Ebu Ubeyde: Direniş 10 günde 100 İsrail aracını imha etti

img
Ebu Ubeyde: Direniş 10 günde 100 İsrail aracını imha etti YDH

Yemen'i, Lübnan'ı, Irak'ı ve dünyanın tüm özgür insanlarını selamlayan Ebu Ubeyde, "Aksa Tufanı küresel bilinç düzeyinde deprem yarattı" dedi.




YDH- Kassam Tugayları Sözcüsü Ebu Ubeyde dün yaptığı açıklamada, Gazze halkının ve direnişçilerinin 32 haftadır acımasız İsrail işgaline karşı eşit olmayan bir savaş verdiğini ve kendilerini şiddetle savunduğunu söyledi.

Kassam sözcüsü, uzun günler, geceler ve haftalar boyunca “düşman ve onun Nazi hükümetinin en iğrenç imha suçlarını işlediğini” vurgularken, Gazze'ye yönelik saldırıda terör ve sistematik suçları bir strateji olarak kullandıkları için Gazze'de işledikleri suçlarla “askeri başarılar” olarak övündüklerini belirtti.”

Ebu Ubeyde, İsrail rejiminin ne zaman bir hedefe ya da başarıya ulaşmak istese Direniş'i karşısında bulacağını ve zafere ulaşmasını engelleyeceğini vurguladı.

Bir dizi fiyasko ve başarısızlık

Ebu Ubeyde konuşmasının başında Gazze savaşı hakkında genel bir bilgi vererek şunları söyledi: “Sürekli bir karışıklık ve başarısızlık silsilesi içinde, düşman ordusu yaklaşık 10 gün önce Refah'a, Gazze Şehri'nin güneyindeki Zeytun mahallesine ve Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cibaliya'ya kolay hedefler haline geldiklerini düşünerek yeni bir kara saldırısı başlatmaya karar verdi. Yedi aydan fazla bir süredir yeşili ve kuruyu her şeyi yakıp yıkarak çok az direnişle karşılaşacağını hayal etti, ancak cehenneme tekrar girecek ve kara saldırısının ilk gününde bulduğuna benzer veya daha güçlü bir direnişle karşılaşacak.

Düşman kuvvetleri Refah'a girmeden önce doğusunda, eteklerinde ve girdikten sonra ağır darbeler indirdi ve mücahitlerimiz Zeytun mahallesinde subay ve askerlerini öldürdü.

Cibaliya kampında ve Cibaliya şehrinde düşman, mücahitlerimizin acısını tattı. Askerlerinin toptan öldürüldüğünü ve yaralandığını, araçlarının imha edildiğini ve hedef alındığını duyurmaya devam ediyorlar.”          

Sözcü, “10 gün içinde Gazze'nin çeşitli cephelerinde 100 İsrail askeri aracını imha eden” direnişin başarılarını ve İsrail rejimine onlarca asker kaybettiren insan kayıplarını değerlendirdi.

Ebu Ubeyde,  “Düşman kayıplarını sınırlı bir şekilde açıklarken”, direnişin çatışmalarla ilgili verilerinin, kayıpların İsrail işgalinin açıkladığından “çok daha büyük” olduğunu ortaya koyduğunu vurguladı.

“Direniş hızla devam ediyor”

Ebu Ubeyde, açıklamasının devam eden bölümünde Filistin direniş gruplarının operasyonlarına değindi. Sözcü şöyle dedi:

”Çatışma eksenlerindeki mücahitlerimiz, çeşitli zırh ve anti-personel silahlarıyla, bubi tuzaklı binaları, tünel açıklıklarını ve mayın tarlalarını düşman askerleriyle birlikte patlatarak, hassas keskin nişancılık operasyonları, karmaşık pusular, sıfır mesafeli çatışmalar gerçekleştirerek, araçlarına ve askerlerine insansız hava araçlarından füzeler atarak, topluluklarını havan topları ve kısa menzilli roketlerle bombalayarak ve mevzilerine roketler yönlendirerek büyük bir hız ve Allah'ın yardımıyla düşmanla karşı karşıya geliyorlar ki, bunların bir kısmını belgeledik ve geçtiğimiz günlerde art arda duyurduk ve sunduk.

Mücahitlerimiz, mütevazı araç ve kabiliyetleri, büyük inanç ve moralleriyle, aralarındaki kıyaslanamaz güç farkına ve dünyadaki terörizm ve yıkımın sponsoru ABD yönetiminin durmaksızın silah sevkiyatına rağmen, sadece hayal kırıklığı yaşayan ve saflarında sadece daha fazla ölüm, yaralanma ve fiziksel ve psikolojik sakatlık, daha fazla istifa ve askeri karışıklıkla yüz yüze gelen korkak, şaşkın, suçlu ve bitik bir güçle karşı karşıyadır.

“Halkımızı yok etmek için kullanılan, her gün masum insanların hayatına mal olan ve büyük bir yıkıma neden olan Amerikan silahlarının, bu kibirli ve çılgın düşmanın tek başarısı olduğunu” söyleyen Ebu Ubeyde,  “onları harcayacaklarını, sonra onlara yazık olacağını, sonra yenileceklerini” belirtti.

