Netanyahu'nun ABD'deki şaşırtıcı etkisi

img
Netanyahu'nun ABD'deki şaşırtıcı etkisi YDH

Netanyahu'nun ABD'deki kilit kurumsal yapılar üzerindeki etkisinin Beyaz Saray'ınkini aşması, ikinci “Bağımsızlık Savaşı”nı sürdürmek için daha geniş bir krize ihtiyaç olduğunu gösteriyor, bu ihtiyacını da sık sık Amalek diskuruna dönmesinden anlıyoruz.




YDH- Eski İngiliz diplomat Alastair Crooke, el-Meyadin'de yer alan ''Walking the Precipice'' başlıklı makalesinde, Filistin'in tamamında bir Siyonist devlet kurulacaksa bunun yolunun ancak kaos ve felaketler silsilesinden geçtiğini vurguluyor, hem de tüm dünyayı Amelek bağlamında okuyan İsraillilerin bu sefer kendilerine dönmüş bir felaketi göze alıp alamayacaklarını soruyor. 

 

***

Ukrayna'daki durum kötüye gitmeye devam ederken Avrupalı liderler alarm veriyor ve Batı'yı Rusya ile olası bir çatışmaya doğru itiyor. Eski İngiliz milletvekili Andrew Bridgen durumun aciliyetini vurgulayarak, Avrupa'yı tırmanan krize NATO'yu dahil etmeyi düşünmeye zorlayan stratejik değişimin beklenmedik hızının altını çiziyor.

Aslında Bridgen şu uyarıda bulunuyor: 'Biz (Britanya), Rusya ile 'zaten savaş halindeyiz'. Rishi Sunak'ın erken seçim çağrısı yapmasının gerçek nedeninin de bu olduğunu belirtiyor: 'savaş zamanı başkanı' olmayı reddediyor.  'Bayrağı' Keir Starmer'a devrediyor (muhtemelen oy verme günü olan 4 Temmuz'dan sonra Kaliforniya'ya uçacak). “Generaller” Sunak'ı Rusya ile savaş emrinin 'geldiği' konusunda uyardılar. Ve Sunak bunun bir parçası olmak istemiyor.

Bridgen ayrıntılar konusunda haklı olsun ya da olmasın, kuşkusuz dışarıda aynı şeyi söyleyen bir koro var. Bu ani savaş uyarıları kakofonisi sadece. ''Sakın pembe fili düşünme'' zihin oyununun bir örneği mi yoksa?  Bu proje ile sürekli olarak mevzudaki filleri görmememiz isteniyor.

Ve bunlardan çok var: Açık sınırlar; düşen yaşam standartları; yüksek fiyatlar; artan borçlar ve Biden'ın düşen reytingleri. Bunlara bir de Beyaz Saray'ın İsraillileri silahlandırmaya ve Refah askeri operasyonuna yeşil ışık yakmaya devam etmesini ekleyin. Ayrıca bunlar tam da UAD'nin insan yaşamlarının sistematik yok edilmesinin durdurulmasını emrettiği anda yaşanıyor. Düpedüz bir oksimoron.

Elbette, Biden Ekibi İsraillilere verdiği “demir gibi” destekten 'dönmüyor', ancak açık olan tek şey, savaş uyarısının tam anlamıyla doğru olmadığı.

Bilgi veren sınıf, artık bize kim ya da ne olduklarını söyleme nezaketini bile göstermiyor. 

Bir 'haber' okuduğumuzda, bunun Beyaz Saray'dan gelen bir 'brifing' mi yoksa Rusya'nın gerçekten zor durumda olduğunu ve çökmek üzere olduğunu bize bir kez daha söyleyen o saldırgan istihbarat açıklamalarından biri mi olduğunu bilmiyoruz. 

NYT, sayfalarında “Amerika Putin'le eşleşmeye ve ustayı kendi enformasyon savaşında ‘yenmeye’ çalıştı” şeklinde yaklaşmakta olan şeyin ne olabileceği konusunda uyarıda bulundu. 

Times'ın “tam teşekküllü enformasyon savaşını” başlattığı bu resmi yazı, Jake Sullivan'ın Irak'taki kitle imha silahları olayında sorunun “bu kürsüden” istihbarat tarafından uydurulmuş bir yalanı yaymanın yanlış olması değil, bunun yanlış nedenlerle, yani bir savaşı durdurmak yerine başlatmak için yapılmış olması olduğunu açıklamasına kadar gitti.

