İsrail basını: İran bizim paniklememizi izliyor ve gülüyor

img
İsrail basını: İran bizim paniklememizi izliyor ve gülüyor YDH

Direniş Ekseni'nin İsrail'i yok etme uğraşında sergilediği yıpratma stratejisi ve psikolojik savaş yürütme kabiliyeti İsrail basınında mercek altına alındı.




YDH- İsrail merkezli Yediot Ahronot'ta gazeteci olan Yair Kraus, Hamas, Hizbullah ve İran'ın İsrail'e karşı yürüttükleri kampanyadaki eşgüdümlü çabanın geniş kapsamlı sonuçlarına dikkat çekti. 

İsrailli gazeteci, koordineli ilerleyen direniş cephesi olarak İran ve Hizbullah'ın 7 Ekim'den beri Gazze'ye destek için sürdürdüğü operasyonlarının gelinen noktada bir başarıya işaret ettiğini savunuyor.

Kraus, ''eğer Hamas, Hizbullah ve İran arasında koordinasyonu sağlayan gizli bir WhatsApp grubu olsaydı, şu an bu grubun üyeleri hiç şüphesiz memnuniyetle ellerini ovuşturuyor olurlardı.'' diye yazdı. 

Gazeteci, WhatsApp grubu örneği vererek, Direniş'in ''yıpratma ve sabır üzerine kurulu bir strateji izlemesinin ortak bir çaba'' olduğunu vurguluyor. 

Hamas siyasi büro başkanı İsmail Heniye'nin Tahran'da ve Hizbullah komutanı Fuad Şukur'un Beyrut'ta öldürülmesinden haftalar geçmişken, ''İsrail'in söylemini direnişin yürüttüğü psikolojik savaş domine ediyor.''

İsrailli yorumcuların ve İsraillilerin endişesinin arttığını vurgulayan gazeteci, Yediot Ahronot'taki makalesinde ''Hizbullah, İsrail'i yok etmeye yönelik daha geniş planının bir parçası olarak yıpratma ve sabır stratejisini mükemmel bir şekilde uyguluyor gibi görünüyor.'' dedi. 

Kraus'a göre, Nisan ayında olduğu gibi İsrailli üst düzey yetkililerin demeçleri, siyasetçilerin uyarıları ve medya manşetleri paniği körüklemeye devam ediyor.

Direnişin ne zaman saldıracağı belirsizliğini korumaya devam ederken ''İsrailli analistler sürekli yeni tahminler sunuyor.''

Bu tahminlerin ertesi gün çürütüldüğünü bildiren Kraus, ''yorumcuların yaklaşan saldırı için yeni tarihler belirlemekten geri kalmadığını ve İsraillilerin endişesinin daha da arttığını'' söylüyor.

Kraus'a göre, tam da bu noktada ''Direniş'in başarıyla sürdürdüğü yıpratma ve psikolojik savaş kabiliyeti'' işlevini somutlaştırıyor. 

İsraillilerin ''Direniş Ekseni'nin bir sonraki adımda neler yapabileceğine dair medya haberleriyle yıprandığını'' vurgulayan gazeteci yerleşimcilerin dehşete düştüğünü ekledi. 

Hizbullah'ın Gazze'ye destek olarak sürdürdüğü operasyonlarının ardından yaklaşık 100 bin kişi bölgeden uzaklaştı. 

Direniş'ten yanıtın ne zaman geleceği sorusuna karşı ise gazeteci, ''İran ile Hizbullah'ın savaşı tırmandırmak için herhangi bir sebepleri olmadığını, yerleşimcileri diken üstünde tutabildikleri ve önleyici bir saldırı talep etmek yerine bir sonraki hamlelerini tahmin etmekle meşgul edebildikleri sürece yaklaşımlarını değiştirmek için bir meyilleri olmadığını'' söylüyor. 

Yair Kraus makalesinde, ''Birkaç ağır bombardıman İran'ın Bender Abbas limanı ya da rafinerileri gibi kilit tesislerine ciddi zarar verebilir. Bu da bizim burada yaşamaya devam etme niyetimizi netleştirir ve İran'a kırılganlığını hatırlatacak bir eylem olur.'' diye yazıyor. 

Pazar günü aynı haberleri ve tahminleri izlediklerini söyleyen Kraus, ''bölgesel kaynaklardan takip ettikleri haberlerin yerini darbenin kendilerine ne zaman ineceği sorusunun aldığını'' söylüyor. 

İsraillilerin şaşkın olduğunu ve endişelerinin sürekli bir hal aldığını belirttikten sonra ise ''Peki ya İran?'' diye soran Kraus, ''Onlar bizi izliyorlar, eğleniyorlar ve bize bakıp sırıtıyorlar.'' cevabını veriyor. 

Yair Kraus'a göre, Financial Times'a Pazartesi günü konuşan İranlı bir yetkilinin açıklaması İsraillilerde paniği daha da artırdı. 

İranlı yetkili Financial Times'a ''Saldırı bu gece gerçekleşebilir ya da hiç gerçekleşmeyebilir. [...] Ölümü beklemek ölümün kendisinden daha zordur.'' demişti. 

Yetkiliye göre, ''İran, İsrail'in askeri, güvenlik ve lojistik kabiliyetlerini diken üstünde tutmak ve işgal altındaki topraklarda yaşayanları sükunetten mahrum bırakmak için bir psikolojik savaş kampanyası başlattı.''

Yediot Ahronot'taki makaleye göre, işgal altındaki topraklarda yaşayan yerleşimcilerin kendini rahat hissetmesini engellemek için Direniş Cephesi eliyle yürütülen psikolojik savaş kampanyası gün gün başarılı olduğunu kanıtlıyor. 

Bu noktada, Yair Kraus, İsrail medyasının da bu psikolojik savaşla işbirliğindeymişçesine manşetler atmasının ''pervasızca olduğunu'' söylüyor.

Kraus'a göre, ''İran'ın bu paniklemiş ve çıldırmış İsraillilere saldırma acelesi yok çünkü İsrailliler gergin ve diken üstünde olduğu sürece'' strateji başarıyla yürüyor demektir.

Makalenin ilerleyen kısımlarında gazeteci ''İsraillilerin endişelenmesi gereken şeyin rejimin ve ordunun önleyici bir saldırı gerçekleştirecek cesarete sahip olmadığı''nı söylüyor. 

Kraus'a göre, ''İsrail ordusu, Direniş Cephesi'nin İsrail'i vurmasını bekliyor, belki o zaman karşılık verir'' 

Kraus'a göre, ''Tıpkı Başbakan Golda Meir'in Yom Kippur Savaşı arifesinde önleyici bir saldırının gerekli olup olmadığı sorusuyla karşı karşıya kalması gibi Netanyahu da şimdi aynı soruyla karşı karşıya.''