BAE'li bir bakan “geçici uluslararası misyonun” diğer görevlerinin yanı sıra Gazze'de “kanun ve düzeni tesis edeceğini” söyledi.
YDH- El-Meyadin’in bildirdiğine göre, Birleşik Arap Emirlikleri, savaş sonrası Gazze'ye dayatılan yönetimin bir parçası olarak Gazze'ye girecek “geçici bir uluslararası misyon” kurulması çağrısında bulundu.
Filistinli Direniş grupları bunu defalarca ve kesin olarak reddederken, İsrail rejimi buna “onay” vereceğini ima etti.
Geçtiğimiz Mayıs ayında aralarında Suudi Arabistan'ın da bulunduğu bazı Arap ülkeleri 1948'de işgal edilmiş topraklara, Batı Şeria'ya ve Gazze'ye BM onaylı yabancı bir güç gönderilmesini önermişti.
Buna sert bir açıklamayla karşılık veren Hamas, bu tür önerileri kınamakla kalmayıp Gazze'deki Filistinlilere dayatılacak herhangi bir gücü de “işgal gücü” olarak göreceğini duyurmuştu.
BAE Uluslararası İşbirliğinden Sorumlu Devlet Bakanı Reem el-Haşimi BAE resmi ‘WAM’ haber ajansına verdiği demeçte, “Barış ve güvenliğin pekiştirilmesi ve insani acıların sona erdirilmesi, Filistin hükümetinin resmi davetiyle Gazze'de geçici bir uluslararası misyonun konuşlandırılmasıyla başlamalıdır” dedi.
El-Haşimi “Bu uluslararası misyon, insani krize etkin bir şekilde müdahale etmekten... kanun ve düzeni tesis etmekten... ve Gazze ile Batı Şeria'yı tek ve meşru bir Filistin Yönetimi altında yeniden birleştirmenin yolunu açmaktan sorumlu olacaktır.” diye ekledi.
Dışişleri Bakan Yardımcısı Lana Nuseybi bu hafta başında Financial Times'a verdiği demeçte “BAE'nin, reformdan geçmiş bir Filistin Yönetimi'nin daveti üzerine Arap ve uluslararası ortaklarla birlikte istikrar güçlerinin bir parçası olmayı düşünebileceğini” söyledi.
ABD ve İsrail Gazze'ye yönelik savaşın ilk gününden bu yana Gazze Şeridi’nin Hamas ve Direniş grupları tarafından yönetilmesini “kabul etmeyeceklerini” açıkladılar.
Başbakan Benyamin Netanyahu da her fırsatta, rejimin askeri hedeflerinden birinin “Hamas'ın askeri ve yönetim kabiliyetlerini ortadan kaldırmak” olduğunu açıklamaya devam ediyor. Fakat soykırımın üzerinden neredeyse on ay geçmesine rağmen diğer hedeflerin yanı sıra bu iki hedefe de ulaşılamadı.
Çarşamba günü ABD Kongresi'nde konuşan Netanyahu, Gazze'deki tüm güvenlik konularının İsrail tarafından kontrol edilmesi gerektiğini, idari işlerin ise işgal tarafından onaylanan Filistinli yetkililer tarafından yürütülebileceğini söyledi.
The Guardian geçtiğimiz ay, İsrail'in, ordunun buradaki direnişi “dağıttığı” yönündeki sayısız iddiasına rağmen Hamas ve diğer Filistinli direniş gruplarının Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki bazı bölgeleri hâlâ kontrol altında tuttuğunu bildirmişti.
Haberde, İsrail işgal güçlerinin hedef alınan bölgelerde düzeni bozmaya yönelik girişimlerinde yetkililere ve kamu görevlilerine suikast düzenlemesine rağmen Filistin direnişinin Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki sivil işler üzerindeki kontrolünü sürdürdüğü belirtilmişti.
Bununla birlikte, yardımların güvenli ve yeterli bir şekilde dağıtılması ve gıda ve diğer temel mallar üzerindeki fiyat sınırlamalarının sürdürülmesinin Hamas'ın en önemli önceliği olmaya devam ettiğini belirten İngiliz gazetesi, direnişin Filistinlilere kaynak akışını sağladığını ve Şerit'teki insani krizden yararlanan çetelerle mücadele ettiğini kaydetmişti.
Bugüne kadar hiçbir uluslararası, yerel ya da İsrailli oluşumun bu görevleri etkin bir şekilde yerine getiremediğini söyleyen el-Meyadin, Hamas'ın bunu polis memurları aracılığıyla “düşük profilli” kalarak yaptığını bildirdi.
