Hizbullah'ın vurduğu bölgelerde yaşam

img
Hizbullah'ın vurduğu bölgelerde yaşam YDH

Lübnan sınırı yakınlarındaki Batı el-Celil'de yaşayan İsrailli yerleşimciler, İsrail'in de facto sınırındaki gündelik yaşamlarını Times of Israel'e anlattı.




YDH- Times of Israel'ın haberine göre, Gesher Haziv kibbutzundaki yerleşimciler zor bir gerçekle karşı karşıya.

Hizbullah bu sınıra 8 Ekim'den beri Gazze'ye destek operasyonları düzenliyor. 

Times of Israel, 2. Dünya Savaşı'ndan sadece 5 sene sonra kurulan ve bir zamanlar Batı Celil'de popüler bir yer olan kibbutz Gesher Haziv'in diğer yerlerimler, Hizbullah'ın saldırıları sebebiyle tamamen tahliye edildiği için şimdi İsrail'in kuzey sınırı haline geldiğini yazdı.

Hizbullah'ın 8 Ekim'de Gazze'deki çatışmaları desteklemek amacıyla başlattığı saldırıların ardından İsrail rejimi, sınırdaki 61 bin kadar yerleşimciyi tahliye etti. Daha sonraki çatışmalar sebebiyle tahliye dilen İsrailli yerleşimci sayısı 200 bini aştı.

Times of Israel, Gesher Haziv'den bir yerleşimci olan ve sınır görevlisi olduğunu belirten David Amzel ile konuştu.

Yerleşimci ekmek yaparken bile tüfeğini yanından ayırmadığını söylüyor.

Amzel, ''7 Ekim'den sonra ilk düşündüğüm şey elime nasıl bir silah alacağım oldu'' diyor. 

İsrail'in, İran'dan gelmesi beklenen yanıta karşı tetikteyken, Amzel, kendisinin ve kibbutzda kalan bin 100 kadar yerleşimcinin de gerçekliği kabul etmeye çalıştığını anlattı.

Amzel'e göre, Hizbullah, sınır boyunca neredeyse her gün İsrail topluluklarına ve askeri karakollarına saldırıyor. 

Amzel, Hizbullah'ın 8 Ekim'den beri her gün sürdüğünü söylediği saldırılarda, 26 yerleşimcinin ve 19 İsrail askerinin öldüğünü söyledi.

Hizbullah tarafından 19 Ağustos'ta gönderilen patlayıcı yüklü ikinci bir İHA ise Kibbutz Gesher Haziv yakınlarına düştü.

Amzel röportaj sırasında, ''İran destekli Hizbullah'ın, dağların ardında, İsrail'e karşı kullanmak üzere 130 bin ila 150 bin roket ve füze stokladığı yerlerin olduğunu'' söylüyor. 

Kibbutzlardaki mevcut yaşamlarına dair manzarayı ifade ettiği röportajında David Amzel, kibbutzlarda bir tür ihmal ve terkedilmiş hissi olduğunu ve ''gerçekliğin ancak sahada görülebileceğini düşündüğünü'' de ekliyor.

Bir diğer yerleşimci aile Sharifler, numunelik ağaçlar ve denizkabuklarıyla dolu bir bahçede, açık hava duşlarının önünde röportaj verdi. 

Times of Israel'e göre, Galia Hadani Sharif, ''güzel bahçesine bakarak bir savaş bölgesinde yaşadıklarını hep akıllarının bir köşesinde tuttuklarını'' söyledi.

Sharif, ''Hızlıca kaçabilmek için her birimizin ayakkabısında bir çift çorap var. Pasaportlarımız, ilk yardım çantamız ve paramızla dolu bir çantamız var. Tarlalara kaçmak için hangi yolu izleyeceğimizi ve hangi yöne koşacağımızı biliyoruz.'' dedi.

Sharifler, artık kibbutzda yaşamanın çok fazla zihinsel çaba gerektirdiğini ekledi. 

''Yerleşimcilerin depresyonda ve kibbutzların da sessizlik içindde terkedilmiş olduğunu'' belirten Sharif, her sabah ''doğanın gücünü hissedebilmek için yüzdüğünü'' belirtti.

Tüm bunlara rağmen Sharif, ''Savaş her şeyimizi elimizden aldı'' diyor.

Times of Israel'deki röportaj, kibbutzlarda artık pizza sırasının erken geldiğini çünkü sıranın çok kalabalık olmadığını, yerleşimcilerin ''kerpiç duvarlı ve ahşap zeminli hippi evlerinden'' taş duvarlı evlere taşındığını belirterek sonlanıyor.