İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu, son kabine toplantısında yaptığı o açıklamadan sonra ordu ile arasındaki fikir ayrılıklarını belirginleştirdi.
YDH- Pazar günü, İsrail ordusu, Kerem Ebu Salim Sınır Kapısı'ndan Selahaddin Yolu'na günlük duraklamalar yapılacağını duyurmuştu.
İşgal ordusu, bu kararın Gazze'nin güneyindeki bir yol boyunca daha fazla insani yardımın girmesini sağlamak için alındığını iddia etti.
İsrail televizyonu Kanal 13'ün bildirdiğine göre, İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu, bu taktiksel ara verme planını duyunca çileden çıktı.
İsrailli bir yetkili şunları söyledi: "Başbakan sabah 11 saatlik insani yardım molası haberlerini duyunca askeri sekreterine döndü ve bunun kendisi için kabul edilemez olduğunu açıkça belirtti."
Son kabine toplantısında Netanyahu'nun ofisi ile askeri yönetim arasındaki belirgin anlaşmazlıklar daha da arttı.
İsrail televizyonu Kanal 13, toplantı sırasında Netanyahu'nun ordu ile olan fikir ayrılıklarının daha da arttığını bildirdi.
Netanyahu'nun toplantı sırasında "İsrail ordusu olan bir ülkedir, bir ülkesi olan ordu değil" dediği bildiriliyor.
El-Meyadin'e göre, Netanyahu'nun bu açıklaması, hükümet ile askeri yönetim arasında artan gerilimin altını çiziyor.
Netanyahu'nun İsrail ordusuyla ayrışma sinyalleri vermesiyle işgalci rejim içinde derinleşen bölünme giderek daha belirgin hale geliyor.
Bu ayrışma İsrail rejimini parçalama tehdidinde bulunurken, siyasi ve askeri kurumların, İsrail'in farklı yoğunluktaki çok cepheli bir savaşa sürüklendiği bir ortamda karşılaştığı zorlukları da gün ışığına çıkarıyor.
Toplantı sırasında Netanyahu'nun "Hamas'ın ortadan kaldırılmasını sağlamak için askeri kademeler tarafından her zaman kabul edilmeyen kararlar aldım" dediği de aktarıldı.
Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir de böyle bir politikaya karar veren kişinin "görevinde kalmaması gereken bir aptal" olduğunu söyledi.
Geçen hafta merkezci Benny Gantz da istifasını sunmuş, dahası Netanyahu'yu Gazze'de gerçekçi bir plan yapmadan hareket etmekle suçlamıştı.
Koalisyonu, savaş kabinesi ve ordusu ile anlaşmazlıklar içinde olan İsrail rejiminin içinde bulunduğu bu durum, SBS News'a göre, rejimin ateşkesi kabul etmesi için hem ülke içinden hem de dışından gelen baskıların arttığını gösteriyor.
Ben-Gvir, ''Artık 7 Ekim öncesi modası geçmiş güvenlik konseptinden çıkmanın ve bize sadece daha fazla ölü getiren çılgın ve hayalperest yaklaşımı durdurmanın zamanı geldi," dedi.
İsrail güçleri Cumartesi günü ağır kayıplar verdi
Pazar günkü duraklama duyurusu, Gazze Şeridi genelinde, İsrail işgal güçleri mevzilerinin Filistin Direnişi'nden aldığı sert darbelerin ardından geldi.
Biri Refah'ın güneybatısındaki Tel el-Sultan mahallesinde, diğeri de Gazze Şehri'nin el-Zeytin mahallesinde düzenlenen saldırılarda 11 İsrail askerinin öldüğü bildirildi.
İsrail komutanlığı şu ana kadar Cumartesi günü sekiz subay ve askerin öldürüldüğünü kabul ederken, askerlerin isim ve mevkilerinin yakında açıklanması bekleniyor.
Filistin Direnişi'nin operasyonlarında, 401. Zırhlı Tugay'ın 601. Muharebe İstihkâm Taburu'ndaki bir bölüğün komutan yardımcısı da dâhil olmak üzere iki muharip subay öldürüldü.
Diğer subay ise 8. Zırhlı Tugay'ın 129. Taburunda görev yapıyordu ve bir İsrail askerinin daha öldürüldüğü ve iki askerin de ağır yaralandığı bir saldırıda öldürüldü.
