'Antisemitizme Karşı Kampanya' adlı kuruluş, hukuk tanımaz ve soykırımcı İsrail rejiminin dış politika hedeflerinin ilerletilmesinde gizli bir araç olarak hizmet ediyor.
YDH- el-Meyadin'den David Miller ''Gideon Falter, Campaign Against Antisemitism instruments of the Zionist entity'' başlıklı makalesinde, Antisemitizme Karşı Kampanya'nın (CAA) yanlış ve sıkıntılı iddiaları nedeniyle itibarsızlaştırıldığı ve örgütün Siyonist rejimin dış politika hedeflerinin gizli bir aracı olduğu yönünde açımlamalar yaparken ayrıca CAA ile çeşitli Siyonist örgütler ve şahıslar arasındaki bağlantıları vurguluyor, çıkar çatışmaları ve taraflı gündemlere ilişkin endişeleri dile getiriyor.
***
Gideon Falter'in görüntüsü, 13 Nisan'da Londra'nın göbeğinde çok sayıda soykırım karşıtı göstericiyle çatışmayı kışkırtma girişiminin ardından İngiliz ana akım medyasının çeşitli yayın organlarında belirgin bir şekilde yer aldı.
Antisemitizm Kampanyası olarak bilinen ekibi tarafından titizlikle hazırlanan bir video, protestodan beş gün sonra basına gösterildi.
Video, polisin Falter'i “açıkça Yahudi” olduğu için “basitçe” tutuklamakla tehdit ettiği “şok edici an” üzerine bir manşet tufanına neden oldu. Bu anlatı beş gün boyunca tüm önemli haber kaynaklarına hakim oldu, ta ki Sky News karşılaşmayı bağlamı içinde gösteren 13 dakika süren çok daha uzun bir video yayınlayana kadar.
Bu durum hikayeyi değiştirmeye başladı. BBC Kahvaltı programında eski bir Metropolitan Polis Şefi olan Başkomiser Dal Babu ile yapılan röportajda, “@SkyNews'de yayınlanan on üç dakikalık klibi izledim ve Gideon Falter'in aktardığından tamamen farklı bir karşılaşma... Anlatılanlar doğru değil” dedi. Ayrıca, “Şahsen, o yürüyüşte polislik yapıyor olsaydım, Falter'i bir polis memuruna saldırı ve huzuru bozmaktan tutuklama eğiliminde olurdum” dedi.
Sky News'in yayınladığı görüntülerde eylemcinin masum bir şekilde gösterinin ortasında yolun karşısına geçmeye çalıştığı iddiası yer alırken, bu iddia son görüntülerde bir polis memuru tarafından yalanlanıyor. Polis memuru Bay Falter'in kasıtlı olarak kalabalığın karşısına çıktığını ileri sürerek Falter'i kandırmak ve kışkırtmakla suçluyor.
Daha sonra Falter'e eşlik eden ve bir güvenlik görevlisini andıran bir kişinin bir önceki yılın Aralık ayında İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog'un ziyaretinin güvenliğini sağladığı ortaya çıktı. Vicentiu Chiculita olarak tanımlanan bu kişi, eski Mossad görevlileri Avi Navama ve Shai Slagter tarafından yönetilen bir güvenlik firması olan SQR Group ile ilişkiliydi.
Firmadan ek güvenlik personelinin varlığı Falter'in kolluk kuvvetleriyle etkileşimlerini daha da itibarsızlaştırıyor. Firmanın Siyonist JC'de ilan edildiği gibi Mossad ile olan bağları, antisemitizmle ilgili yanlış iddiaları istismar etmek için kasıtlı bir çatışma çıkarma girişimini akla getirmektedir.
Antisemitizme Karşı Kampanya nedir?
Antisemitizme Karşı Kampanya'nın başlangıcı on yıl önce, 2014 yılının Temmuz ayının ilk günlerinde Siyonist varlık tarafından başlatılan ve kamuoyunun dikkatini Gazze'de yaşanan trajik olaylardan başka yöne çekmek amacıyla gerçekleşti. İlk girişimi, “İsrail” büyükelçiliğinin sponsorluğunu reddetmeleri nedeniyle Tricycle Tiyatrosu'nun boykot edilmesini savunmayı içeriyordu. Bu özel eylem tarzının sözde “antisemitizm” kavramıyla doğrudan bir ilişkisi olmadığı açıktır. CAA'nın çalışma şekli, Yahudi toplumuna yönelik ırkçılık ile Siyonist varlığa yönelik meşru eleştiriler arasında ayrım yapmakta kasıtlı olarak başarısız oldukları için bu ilk çabalarda açıkça ortaya çıkmaktadır.
