Yahya Sinvar, General Süleymani ile ilişkilerini anlatıyor (video)

img
Yahya Sinvar, General Süleymani ile ilişkilerini anlatıyor (video) YDH

Yahya Sinvar’ın Hamas siyasi büro başkanı seçilmesi, Hamas içerisindeki Direniş Ekseni yanlısı kanadın zaferi olarak değerlendiriliyor.




YDH- Hamas’ın 2012’de Suriye’den ayrılarak siyasi bürosunu Katar’a taşıması, bir direniş örgütü olan Hamas’ın tıpkı el-Fetih gibi direniş seçeneğini terk ederek siyasal çözüme yöneleceği ihtimalini gündeme getirmişti.

Amerika’nın liderlik ettiği Suriye Dostları Grubu adlı uluslararası koalisyon, 2012’de Suriye’de Filistin direnişine destek veren yönetimi devirmek için bir vekalet savaşı başlatmıştı. 

Hamas’ın ABD liderliğindeki bu uluslararası koalisyonun en etkili üyeleri olan Katar ve Türkiye’nin etkisiyle Suriye’yi terk etmesi ardından bu ülkelerin Hamas’a silah bırakması yönünde baskı yapması Hamas içerisinde tartışmalara neden olmuştu.

Muhammed Dayf’tan önceki Hamas askeri kanat sorumlusu Ahmed Cabiri, Halid Meşal tarafından siyasi bürodan izinsiz olarak Tahran’a gittiği için sorgulanırken, Ahmed Cabiri de Filistin’in parayla değil silahla özgürleşebileceğini belirtmiş İran, Suriye ve Hizbullah’la ilişkilerin sürdürülmesi gerektiğini vurgulamıştı.

 Ahmed Cabiri Kasım 2012’de İsrail rejiminin aracına düzenlediği terörist saldırı sonucu hayatını kaybetti. Ancak Cabiri’nin Direniş Ekseni yanlısı tavrı Yahya Sinvar ve Muhammed Dayf tarafından sürdürüldü.

İran ve Hizbullah, Halid Meşal liderliğindeki siyasi büroyla ilişkilerini kesti; ancak Yahya Sinvar’ın yönettiği askeri kanatla ilişkilerini 2012’den sonra da devam ettirdi.

Yahya Sinvar’ın aşağıdaki videodaki konuşması, Hamas’ın askeri kanadının İran Devrim Muhafızları Kudüs Gücü Komutanı General Kasım Süleymani ile olan ilişkilerine ışık tutuyor:

Yahya Sinvar: 

“Kasım Sülaymani, Kassam komutanlığı ile temas kurdu. Ayrıca Kudüs Tugayları [İslami Cihad’ın askeri kanadı] temas kurdu. Nitekim bu basında da yer aldı ve bu haberler doğrudur. 

Ama daha sonra Siyonist medya ve Siyonistleşmiş medya bu görüşmeleri çarpıttı ve yanlış yansıttı.

Kasım Süleymani temas kurdu ve İran’ın, Devrim Muhafızları Ordusu’nun ve Kudüs Gücü’nün, tüm gücüyle Filistin ülkesinin başkenti olarak Kudüs’ü ve Mescid-i Aksa’yı savunmak için bizim halkımızın yanında olduğunu vurguladı. 

O, açık bir şekilde dedi ki: Bizim tüm gücümüz ve imkanlarımız, Kudüs’ü savunma savaşında sizin emrinizdedir.

O, ne bir talepte bulundu ve ne bir şart koştu ne de direniş yöntemlerinden belirli bir yönteme teşvik etti.

Buradan size söylüyorum: Ben bu adamla 2012’de Tahran’a yaptığım ziyaret sırasında görüştüm. Benim bu kişide gördüğüm şey onun Filistin’e ve Kudüs’e olan sevgisidir. O, halk direnişinin ve bizim halkımızın güçlenmesini sağlayan her şeyi seviyor.”