İsrail'in eski askeri işleri bakanı ve muhalefet lideri Avigdor Lieberman, zor durumdaki başbakan Benyamin Netanyahu'nun iktidarda kalması halinde İsrail'in 2026 yılına kadar "varlığının sona erebileceği" uyarısında bulundu.
YDH- Press TV'ye göre, Lieberman, İbranice yayın yapan Maariv gazetesine verdiği demeçte Netanyahu'nun İsrail'i "yıkıma doğru" götürdüğünü söyledi.
Liberman, Netanyahu'nun işgalci varlığı yönetmekten aciz olduğunu vurguladı.
Lieberman'a göre Netanyahu öncelikle iktidarını korumaya odaklanmış durumda.
"İsrail varoluşsal tehditlerle karşı karşıya ve kuruluşundan bu yana en önemli siyasi, ekonomik ve güvenlik sorunlarını kapsayan çok boyutlu bir krizden geçiyor." dedi Liberman.
İsrail'deki tüm siyasi sistemi eleştiren Lieberman, bu sistemin çıkar grupları tarafından tehlikeye atıldığını da belirtti.
Lieberman ayrıca İsrail başbakanının kuşatma altındaki Gazze Şeridi'nde aylarca süren savaşı yönetmesini ve rejimin geçen yıl 7 Ekim'de Hamas liderliğindeki misilleme niteliğindeki Aksa Tufanı
operasyonunu önleyememesini de kınadı.
Lieberman daha önce de Netanyahu kabinesinin düşürülmesi çağrısında bulunmuş ve başbakanın iktidardan uzaklaştırılmasının İsrailliler için bir ödül olacağının altını çizmişti.
Muhalefet liderlerinin yanı sıra İsrailli yerleşimciler de geçtiğimiz aylarda Netanyahu ve kabinesine karşı çıkmış ve rejimin Gazze'de Hamas tarafından tutulan İsrailli esirlerin serbest bırakılması için Filistin direnişiyle müzakere etmeyi reddetmesini kınamıştı.
Yaklaşık 250 İsrailli 7 Ekim'de Aksa Tufanı Operasyonu sırasında esir alınmıştı.
Rejim bu operasyona, şimdiye kadar çoğu kadın ve çocuk olmak üzere 38 bin 500'e yakın Filistinlinin ölümüne neden olan savaşı başlatarak karşılık verdi.
Kasım ayında varılan bir haftalık ateşkes anlaşmasına göre Gazze merkezli Hamas direniş hareketi, İsrail hapishanelerinde tutulan 240 Filistinliye karşılık esirlerden 105'ini serbest bıraktı.
Filistinli direniş grubu o zamandan bu yana iki ateşkes önerisini daha kabul etti.
Ancak Tel Aviv bir teklifi reddedip diğerine yanıt vermeyi reddederken savaşı tırmandırdı ve bu da kalan esirlerin birçoğunun ölümüne yol açtı.
Savaşın genişlemesi 'ekonomik karanlığa' yol açabilir
İsrail gazetesi Yedioth Ahronoth Cumartesi günü yayınladığı bir raporda, işgal altındaki toprakların kuzeyinde yaşanacak geniş çaplı bir savaşın İsrail finans piyasasının güvenliğine yönelik riskleri konusunda rejimi uyardı.
Raporda, İsrail'in sermaye piyasasını tehdit eden riskleri ele alan "ekonomik karanlık" senaryosunun, siber saldırılar ve sürekli hacklenmelerden başlayarak, veri sızıntıları ve hayati hizmetlerin kesintiye uğraması korkusundan borsadaki yatırımcıların kaçışına kadar uzandığı belirtildi.
Yedioth Ahronoth'un haberine göre kuzeydeki savaş korkusu nedeniyle jeneratörlere ve acil gıda malzemelerine hücum edenlerin yanı sıra, "İsrail ekonomisini sarsabilecek bir saldırı tehdidine karşı sermaye piyasasının savunma duvarını güçlendirmek için gece gündüz çalışanlar da var."
Raporda, "Böyle bir senaryo gerçeklikten ayrı değildir" uyarısında bulunuldu.
İsrail Siber Savaş Oluşumu bir raporunda, bu yıl şimdiye kadar İsrail borsasında işlem gören şirketlere karşı 3 bin 380'den fazla siber saldırı düzenlendiğini ve bunlardan 800'ünün potansiyel olarak zarar verici olduğunun tespit edildiğini belirtti.
Formasyon'un raporunda 2023 yılı boyunca 13.040 rapor alındığı belirtilirken, saldırıların %68'inin "Gazze savaşı sırasında (7 Ekim'den Aralık ayına kadar) gerçekleştiği ve 2022'ye kıyasla saldırı raporlarında %43'lük bir artış olduğu" ifade edildi.
İsrailli uzmanlar, siber saldırıların neden olduğu zararların ekonomik analizinin, toplam maliyetin yıllık yaklaşık 12 milyar şekel (yaklaşık 3,5 milyar dolar) olduğunu tahmin ettiğini ve bunun sadece güçlü bir kuzey savaşı sırasında meydana gelebilecek potansiyel ekonomik zararı yansıtan rekor bir miktar olduğunu söyledi.
Rapora göre "ekonomik karanlık" senaryosu "birçok ekonomistin geceleri uykusunu kaçırıyor."
Lübnan Hizbullah'ı, kuşatma altındaki Gazze Şeridi'ndeki Filistinlilere destek amacıyla 7 Ekim 2023'ten bu yana işgal altındaki toprakların kuzeyine yüzlerce roket saldırısı düzenledi.
Yasadışı oluşum da buna Lübnan'ın güneyindeki bölgelere saldırarak ve ülkeyi "başka bir Gazze "ye dönüştürmekle tehdit ederek karşılık verdi.