“Saldırganlık ne kadar sürerse sürsün biz kararlıyız”

Direnişin kararlığının üzerinde de duran Ebu Ubeyde şunları vurguladı: “Halkımızın mücahitlerinin ve direniş savaşçılarının kahramanca mücadelesi ve düşmanın Gazze'nin kumlarında kaybolan tüm saldırı ve operasyonları, bu savaşın ilk gününden beri vurguladığımız şeyi, yani saldırı ne kadar uzun sürerse sürsün ve ne şekilde olursa olsun, Allah'ın yardımıyla ayakta durma ve savaşma yeteneğimizi doğrulamaktadır.

Halkımıza yönelik saldırıyı durdurma konusundaki tüm kararlılığımızın yanı sıra, düşmanı Gazze'nin herhangi bir yerinde kalarak veya girerek hiçbir kazancının olmayacağı bir bataklığa sürüklemek için de uzun bir yıpratma savaşına hazırız. Bu, bizim süper güç olmamızdan değil, bu toprakların insanı ve hak sahibi olmamızdandır.”

“Gökyüzü, havası, denizi ve kumuyla biz Gazze'yiz”

Filistin halkının Gazze’nin tek ve gerçek sahibi olduğunu söyleyen Ebu Ubeyde şöyle dedi: “Gökyüzüyle, havasıyla, deniziyle ve kumuyla biz Gazze'yiz. Bunu size her seferinde hatırlatacağız çünkü burası işgalciler için bir mezarlıktır, çağlar boyunca işgalcilere karşı direniyoruz. Bu yüzden tarihte ve günümüzde sizin için ders var ve gelecek Allah'ın yardımı ve emriyle sizin için daha acı olacak.”

Ellerindeki İsrailli esirler konusuna da değinen Ebu Ubeyde şunu söyledi: “Düşmanın siyasi ve askeri liderliğinin kara savaşındaki başarısızlık ve kafa karışıklığı sendromu, mahkumların ve tutukluların serbest bırakılması için sözde askeri baskıyı gerektiriyor.”

Sözcü, “Ordularının saldırganlığı, hükümetlerinin ve yozlaşmış başkanlarının uzlaşmazlığı ve suçluluğu” nedeniyle düşman esirlerin öldürüldüğü ve öldüğü bazı vakalar hakkında isimler ve resimlerle sürekli ve açık bir şekilde bilgilendirdiklerini de sözlerine ekledi.

Ebu Ubeyde konuyla ilgili ifadelerini şu cümlelerle bitirdi: “Bunu, düşmanın ailelerini ve kamuoyunu, hükümetlerinin yalanlarına ve yanlış bilgilendirmelerine karşı reddedilemez gerçekleri önlerine koymak için söylüyoruz. Daha sonra mahkumlarla ilgili diğer gerçekler ortaya çıktığında, oğullarının kaderlerinin Netanyahu ve hükümetinin kaybedilen bir savaşta şanslarını denemek için siyasi çıkarlarına kurban edilmesi konusunda kaç kez uyardığımızı görebilsinler.”

Tüm cephelere selam

Konuşmasının son bölümünü, Filistin Direnişi’ne destek veren cephelere ve halklara ayıran Ebu Ubeyde şunları söyledi:

“İşgal altındaki Batı Şeria'da ailelerini, kutsallarını ve halklarını savunmak için düşman askerlerini ve tecavüzcü sürülerini kovalamaktan yorulmayan halkımızın kahraman mücahitlerini selamlıyoruz.

Tarihin onurlu tarafında duran ulusumuzun savaşçılarını selamlıyoruz. Lübnan İslami Direnişi’ndeki kardeşlerimizin kuzey cephesinde başlattıkları saldırılar için dualarımızı yeniliyoruz.

Sevgili Yemen'deki Dürüstlüğün Kardeşleri Ensarullah'ın operasyonlarını ve tehditlere, zalim ittifaklara rağmen düşmanla yüzleşme ve Gazze'yi destekleme konusunda yeni bir aşamayı ilan etmelerini selamlıyoruz.

Ayrıca, Gazze'yi ellerinden gelen her şeyle desteklemekte ısrar eden Irak Direnişi’ndeki kardeşlerimizi de selamlıyoruz.”

Avrupa'nın, Asya'nın, Güney Amerika'nın ve dünyanın tüm özgür insanlarına da dayanışmalarından dolayı selam yollayan Ebu Ubeyde şu ifadeleri kullandı:

“İşgalin adaletsizliğine ve suçluluğuna karşı ayağa kalkan özgür insanları ve Amerika Birleşik Devletleri'nde, Güney Amerika'da, Avrupa'da, Asya'da, Afrika'da, İslam ve Arap dünyasında, dünyanın tüm kıtalarında, tüm milletlerden ve etnik kökenlerden, halkımızla ve haklı davamızla dayanışma içinde olanları da selamlıyoruz.”

Ebu Ubeyde, “işgali ifşa eden ve çirkin gerçekliğini ortaya koyan ve Aksa Tufanı’nın küresel farkındalık düzeyinde yarattığı depremi gösteren bu benzeri görülmemiş küresel dayanışma ve hareketin, birçok alanda ve cephede Allah'ın izniyle büyük bir stratejik etkiye sahip olacağını” söyledi.