaki Filistin limanlarına giren ve bu limanlardan tedarik sağlayan tüm gemi ve şirketlere kapsamlı yaptırımlar uygulayacağını belirtiyor.

Bu, uyruklarına ve varış noktalarına bakılmaksızın, operasyonel alanda Yemen için bir misilleme hedefi haline gelecek tüm gemiler ve şirketler için geçerli.

Seri, ayrıca Yemen ordusunun, saldırganlık durdurulana ve Gazze'deki Filistin halkına yönelik kuşatma kaldırılana kadar daha geniş ve daha güçlü tırmanma aşamalarına hazırlanmaktan çekinmeyeceğini kaydetti.

Seri, bu açıklamayı Yemen'in başkenti Sana'da düzenlenen ve Yemenlilerin neredeyse her hafta İsrail'in Gazze'de işlediği soykırım suçlarını kınamak ve ülkelerinin Siyonist varlığa karşı misilleme operasyonlarına desteklerini yinelemek için sokaklara döküldüğü bir milyonluk miting sırasında yaptı.

Bu gelecek için ne anlama geliyor?

Seri'nin son açıklamasına ve Yemen hükümetinin enformasyon bakanı Zeyfullah eş-Şami gibi Yemenli yetkililer tarafından yapılan müteakip açıklamalara göre amaç, Refah'a yönelik planlı saldırıyı durdurması ve Gazze'ye yönelik savaşı mümkün olan en kısa sürede sona erdirmesi için İsrail rejimine baskı yapmak.

Yemen'in Ensarullah direniş hareketine göre, 7 Ekim'de Aksa Tufanı operasyonunun başlamasından bu yana, denizlerde ve İsrail rejiminin işgali altındaki Filistin'in güneyindeki hedeflerine karşı toplam 156 operasyon gerçekleştirildi.

Deniz araçlarına yönelik bu operasyonlar 606 farklı insansız hava aracı, balistik ve seyir füzesi ile gerçekleştirilmiş, ayrıca 111 adet silah da doğrudan işgal altındaki topraklara karşı kullanıldı.

Yemen'in operasyonları, deniz ablukası nedeniyle milyarlarca dolar kaybeden İsrail ekonomisi üzerinde, özellikle de uluslararası ticaretin yok olduğu Eylat limanında yıkıcı bir etki yarattı.

Yemen 1700 kilometre uzaklıktaki hedefleri vurabildiğini kanıtladı ve operasyonları Akdeniz'e genişletme yönündeki son duyuru, İsrail işgali altındaki Aşdod ve Hayfa limanlarının sırasıyla sadece 260 ila 360 kilometre daha uzakta olması nedeniyle teknolojik açıdan aşırı talepkar değil.

Son askeri geçit törenlerinde Yemen kuvvetleri, Vaid-2 başıboş mühimmatları ve Tufan balistik füzesi de dahil olmak üzere 2 bin kilometre menzilli silah sistemlerine sahip olduklarını gösterdiler.

Duyurunun içeriği coğrafi anlamda sadece Akdeniz'e değil, aynı zamanda bu denizdeki İsrail limanlarını kullanan ya da Siyonist rejime yardım eden şirketlere ait tüm gemilere odaklanıyor.

Bu gemiler aynı zamanda Afrika, Batı Asya ve Güney Asya limanları çevresindeki alternatif rotayı kullanan gemileri de içermekte olup, Yemen'e yakın Hint Okyanusu rotası boyunca seyrediyorlar ve burada da hedef haline gelebilirler."