İsrail, İran saldırısı konusunda neden ağız değiştirdi?

img
İsrail, İran saldırısı konusunda neden ağız değiştirdi? YDH

2 Ekim’de İran saldırısının önlendiğini ve hiçbir zarar veremediğini belirten İsrail medyası, 3 Ekim’de yani bugün hava üslerinin vurulduğunu ve hasarın büyük olduğunu duyurdu.




YDH- İran silahlı kuvvetleri, 1 Ekim Salı gecesi İsrail ordusuna ve istihbarat örgütüne ait hedefleri onlarca füzeyle vurdu.

Rejimin sıkı denetimi altında bulunan İsrail medyasının İran saldırısından hemen sonra ve bugün yaptığı çelişkili yayınlar dikkat çekti.

Dün İran füzelerinin büyük çoğunluğunun engellendiğini ve saldırının hiçbir hasar vermediğini iddia eden İsrail medyası, bugün Amerikan haber ajansı AP'yi kaynak göstererek saldırının ağır hasara neden olduğunu bildirdi. 

Uzmanlar, İsrail medyasındaki bu ağız değişikliğinin, İran'a karşı saldırı için Amerika'nın iznine ihtiyaç duyan İsrail rejiminin bir tür kamuoyu yaratma çabasından kaynaklandığını söyledi.

İsrail medyasında rejimin mutlak kontrolünden kaynaklı çelişkili anlatı, saldırının hemen ardından geldi.

Jerusalem Post gazetesi, İran’dan yaklaşık 400 füze ateşlendiğini bildirdi. 

İsrail'de yayımlanan Israel Hayom gazetesine göreyse, İsrail, İran saldırısına zaten birkaç gündür hazırlık yapıyordu ve hatta İsrail'in kamu savunma protokollerini buna göre ayarlamasına izin verecek şekilde önceden haber almıştı.

Uçuş süresi yaklaşık 12 dakika olan füzelerin ard arda yağması ve hızı gibi nedenlerden ötürü ABD öncülüğündeki Batı-Arap koalisyonu İsrail'in yardımına gelememişti; ancak Israel Hayom'a göre İsrail, buna tek başına karşı koymayı başarmıştı.

Israel Hayom ayrıca, yoğun füze yağmuruna rağmen İran'ın sadece sınırlı bir başarı elde ettiğini ileri sürerek, can kaybının olmamasını sivil disipline ve İsrail'in hava savunma sistemlerinin etkinliğine bağlamıştı.

İsrail'in Yediot Ahronot gazetesi İran füzelerinin çoğunun etkisiz hale getirildiğini iddia etmiş ve bunu ABD ile sağlanan koordinasyonla açıklamıştı.

Ynet, ‘’füzelerin çoğunun durdurulması sonucu İsrail'in elde ettiği ‘başarının’, İsrail Hava Kuvvetleri, hava savunma sistemleri ve ABD Merkez Komutanlığı (CENTCOM) arasındaki güçlü koordinasyon sayesinde gerçekleştiğini’’ açıklamayı sürdürdü.

Ynet, ''saldırının büyük ölçüde başarısız olduğunu, füzelerin çoğu durdurulduğu için çok az yaralanma meydana geldiğini'' vurguladı.

Times of Israel, ''İran'dan İsrail'e doğrudan atılan yüzlerce balistik füze olduğunu ve neredeyse tamamının ülke çapında engellendiğini'' iddia etti.

2 Ekim'de İsrail basını

2 Ekim günü İsrail ve Batı medyasında yer alan haberler, ‘’füzelerin çoğunun etkisiz hale getirildiği, açık alana düştükleri, hasarın yalnızca şarapnel parçalarından gerçekleştiği’’ dezenformasyonlarından oluşan anlatıları sürdürdü.

İsrailli gazeteci Barak Ravid'in Amerika'dan yayın yapan Axios haber sitesi, İran'ın saldırısıyla ilgili haberini  ‘’İsrail ve ABD İran'ın 180 füzelik saldırısını püskürttü’’ manşetiyle duyurdu.

