Hamas Siyasi Büro Başkanı Yahya Sinvar, Hizbullah Genel Sekreteri Seyyid Hasan Nasrallah'a yazdığı mektubunda, Hizbullah'ın destek operasyonları için teşekkür etti ve Siyonist varlık bölgeden sökülünceye kadar direnişe devam edeceklerinin sözünü verdi.
YDH- Lübnan'dan yayın yapan el-Meyadin televizyonunun haberine göre, Hamas Siyasi Büro Başkanı Yahya Sinvar, Hizbullah Genel Sekreteri Seyyid Hasan Nasrullah'a bir mektup gönderdi.
Öncelikle Sinvar yazdığı mektubunda, Nasrullah'ın Direniş Hareketi'nin liderliğini üstlenmesi dolayısıyla kendisini kutladığı ve eski Siyasi Büro Başkanı İsmail Heniye'nin şehadeti dolayısıyla kendisinin ve Hizbullah'ın taziyelerini ilettiği mektubu için teşekkürlerini iletti.
Hamas'ın eski siyasi büro başkanı İsmail Heniye, İran Cumhurbaşkanı Mesud Pizişkiyan'ın yemin törenine katılmak üzere Tahran'a yaptığı ziyaret sırasında İsrail rejimi tarafından öldürülmüş, Hamas da bir hafta sonra siyasi büro başkanlığına Yahya Sinvar'ı seçmişti.
Yahya Sinvar'ın mektubu şöyle başlıyor:
''İslami Direniş Hareketi Hamas olarak, şehitlerimiz, Cihad ve Direniş yoldaşımız, merhum lider ve özgürlük savaşçısı, hareketin Siyasi Büro Başkanı Sayın İsmail Heniye ve yoldaşı, kardeşi Vasim Ebu Şaban için göndermiş olduğunuz nazik tebrik ve taziye mektubunuzu büyük bir minnettarlık ve gururla aldık.''
Daha sonra, Sinvar, Nasrullah'a, "Hizbullah'ın Direniş Ekseni'nin cephelerinde destek ve savaşa katılım anlamında gerçekleştirdiği kutlu eylemleriyle ifade ettiği ve soylu hislerden oluşan samimi dayanışması için" teşekkür etti.
Hamas Lideri Yahya Sinvar, mektubunda Nasrullah'a şöyle söyledi:
''Allah'tan çabalarınızı kutsamasını, sizi ve ülkenizi her türlü zarardan korumasını diliyoruz.''
Sinvar, Heniye'nin “Filistin halkımızın verdiği en onurlu savaşlardan biri olan” Aksa Tufanı Operasyonu sırasında “şehit liderlerin saflarına katılmak, çocukları ve torunlarının yanına gitmek ve Gazze, Batı Şeria, Kudüs ve işgal altındaki Filistin topraklarında halkımız tarafından yapılan büyük fedakarlıklarla buluşmak” için şehit olduğunu söyledi.
Hamas lideri, “Bu, liderlerimizin ve özgürlük savaşçılarımızın kanının halkımızın kanından daha değerli olmadığını ve bu değerli kanın ve bu onurlu şehit kafilelerinin Siyonist-Nazi işgali karşısında gücümüzü ve direncimizi arttıracağını teyit etmektedir” dedi.
Direniş grubunun “şehitlerin kanına sadakat yolunda her zaman olduğu gibi kararlı kalacağının” altını çizdi.
Sinvar’ın, “Heniye'nin savunduğu yüce ilkeler, Hareketimize ve Direniş savaşçılarımıza rehberlik ederek sabit kalacaktır” ifadesinin yer aldığı mektupta, söz konusu ilkeler arasında İsrail işgali karşısında Direniş'in tercih edilmesi ve ‘işgal yenilgiye uğratılıp topraklarımızdan sökülüp atılıncaya ve başkenti Kudüs olan tam egemenliğe sahip bağımsız devletimiz kuruluncaya kadar’ işgal altındaki Filistin'i ve Mescid-i Aksa gibi İslami kutsal mekanları savunmak için İslam Dünyası'nın Direniş Ekseni ile birleşmesinin yer aldığı belirtildi.
Sinvar, 7 Ekim'in arkasındaki beyinlerden biri
Hamas'ın Gazze'deki liderlerinden biri olan Sinvar, 7 Ekim'deki Aksa Tufanı Operasyonu'nun baş aktörlerinden biriydi.
Reuters tarafından Aralık ayında kaleme alınan bir haberde, Sinvar'ın 2022 yılında yaptığı bir konuşmada kullandığı ifadeler, Aksa Tufanı Operasyonu'nda yaşananların habercisi niteliğinde olarak görüldü.
Geçen yıl 14 Aralık'ta Gazze'de Hamas'ın kuruluşunun 35. yıldönümünün kutlandığı bir tören sırasında İsrail güvenlik birimlerine hitaben yaptığı konuşmada Sinvar, İsraillileri yaklaşmakta olan bir “tufan” ile özellikle tehdit etmişti.
Hareketin Siyasi Büro Başkan Yardımcısı Halil el-Hayya, Pazar günü şehit lider İsmail Heniye için düzenlenen anma töreninde yaptığı konuşmada Hamas'ın Filistin'in kurtuluşu sağlanana kadar “mücadele, cihat ve direniş yolunda devam ederek” Filistin halkına, şehitlere ve İslam ümmetine sadık kalacağını söyledi.
Hamas yetkilisi, şehit Heniye'nin hayatı boyunca yaptığı çalışmaları överek, şehadetinin “bölge halkına ve Direnişlerine yeni bir ruh, kararlılık ve güç verdiğini” söyledi.
El-Hayya, “O büyük bir lider ve sadık bir hizmetkârdı, Allah'ın dilemesi halinde kendisine şehitlik ve cennet kapılarının açılacağı gerçek bir zahitti” dedi.
