Siyonist rejime 7 Ekim'den bu yana ciddi miktarda destek sağlayan Amerikan istihbarat teşkilatları, Nusayrat katliamında da devredeydi.
YDH - Siyonist rejimin geçen hafta Nusayrat kampında gerçekleştirdiği katliam, ABD'nin baş ortağı olduğu büyük bir istihbarat toplama faaliyeti eşliğinde geldi.
Washington Post gazetesine konuşan mevcut ve eski ABD ve İsrail istihbarat yetkililerine göre Washington rejimi, 7 Ekim'den sonra direnişe karşı istihbarat toplamayı hızlandırdı ve rejimle yapay zeka ile desteklenen gelişmiş yazılımlar kullanarak drone görüntüsü, uydu görüntüsü, iletişim kesilmesi ve veri analizi paylaştı.
Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan, geçen ay düzenlediği basın toplantısında Washington'un rejime 'yoğun bir personel, yetenek ve uzmanlık desteği sağladığını' söyledi.
Sullivan, istihbaratın 'başka hiçbir şeye bağlı ya da koşullu olmadığını' savunarak, "Sınırlı değil. Hiçbir şeyi geri tutmuyoruz. Her türlü varlığı, her türlü aracı, her türlü kabiliyeti sağlıyoruz," ifadelerini kullandı.
Gazete, geçen hafta dört İsrailli esirin yerini tespit etmek için kullanılan istihbaratın bir kısmını ABD'nin sağladığını öne sürdü.
ABD'li yetkililere göre, Amerikan ordusunun Ortak Özel Operasyonlar Komutanlığı (JSOC) personeli, teşkilatın İsrail'deki istasyonunda CIA görevlileri ile birlikte çalışmaya başladı.
Bir ABD'li yetkili, Savunma İstihbarat Teşkilatı personelinin de ülkedeki mevkidaşlarıyla 'günlük olarak' görüşmeye başladığını ifade etti.
Dışişleri Bakanlığı da esirler konusunda özel bir elçi göndererek İsrail'in esir dosyasından sorumlu baş yetkilisiyle kamuoyu önünde bir araya geldi. FBI ajanları da direnişe karşı İsrail'de görev yapıyor.
Mevcut ve eski ABD'li ve İsrailli yetkililer, savaşın ilk haftalarında, yoğun nüfuslu Gazze Şeridi'ndeki esirlerin yerini tespit etmekten sorumlu İsrailli yetkililerin, kendi kaynaklarından bildiklerindeki boşlukları doldurmaya yardımcı olmak için ABD'den özel bilgiler talep ettiklerini dile getirdi.
Bunlar arasında belirli bilgilerin yanı sıra büyük hacimli görüntülerin analiz edilmesine ve Gazze'deki arazinin üç boyutlu da dahil olmak üzere daha ayrıntılı resimlerini oluşturmak için farklı görüntülerin üst üste bindirilmesine yönelik teknolojiler ve uzmanlık da yer alıyordu.
Ayrıntı vermekten kaçınan üst düzey bir İsrailli yetkili, "Bize 7 Ekim'den önce hiç sahip olmadığımız bazı kabiliyetler sağladılar," dedi. Ancak ikinci bir üst düzey İsrailli yetkili, ABD'nin İsrail'in sahip olmadığı son derece ayrıntılı uydu görüntüleri sağladığını belirtti.
Bu destek istihbaratın yanı sıra seçkin Amerikan özel harekat kuvveti JSOC üyelerinden de oluşuyor. ABD'li yetkililer, grubun üyelerinin savaşın başlamasından kısa bir süre sonra istihbarat görevlileri ile ortaklaşa İsrail'de çalışmaya başladığını bildirdi.
Ekim ayında bölgedeki JSOC güçlerinin direnişin elindeki ABD vatandaşlarını geri almak üzere Gazze'de konuşlanmaya hazırlandığını söyleyen mevcut ve eski ABD'li yetkililer, bunun son derece tehlikeli bir görev olduğunu kaydetti.
Bir yetkili, "Eğer tek taraflı olarak harekete geçebileceğimiz bilgiler edinebilseydik ve ABD'lileri canlı olarak çıkarabileceğimizi düşünseydik, harekete geçebilirdik, ancak özellikle ABD'li esirler hakkında gerçekten çok az bilgi vardı," dedi.
Bunun yanı sıra Temsilciler Meclisi İstihbarat Komitesi üyesi Jason Crow, yönetim yetkililerinin İsrail'in aldığı istihbaratı on binlerce sivilin ölümüne neden olan askeri harekatında kullanıp kullanmadığından nasıl emin olabileceklerini sorguladı.
Orduda muharebe gazisi olan Crow, geçen yıl yürürlüğe giren ve ABD'nin başka bir ülkeye verdiği istihbaratın sivil kayıplara yol açması halinde ulusal istihbarat direktörünün Kongre'yi bilgilendirmesini zorunlu kılan yasanın yazarlarından biriydi.
Crow, "Başbakan (Benyamin) Netanyahu Gazze'de başarısız bir strateji izliyor. Korkunç sivil kayıplar, açlık ve tutarlı bir stratejinin olmaması son derece endişe verici. İstihbarat paylaşımının ABD'nin çıkarlarına uygun olmasını sağlamak için güçlü bir denetim yürütmeye devam edeceğim," diye konuştu.