Axios’a göre, İsrailli bir diğer yetkili füzelerin çoğunun engellendiğini ancak “birkaç isabet tespit edildiğini ve hasarın değerlendirilmekte olduğunu” söyledi.

Amerikan Başkanı Joe Biden ve Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan İran'ın saldırısını “başarısız ve etkisiz” olarak nitelendirdi ve ABD'nin İsrail'in yanında olduğunu teyit etti.

Sullivan İran'ın yaklaşık 200 füze fırlattığını ancak bunların çoğunun ABD donanmasına ait destroyerler ve İsrail'in hava savunma sistemleri tarafından engellendiğini iddia etmeye devam ediyordu.

İsrail ordu sözcüsü Daniel Hagari televizyonda yayınlanan açıklamasında "füze savunma sistemlerinin epeyce önleme yaptığını, sadece birkaç füzenin güneye isabet ettiğin’’ söyledi.

Axios’a göre, Hagari’nin ardından, Bir İsrail ordu yetkilisi gazetecilere yaptığı açıklamada Salı gecesi, İsrail Hava Kuvvetleri'nin “Orta Doğu'nun her yerinde güçlü saldırılar düzenlemeye devam edeceğini” söyledi.

Dışişleri Bakanı Israel Katz Salı günü açıklama yaptı:

“Ayetullahlar rejimi kırmızı çizgiyi aşmıştır ve İsrail Devleti İran'ın vatandaşlarımıza yönelik suç teşkil eden saldırısı karşısında sessiz kalmayacaktır.” dedi.

Savunma Bakanı Yoav Gallant X'te şunları yazdı:

“İran basit bir dersi öğrenmedi - İsrail Devletine saldıranlar ağır bir bedel öderler.”

Muhalefet Lideri Yair Lapid de Çarşamba sabahı açıklama yaptı:

 “Yanıt sert olmalı ve tüm eksene net bir mesaj göndermelidir.''

2 Ekim akşamı X adlı sosyal medyada bazı fotoğraflar birdenbire dolaşıma girdi.

İsrail’in, uyduların İran füze saldırılarının yol açtığı hasarı görüntülemesini engellemek için Nevatim ve Tel Nof hava üslerini dijital bulutlarla kapladığı görülen fotoğraflar hayret uyandırdı.

Bir gözlemci ‘’Ama ben füzelerin hepsinin engellendiğini düşünüyordum. Sonra füzelerin sadece boş alanlara isabet ettiğini söylediler, şimdi ise iddiaya göre hiçbir hasarı olmayan üsleri gizliyorlar. İsrail tam anlamıyla bir komedi.’’ diyerek yorum yaptı.

Ardından bir uzman şunu söyledi:

‘’Avrupa basını dışında dolaşan videolar, her iki üssün de Gazze gibi tamamen yerle bir edildiğini gösteriyor. Görünüşe göre uçaklar, savunma sistemleri, üsler vb. devre dışı kalmış.’’

İsrailli bir X kullanıcısı sosyal medya hesabında ''Bugün burası çok güneşli. Haritamız neden her yeri bulutlu gösteriyor?!'' yorumunda bulunduktan sonra diğer kullanıcılar onu aydınlattı.

3 Ekim'de İbranice basın 

Rejim yetkililerinin İran'a şiddetli karşılık verecekleri tehdidinde bulunması ve ardndan İran'a verilecek karşılığın Amerika ile istişare edilerek verileceğinin açıklanması sonrasında İsrail medyasının anlatısı da değişti. 

Bir gün önce İran saldırısının hiçbir zarar vermediğini iddia eden İsrail medyası, hükümetle pararlel olarak İran'a karşılık verilmesi yönünde kamuoyu olulşturmak için bu kez İran füzelerinin büyük hasar verdiğini yazmaya başladı.

Amerika'nın AP haber ajansı bir gün önce bulutlandırılarak sansür edilen uydu fotoğraflarını yayımladı ve İran'ın vurduğu üslerin büyük zarar gördüğünü bildirdi.   