Rusya ile gerçek bir savaşın eşiğinde olduğumuz söylemi, bizi şimdilik sessizce otlayan, ancak seçim kampanyası tüm hızıyla devam ettikçe düşünmememiz istenen fil sürüsünden uzaklaştırmak için tasarlanmış bir 'aldatmaca' mı?

Bir yandan Avrupa'nın gerçek bir savaşa girebilecek donanıma ya da yeteneğe sahip olduğu fikri saçma. Ancak aynı şekilde, etrafta aptalca bir şey yapmak için uzun zaman önceki ihtişam hayallerine kapılmış yeterince aptal var. İlginçtir ki, eski İngiliz milletvekili Andrew Bridgen bu riski dolaylı olarak kabul ediyor, ancak diğer kıyıda duranın Putin olmasına şükrettiğini de ekliyor!

Öte yandan, bugün Batı'da her şey anlatıların manipülasyonu ve kazanan meme'in üretilmesi etrafında dönüyor. Reuters'e göre 'yaklaşan savaş'ın 'diğer' anlatısı, Başkan Putin'in Ukrayna'da bir an önce ateşkes istediği -ve mevcut temas hattı cephelerinde- çünkü Özel Operasyonu bitirmek için yeni bir seferberlik başlatmak zorunda kalma ihtimalinden korktuğu yönünde.

Bu tamamen bir dezenformasyondur, ancak Batı'nın Rusya ile savaş uçurumunun kenarından yürümeye kararlı olduğu korku anlatısına eşzamanlı bir anlatı olarak hizmet edebilir mi? Ve bu sıkı ip politikası, Biden Kampanyasının Ukrayna'da 'kazandığını' iddia etmesine izin veriyor olabilir mi; Putin, Batı'nın birleşik ekonomik ve askeri gücünün devi karşısında savaş tehdidi karşısında titriyor olarak tasvir ediliyor. Bu anlatıya göre kısmi bir Batı Ukrayna, gelecekte bir NATO ve AB üyesi olmak için gerçekten de hayatta kalacaktır. Bu savaş anlatısı bir haber değildir.

Taibbi, Walter Kirn'ün şu sözlerini aktarıyor: ‘Verdiği bilgi, eğer kişi onu eleme zahmetine katlanırsa, kendisi hakkında bilgidir; onu üretenlerin amaçları, inançları ve sadakatleri hakkında bilgidir: bilgi veren sınıf.’

Ortaya iki soru çıkıyor: Birincisi, Sullivan 3. Dünya Savaşını durdurmakla mı ilgili, yoksa başlatmakla mı?

İkinci olarak, Bridgen röportajına dönecek olursak, emrin generallere 'indiğini' ve Sunak'a iletildiğini söylüyor.

Peki bu ikisinden hangisi?

Netanyahu 28 Ekim'de İsrail'in Gazze'ye kara harekatının başlangıcında yaptığı bir açıklamada “Amalek'in size ne yaptığını hatırlayın” diyerek, Yahova'nın İsraillilere düşman ulus Amaleklileri bebeklerine ve hayvanlarına kadar yok etmelerini emrettiği İncil ayetinden alıntı yaptı.

Güney Afrika, Netanyahu'nun açıklamasını İsrail'in Gazze'deki soykırım niyetinin kanıtı olarak UAD'ye sundu. 

20 Mayıs'ta, Netanyahu yine yaptı yapacağını. UCM'nin kendisi hakkında tutuklama emri talep ettiği haberine yanıt olarak yine Amalek'e başvurdu.

Mondoweiss'in haberine göre, Netanyahu bu kez de aynı referansı kullanarak ulusunu düşmanlarına karşı kışkırtmaya çalışıyor. Görünüşe göre bu düşmanlar artık UCM ve UAD'yi de kapsıyor. Ayrıca Mahkeme'ye karşı yaptığı konuşmanın İbranice versiyonunda şifreli bir dil kullanıyor. 

Konuşma, İbranice bir cümleyle bitiyordu: “Netzah Israel lo yeshaker

Bu şu demek, “İsrail'in Ebedi Olanı yalan söylemez”

Açıklamada söylediği gibi “Lahey'deki yalanlara” yönelttiği ifade buydu işte.  Bu ifadenin önemi, hem İncil hem de Siyonist tarih ve mitolojideki yüklü kodlardan yararlandığı için genel kamuoyu tarafından anlaşılmayacaktır. 

