İsrail yanlısı Amerikan şirketi Meta, Lübnan'dan İngilizce yayın yapan The Cradle'ın Facebook ve Instagram hesaplarını yasakladı.
YDH- Facebook ve Instagram sosyal medya platformlarının çatı şirketi Meta, emperyalizm karşıtlığıyla tanınan The Cradle portalını kalıcı olarak yasakladı.
The Cradle'ın 107 bin takipçiyi aştığı ve milyonlarca görüntülenme aldığı Instagram hesabına koyulan yasağın bildirildiği mesajda şu ifadeler yer aldı:
‘’Hesabınızı kimse göremez veya bulamaz ve kullanamazsınız. Tüm bilgileriniz kalıcı olarak silinecektir. Bu kararın yeniden gözden geçirilmesini talep edemezsiniz’’
Cradle, yasağa yönelik yaptığı açıklamada bunu ifade özgürlüğü ve gazeteciliğe yönelik bariz bir saldırı olarak değerlendirerek okurlarına X (eski adıyla Twitter), Telegram, YouTube, TikTok ve Rumble üzerinden destek çağrısı yaptı.
Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
‘’Geçtiğimiz cuma günü Meta, The Cradle Media'nın Instagram hesabını kalıcı olarak yasakladı ve birkaç saat sonra da Facebook'taki haber sayfamızı kaldırdı. The Cradle, gazetecilik görevini yerine getirmeye, gerçekleri ortaya çıkarmaya, yanlış bilgilere meydan okumaya ve Batı Asya'nın insanları, siyaseti ve olayları hakkında başka hiçbir yerde bulunmayan genişlik, derinlik ve incelikle haber yapmaya devam edecektir. Lütfen bizi www.thecradle.co ve Patreon üzerinden bağışlarla destekleyin. Günlük ve saatlik haber güncellemeleri için bizi X, Telegram, TikTok ve The Cradle'ın RSS beslemesinden takip ettiğinizden, haftalık bültenimize abone olduğunuzdan ve haberleri sizin için analiz eden haftalık podcast'ler için YouTube ve Rumble'da bize katıldığınızdan emin olun’’
The Cradle ayrıca, Meta'nın, kendisine yönelttiği “terör örgütlerini övme” ve “şiddete teşvik” suçlamalarının, Hamas, Hizbullah ve Ensarullah gibi Batı Asya direniş hareketlerinden bilgi veya anekdotlar aktaran paylaşım ve videolardan kaynaklandığını belirtti.
Hamas'ın, Hizbullah'ın ve Ensarullah'ın Lübnan, Filistin ve Yemen'de derin kurumsal ve sivil kökleri olan ve bu toplumların dokusunun bir parçası olan büyük Batı Asya siyasi örgütleri olduğunu kabul etmenin önemini vurgulayan haber sitesi, direnişçilerin, yönetimde bir temsil olduklarını, okullar, hastaneler ve kamu hizmetlerinde yönetim yükümlülüğü üstlendiklerini ve milyonlarca sivil işçiye maaş dağıttıklarını vurguladı.
Meta'nın banladığı paylaşımların bunlarla da sınırlı olmadığı görüldü.
Meta'daki yöneticiler aslında Batılı ve İsrailli yetkililerin ifadelerinin yer aldığı bir paylaşımı da banlamıştı.
The Cradle'ın, İsrailli yetkililere dayandırdığı haberindeki ifadeler şunlardı:
''Hizbullah'ın topladığı istihbarat bilgileri, gözlem yetenekleri, doğru istihbarat toplama ve gerçek zamanlı belgeleme ile gelişmiş bir batı istihbarat örgütü düzeyinde olduğu doğrudur... Hizbullah'ın kuzeyde yüzde 50'nin üzerinde başarıyla vuramayacağı neredeyse hiçbir hedef yoktur.''
Saldırı niteliğindeki ifade özgürlüğü gaspının, emperyalist ve Avrupamerkeziyetçi bir bakışın dayatılması olduğu kadar ironik de bir doğası olduğu gözlemlendi.
Hamas'ın merhum siyasi büro başkanı Heniye'nin suikastından sonraki günlerde Meta, The Cradle'ın Instagram hesabından 48 saat içinde 10 paylaşımı kaldırdı.
Meta, ayrıca, Hizbullah Genel Sekreteri Seyyid Hasan Nasrullah'ın Gazze'deki katliamları ve İsrail'in Tahran ve Beyrut'taki saldırılarını kınayan sözlerinin olduğu paylaşımları ve Gazze'de İsrail ordusuyla çatışan yerel direniş gruplarının yayınladığı videoları da kaldırdı.
Bu yasak, Batı Asya direniş örgütlerini demonize ederek yalnızlaştırma politikası izleyen Amerikan şirketinin soykırımın başındaki tutumunun bir devamı niteliğinde.
14 Ekim'de Meta, Filistin ile direniş ve destek seslerini yükseltmeye çalışan hesapları da gölgede bırakarak ''shadow banning'' politikası izlemişti.
Anti-emperyalist bir yayın sitesini hedef alan Meta'nın bu yasağını The Cradle şöyle değerlendirdi:
''7 Ekim 2023 olayları ve İsrail'in Gazze'ye yönelik askeri saldırısından bu yana, haber tüketicilerinin yanlış bilgilere karşı sahadan temsili haber arayışları nedeniyle The Cradle gibi bağımsız haber kuruluşlarının izleyici sayısında belirgin bir artış görüldü. Küresel bilgi statükosundaki bu değişim, sosyal medya devlerinin artan sansürünü tetikledi.''