CEO Gideon Falter, CAA'ya katılmadan önce zaten formdaydı. 2009 yılında, Gazze'deki İsrail vahşetini televizyondan izlerken Yahudileri kınadığı iddiasıyla bir Dışişleri Bakanlığı diplomatının ırkçı taciz suçundan mahkum edilmesinde etkili olmuştu. Sorun şu ki, Laxton'ın temyizde gösterdiği gibi, Yahudilerden bahsettiğine dair hiçbir kanıt yoktu - bunun yerine “İsraillileri” kınamıştı. Falter olayla ilgili yanlış bir ifade vermişti. CAA'nın, başta İşçi Partisi ve çok sayıda Müslüman profesyonel aleyhinde olmak üzere, yanlış ve can sıkıcı iddialarda bulunma konusunda seri bir sicili bulunmaktadır. Çalışanlarından biri, Jeremy Corbyn İşçi Partisi liderliğinden uzaklaştırıldığında “canavarı öldürdüklerini” söyleyerek ünlü bir kutlama yapmıştır.
CAA'nın arkasında kimlerin olduğuna karar vermek zor, zira Charity Commission ve Companies House'dan mütevelli veya yöneticilerinin isimlerini vermeme konusunda özel bir muafiyeti var. Ancak Falter'in, merkezi Kudüs'te bulunan toprak hırsızlığı ve etnik temizlik ajansı Yahudi Ulusal Fonu'nun İngiltere şubesi ile bağlantılı üç hayır kurumunun yöneticisi olduğunu biliyoruz. Bu kurum, küresel Siyonist hareketin liderliğini oluşturan dört İsrail “ulusal kurumundan” biridir.
Birleşik Krallık'taki JNF kısa bir süre önce Gary Mond'un Nisan 2023'te “tüm medeniyetin” “İslam ile savaş halinde” olduğunu söylemesinin ardından üç hayır kurumundan istifa etmesiyle sarsıldı. Bu olay, Birleşik Krallık Yahudi Ulusal Fonu Başkanı Samuel Hayek'in aşırı sağcı büyük değişim teorisini desteklemesinin hemen ardından gerçekleşti. Hayek, yerleşimci kolonisinde yaşamasına rağmen JNF'deki görevine ve ona bağlı ondan fazla hayır kurumunun/şirketin yöneticiliğine devam etmektedir. Dolayısıyla CAA'nın da İslamofobiyi desteklemesi ve Britanyalı Müslümanları “antisemitik” olarak karalamaya çalışması şaşırtıcı değildir.
JNF ve CAA'nın mali kayıtları dikkatle incelendiğinde, Falter'in CAA'nın mütevelli heyetlerinden biri olarak görev yaptığı, JNF'nin ise kuruluşun önemli bir mali destekçisi olduğu ortaya çıkmaktadır. Özellikle, JNF'nin bazı bağışlarına kısıtlamalar getirdiği ve bunları özellikle Falter'in maaşı için ayırdığı ve böylece göze batan bir çıkar çatışması yarattığı görülüyor. Diğer finansman kaynaklarına ulaşılamasa da, Anglo-Jewish Association (AJA) olarak bilinen nispeten silik bir hayır kurumunun, Eşitlik ve İnsan Hakları Komisyonu'nun İşçi Partisi içindeki antisemitizm iddialarını soruşturduğu dönemde CAA'ya 5 bin Sterlin katkıda bulunduğunu belirtmek gerekir. İlginçtir ki, AJA'nın o dönemki Başkan Yardımcısı, söz konusu soruşturmayı yürüten EHRC CEO'sunun eşiydi. Ayrıca, Natan adlı Yahudi bağlantılı bir vakıf da CAA'ya mali destek sağlamış ve “İsrail Savunma Güçlerinin Dostları”nın sadık bir savunucusu ve hayırseveri olan Tony Felzen o dönemde Natan'ın başkanlığını yapmıştır.
CAA'nın daha yeni ve büyük bir fon sağlayıcısı, David ve Ruth Lewis Ailesi Hayırsever Vakfı adlı belirsiz bir İngiliz hayır kurumudur ve 2019 ile 2023 yılları arasında 400 bin Euro'dan fazla bağışta bulunmuştur. River Island giyim zincirinin sahibi olan Siyonist Lewish ailesiyle ilişkili olan vakıf, İsrail ordusunu ve Yahudi Ulusal Fonu (135 bin Sterlin), Kudüs Vakfı (632.131 Sterlin) ve Aish Ha Torah UK Limited (102 bin Sterlin) gibi uluslararası hukuka göre yasadışı yerleşimlerde yer alan çeşitli grupları finanse eden İsrail Askerlerinin Refahı Derneği'nin Birleşik Krallık Dostları da dahil olmak üzere bir dizi başka aşırı Siyonist gruba bağışta bulunmaktadır.
İslamofobik düşünce kuruluşu Policy Exchange'in yanı sıra çok çeşitli Siyonist lobi gruplarını da finanse etti: (ayrıntılar burada).
Vatandaşlık Değişikliği Yasası, hukuksuz ve baskıcı Siyonist hükümetin jeopolitik amaçlarını ilerletmek için gizli bir araç olarak hizmet etmektedir. Bu yasa derhal feshedilmelidir.
Çeviri: YDH