Modoweiss devam ediyor: 

“İfadenin kendisi Samuel I, 15:29'dan geliyor. Buradaki bağlama dikkat etmek lazım. Kral Saul, Amaleklileri tamamen yok etmediği için peygamber Samuel tarafından uyarılmıştır. Saul, kralları Agag'ı ve İsraillilerin “tamamen yok etmek istemedikleri” “koyun ve sığırların en iyilerini” bağışlamıştır. Kutsal Kitap'a göre, bu düzeyde bir yok etme yeterli değildi ve Kral Saul'un sözde zayıflığını gösteriyordu.

Bu nedenle Peygamber Samuel İncil'deki kralı uyardı: 

“Rab seni İsrail'in kralı olarak meshetti. Ve seni bir göreve göndererek, 'Git ve o kötü halkı, Amalekliler'i tamamen yok et; onları ortadan kaldırana dek onlara karşı savaş' dedi. Neden Rab'bin sözünü dinlemedin? Neden yağmaya saldırdın ve Rab'bin gözünde kötülük yaptın?”

Saul yaptıklarını savunmaya çalışır, ama Samuel tavizsiz bir mesaj verir: 

“Sen Rab'bin sözünü reddettin ve Rab de seni İsrail'in kralı olarak reddetti!” 

Modoweiss'a göre, Netanyahu'nun UCM başvurusuna tepki olarak İbranice yaptığı konuşmanın sonunda kullandığı cümle buydu.

Mahkeme kararının tüm İsrail Devleti'ne yönelik olduğunu ima ediyor. Başka bir deyişle, Amalek'i tamamen ortadan kaldırmayarak Kral Saul'un yaptığı hatayı yapmayacağı mesajını veriyor. Gazze'de sonuna kadar gidecektir.

Refah'a kadar devam edecek. Aralık ayında İsrail askerlerinin söylediği gibi “Amalek'in tohumlarını silecek”.

“'Netzhah Israel lo yeshaker”, “NILI” kısaltmasını oluşturur.

NILI, Birinci Dünya Savaşı sırasında 1915-1917 yılları arasında faaliyet gösteren bir Siyonist yeraltı casusluk şebekesiydi. O dönemde Filistin'i hala yöneten Osmanlılara karşı İngilizler için çalışan bir istihbarat toplama grubuydu... Netanyahu'nun “İsrail'in Ebedi Olan'ı yalan söylemez” sözü sadece Amalek'i (bu örnekte Refah'ta ve Gazze'nin geri kalanında kalan Filistinliler) yok etmede sonuna kadar gitmemenin tehlikelerine ilişkin İncil'den bir referans değil, aynı zamanda Siyonist hareketin Siyonist davanın aleyhine olduğunda iktidara meydan okumasına ilişkin tarihsel bir referanstır.” 

Açık olmak gerekirse, yukarıdaki İbranice alıntıda Amalek'in yok edilmesiyle ilgili ima edilen şey ancak bir kriz ve kaos ortamında başarılabilir. İsrail Maliye Bakanı Smotrich bunu birkaç yıl önce açıkça söylemişti zaten.

Aksi takdirde İsraillilerin küresel izolasyonu ve yıpranması hızla gerçekleşecek ve Kabine'nin 'Yeni Bağımsızlık Savaşı' ile tüm Filistin Topraklarında Siyonist Devleti kurma hedefini paramparça edecektir. 

Netanyahu, paradoksal bir şekilde, hükümetinin ikinci “Bağımsızlık Savaşı”nı sürdürmek için ABD'deki kilit kurumsal güç yapıları üzerinde Beyaz Saray'dan daha fazla nüfuza sahip. İsraillilerin, daha geniş bir kargaşa içinde daha az fark edilen yolunu sürdürmek için daha geniş bir krize ihtiyaç duyduğunu öne süren bir emir olan 'emir dışarı mı çıkıyor'? 

ABD tarafından Ukrayna'ya verilen uzun menzilli füzelerin oyunun kurallarını değiştireceği yalanını yaymak savaşı durdurmak yerine başlatmak için mi yapılıyor?  Yoksa Kasım ayını hedefleyen aldatıcı bir mesaj mı?  Hangisi olursa olsun, Rusya'nın vereceği sert karşılık seçim hesaplarını altüst edecektir.

***

Çeviri: YDH