Hizbullah’ın İsrail’e karşı uzun vadeli ve yıpratıcı bir savaş yürüttüğüne dikkat çeken İsrail basını, kamuoyunun bu duruma dayanma gücünün kalmadığını belirtti.
YDH - Israel Hayom gazetesi, Hizbullah’a karşı yürütülen savaşın uzun vadeli ve karmaşık olduğunu, Hizbullah’ın İsrail işgalini yıpratma kapasitesine sahip olduğunu vurguladı.
İsrail Yedek Kuvvetleri’nden General Gershon Hacohen, yazısında İsrail’in Hizbullah’a karşı ‘stratejisiz hareket ettiğini’ kaydetti.
İsrailli general, yazısında "İsrail ile Hizbullah arasında, savaşın gidişatını yönlendiren amaçların temelinde stratejik bir boşluk" olduğunu belirtti ve şöyle dedi:
"Güvenlik güçlerinin son haftalarda Hizbullah'a karşı mücadelede elde ettiği önemli başarılara rağmen İsrail Devleti'nin taktik başarıları olmasına rağmen stratejisiz hareket ettiğini iddia eden güvenlik uzmanları da var.
Sonuç olarak, İsrail'in Lübnan arenasındaki stratejisi meselesi iki temel soruya yaklaşıyor: birincisi, tüm taktiksel başarılar kuzeyde yaşayanların evlerine güvenli bir şekilde geri dönme hedefine nasıl ulaşılmasını sağlayacak?
İkinci soru ise, stratejik bir sona erdirme mekanizmasının planlanmaması durumunda, tüm bu kazanımlar nasıl savaşın sona ermesine yol açabilir?"
Öte yandan Hizbullah, Siyonist rejimin kara saldırısı başlatıp başlatmadığına veya kuvvetlerini Litani Nehri boyunca konuşlandırıp konuşlandırmadığına bakmaksızın strateji geliştirmeye ve ‘yıpratma sürecini sürdürmeye’ odaklanıyor.
Gazete, Hizbullah’ın yıpratma savaşını sürdürebilmesi için ihtiyacı olan tek şeyin, halihazırda sahip olduğu geniş roket, füze ve insansız hava aracı cephaneliğini kullanarak İsrail’e bu silahları fırlatmaya devam etmek olduğuna dikkat çekti.
İsrail kamuoyunun Lübnan savaşına karşı tutumunu değerlendiren Israel Hayom, halkın ‘bir başka yıpratma savaşının dinamiklerine dayanamayacağını’ ve bu durumun ‘umutsuz’ olduğunu ifade etti.
Bu bağlamda gazete, şu soruyu gündeme getirdi: “Hizbullah yenildi mi? Teslim olacak mı?” Cevap olarak “hayır” denilerek Hizbullah’ın eylemlerini planlı bir şekilde gerçekleştirdiği ve her saldırının ardından savaşın seyrini yeniden değerlendirdiği ifade edildi.
Ayrıca savaşın henüz zirveye ulaşmadığı uyarısında bulunan gazete, ‘savaşın hala cephede sürdüğünü ve Hizbullah’ın gecikmelere rağmen stratejisini sürdürdüğünü’ yazdı.
Cizril Vadisi’nin önemi
Kuzey cephesindeki gerilimin tırmanması ve Hizbullah’ın ateş menzilini yüz binlerce İsrailli yerleşimciyi de kapsayacak şekilde genişletmesi bağlamında, İsrail medyası Cizril Vadisi’nin (Merc İbn Amir) artık işgal altındaki kuzey bölgesinde yeni bir çatışma hattını temsil ettiğini belirtti.
Cizril Vadisi, işgal altındaki Filistin’in kuzeyinde, işgal altındaki Celile ile Nablus Dağları arasında yer alan geniş bir ova. Yaklaşık 40 kilometre uzunluğunda ve 19 kilometre genişliğinde olan bu ova, toplamda 351 kilometrekarelik bir alanı kapsıyor.
Bölge, en büyüğü yaklaşık 42 bin nüfuslu Afula olmak üzere 39 yerleşim birimini barındırıyor.
Yerleşimlerin akıbeti
Öte yandan Hizbullah, işgal altındaki Filistin’in kuzeyindeki hedeflere füze saldırılarına devam ederken, Emek Tıp Merkezi 5, Rambam Hastanesi ise 7 yaralı yerleşimciyi kabul ettiğini bildirdi.
Hayfa Belediye Başkanı, İbranice yayın yapan Kanal 12’ye yaptığı açıklamada, ‘kentin eski ve yeni mahalleleri arasındaki tahkimat oranlarında yüzde 50 fark olduğunu’ söyledi.
Hükümetin performansından duyduğu hayal kırıklığını dile getiren belediye başkanı, “Hükümet bizi görmezden geliyor ve biz parasız bir şekilde sahada yalnızız… Hükümetin dikkatini üzerimize çektiği için Nasrallah’a teşekkür ederiz,” dedi.
İsrail basınına göre, son 24 saat içinde Lübnan’dan İsrail’e yüzlerce roket atılırken, Hayfa bölgesi, Krayot ve Şfaram’da sirenler çaldı.
Kanal 12’ye göre, Safed ‘öksüz ve boş bir şehir haline geldi, sadece 40 kişi kaldı ve şehir unutulmuş hissediyor, Hizbullah için önemli ve tercih edilen bir hedefe dönüştü.’
Safed Belediye Başkanı, ‘İsraillilerin yüzde 50’sinin ve eğitim kurumlarının tahkim edilmediğini’ söyleyerek ‘kimseden önemli bir talimat almadıklarını’ belirtti ve durumu, “Ölüm fermanı... Çöküşe çok az kaldı,” şeklinde tanımladı.
Hayfa’nın ardından Yokneam, Megiddo bölgesel konseyi, Daliyat al-Karmel ve İsfiya da eğitim faaliyetlerine kısıtlama getirilen bölgeler listesine eklendi.
Bunun yanı sıra Wizz, Iberia, British Airways ve Azerbaycan Havayolları’nın da aralarında bulunduğu 14 havayolu şirketi, Lübnan ile yaşanan gerilim nedeniyle İsrail’e ve İsrail’den uçuşlarını askıya aldı.
İsrail basını, Macar havayolu şirketi Wizz’in tüm uçuşlarını iptal etme kararını ‘en dramatik’ olarak nitelendirdi ve bunun ‘yurt dışındaki İsraillileri ulaşım kaosunun ortasında çözümsüz bırakmak’ anlamına geldiğini aktardı.