Yunanlı aktivist, Hamanei'nin Hac mesajının tüm dünya insanlarına Filistin halkına uygulanan soykırımı sona erdirme yükümlülüklerini hatırlattığını söyledi.
YDH- İslam Devrimi Lideri Ayetullah Ali Seyyid Hamenei Cumartesi günü Hac mesajı yayımlamıştı.
Devrim Lideri, yayımladığı yıllık Hac mesajında, rejimin masum Filistinlileri katletmeye devam etmesi nedeniyle Gazze'de yaşanan trajedilerin çağdaş tarihte eşi benzeri olmadığını söylemişti.
Press TV internet sitesine bir mülakat veren Yunanlı akademisyen Maria Nikolakaki, İran devrim liderinin mesajını gündeme taşıdı.
Yunanlı akademisyen ve aktivist Maria, Nikolakaki, devrim liderinin mesajının Müslümanlığın da ötesine geçtiğini ve Allah'a inanan ve adaletsizlikle mücadele etmeyi ruhunda bulabilen herkesi kapsadığını söyledi.
"Haccın bir manevi bir de maddi yönü vardır. Hac çok katmanlı, çok boyutlu, anlamlı bir yükümlülüktür," diyen Yunan akademisyen Ayetullah Hamenei'nin Hac mesajına atıfta bulunarak "Bu, insanlığın birleşmesi için bir çağrıdır" dedi.
Maria Nikolakaki, "Hıristiyanların inançlarında Müslümanlarla daha fazla ortak nokta var. Dolayısıyla İran Lideri Ayetullah Seyyid Ali Hamenei'nin mesajı, Tanrı'ya inanan ve adaletsizlikle mücadele etmeyi ruhlarında bulabilenlere uzanmaktadır. Barış, sevgi ve dayanışma soykırım ve adam kayırmaya galip gelsin." diye sürdürdü konuşmasını.
İsrail'in soykırım saldırısında geçen yıl 7 Ekim'den bu yana çoğu çocuk ve kadın 37 bin 400'den fazla Filistinli öldürüldü. Milyonlarca kişi yerinden edildi ve evsiz bırakıldı.
Maria Nikolakaki, "Bu birlik meselesidir, dayanışma meselesidir, bir olma meselesidir ve tüm Müslümanlarla iletişim kurma meselesidir. Bu hacda çok önemli bir konudur" dedi.
Nikolakaki, haccın sadece ruhun arınması değil, aynı zamanda sosyal normlarla da ilgili olduğunu sözlerine ekledi.
Gazze'de yaşanan soykırımın tarihte ilk kez tüm dünyanın görmesi için "televizyondan" yayımlandığını söyledi.
Maria Nikolakaki şöyle söyledi: "Bir kez görüldükten sonra bir daha görülmemesi mümkün değil. ABD'nin AIPAC güdümlü politikalarıyla desteklenen dokunulmazlık ve cezasızlıktan cesaret alan Siyonistlerin katıksız barbarlığı dünyaya açık bir mesaj vermiştir. Siyonistler istediklerini yapma hakkına sahip olduklarını düşünüyorlar ve hiçbir şeyden çekinmiyorlar. Diğer taraftan Hamas'ın dünyaya verdiği mesaj Filistin'in bitmediği ve Filistinlilerin kendi toprakları üzerindeki egemenlikleri için mücadele edecekleri yönündedir."
Nikolakaki ayrıca Filistinlilerin her şekilde insanlıktan çıkarıldığını ve yok edildiğini ve Gazze'de devam eden soykırımın dünyayı bu acımasız gerçekliğe uyandırdığını söyledi.
Nikolakaki, birkaç Batı ülkesi dışında tüm dünyanın bugün Filistin'i desteklediğini ve İsrail'in giderek yalnızlaştığını söyledi.
İsrail varlığının kuruluşunun "bir dizi güç suiistimaline" dayandığını söyledi ve ekledi:
"1917'de İngiltere Dışişleri Bakanı Anthony Balfour ve Lord Rothschild arasında imzalanan Balfour Deklarasyonu'ndan 29 Kasım 1947'de Birleşmiş Milletler Genel Kurulunun Büyük Britanya'nın eski Filistin mandasını Mayıs 1948'de Yahudi ve Arap devletlerine bölen 181 sayılı kararına (Bölünme Kararı olarak da bilinir) kadar, dünyadaki tek din devletinin kurulması için Filistin'in Yahudilere paylaştırılması kararı aldatmacalar üzerine yığıldı"
Nikolakaki Press TV internet sitesine verdiği demeçte, İsrail rejiminin 75 yıllık varlığı boyunca Filistinlileri öldürmekten hiç vazgeçmediğini ve buna ironik bir şekilde "çim biçmek" dediğini söyledi.
BM kararlarını ihlal ederek işgal altındaki Filistin topraklarında yasadışı yerleşimler inşa etmeye devam etti.
Maria Nikolakaki, "Gazze Şeridi'nde tanık olduğumuz şey, sivillere ve çoğunlukla çocuklara yönelik en korkunç soykırımdır. Çocuklar daha önce hiç savaşın yasal hedefi olmamıştı" dedi ve konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Onları durduramıyor olmamız bir bütün olarak insanlık için bir utanç kaynağıdır. İnsanlığımıza meydan okunuyor. İnsanlar geceleri nasıl uyuyabilir?"
''Neoliberalizm ve Eğitimin Anatomisi: Emperyalizm, Sınıf Mücadelesi ve Pedagoji'' kitabının yazarı İsrail'in Üçüncü Tapınağı inşa etmek için Mescid-i Aksa'yı yıkmayı nasıl planladığını açıklamaya çalıştı:
"1984 tarihli Oded Yinon planı, risk altında olanın sadece Filistin olmadığını, Mısır, Suudi Arabistan, Ürdün, Suriye, Irak ve Lübnan da dahil olmak üzere bölgedeki diğer ülkelerin de balkanlaşmayla karşı karşıya olduğunu gösteriyor. Ne yazık ki Müslüman dünyası birlik içinde değil ve resmin bütününü göremiyor" dedi.
Nikolakaki, Netanyahu'nun Eylül 2023'te, Aksa Tufanı Operasyonundan birkaç gün önce BM'de sunduğu küçük haritayla Filistin'i bölgeden silmek ve büyük İsrail'i meşrulaştırmak istediğini açıkça ortaya koyduğunu söyledi.
Press TV'nin aktardığı demece göre, aktivist, Arap uluslarının neye göz yumduklarının tamamen farkında olması gerektiğine inanıyor.
Aktiviste göre, Filistin petrolünü çalmak, Ben Gurion kanalını oluşturmak için Gazze'yi yok etmek ve Batı Asya'yı kontrol etmek İsrail'in hırslarını ölçüsüz hale getiriyor.
Press TV internet sitesine verdiği demeçte Yunanlı aktivist son olarak şunları ekledi:
''Aklı başında olan herkes için bölgede ve dünyada barışın tek olası çözümünün, çeşitli işgaller altında bile binlerce yıldır var olan Filistin'de tek devletli bir çözümün yaratılması olduğu açıktır. Bir Yunanlı olarak, Herodot'un Tarihler adlı kitabında Filistin'den birkaç kez bahsettiğini hatırlatmam gerekiyor. İsrail kurulmadan önce Müslümanlar, Hıristiyanlar ve Yahudiler yan yana uyum içinde yaşıyordu. İnsanlığın iyiliği için bunu dünyanın yeni gerçekliği olarak yaratmalıyız."