İbranice yayın yapan Maariv gazetesi, AP ajansından aktardığı haberinde, İran saldırısının Nevatim'deki hava kuvvetleri üssünde bulunan bir uçak garajında önemli hasara yol açtığını bildirdi.

Uydu fotoğraflarıyla desteklenen haberde, ana piste bitişik binalardan birinin çatısında büyük bir delik görüldüğüğne dikkat çekildi.

Bir gün öncekinin aksine bugün İran'ın saldırısı sonucu İsrail'de ağır hasar meydana geldiğini belirten gazete, Maariv'den ibaret değildi. İsrail'in diğer gazeteleri de yine AP'nin yayımladığı uydu görüntülerini kaynak göstererek yaşanan hasarın büyük olduğunu vurguladı.   

Bir gün önce hiçbir zararın olmadığını iddia eden İsrail medyasının bir gün sonra ağır hasar yaşandığını itiraf etmesinin sebebi Amerikan AP haber ajansı tarafından ortaya kondu.  AP haber ajansı, ''hasarın açıklanması İsrail hava savunmasının etkinliğine ilişkin istihbarat değerlendirmelerini etkileyebilir.'' yorumunu yaptı. 

İstihbarat değerlendirmesi ise İsrail rejiminin İran'a vereceğini söylediği karşılığın niteliğini belirleyecek. 

Maariv'e göre, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı'nın (UAEA) eski direktör yardımcısı Oli Heinonen, İngiliz The Times gazetesine hasarın büyüklüğü ve İran'ın füze kapasitesi hakkında ''rahatsız edici açıklamalar''da bulundu. 

78 yaşındaki Heinonen daha önce İran'ın nükleer programını izleme ve sınırlama çabalarını denetlemişti.

Heinonen'e göre İran en fazla altı ay içinde 10 adet operasyonel savaş başlığı üretebilir.

15 yılı aşkın bir süredir Batı Asya siyaseti üzerine gazeteci ve yorumcu Ali Rızık, İran saldırısı sonrasında Amerika-İsrail ve ılımlı Arap devletlerindeki çelişkili bilgiseller hakkında şu yorumda bulundu:

''Çeşitli Tel Aviv ve Washington yetkilileri tarafından saldırıya ilişkin yapılan açıklamalar çelişkili görünmektedir. […] ABD'nin bu kez İran'a karşı daha kapsamlı bir savaşta İsrail'e katılmaya hazır olduğu anlamına gelip gelmediğini zaman gösterecek. ABD başkanlık seçimlerine bir ay kaldı ve Biden, Netanyahu ile ilişkilerinde giderek daha zayıf ve geri planda kalmayı tercih eden topal ördek bir başkan. Ancak ABD'nin çatışmacı bir yol seçmesi ve İranlılarla proaktif bir şekilde askeri bir savaşa girmesi halinde bunun sonuçları potansiyel olarak felaket olacaktır.''

İsrail ordusu doğruladı: İran'ın füze saldırısında birçok hava kuvvetleri üssü hasar gördü

İsrail ordusu, yaptığı açıklamada İran'ın önceki gece gerçekleştirdiği füze saldırısında hava kuvvetlerine ait birçok üssün hasar gördüğünü doğruladı, hiçbir savaş teçhizatı, asker ya da uçağın isabet alınmadığını ise iddia etmeye devam etti.

İsrail ordusu,  “Hiçbir aşamada hava kuvvetleri operasyonlarında herhangi bir kesintiye neden olan bir saldırı olmadı” diyerek rejimin iddiasını sürdürdü.

Haaretz'e göre, İsrail ordusu “İran ve Hizbullah'a ders çıkarmalarına yardımcı olacak bilgiler vermemek için” İran'ın balistik füzelerine karşı önleme oranının ne olduğunu açıklamayı reddetti. 

Ayrıca, haberde, İsrail'in İran'ın hipersonik teknolojiye sahip olduğuna inanmadığı vurgulandı.

İç Cephe Komutanlığı Başkanı Rafi Milo, ciddi hasar nedeniyle Hod Hasharon'da bir durum değerlendirmesi yaptı. 

Hod Hasharon sakinlerinden yerleşimci Neta adlı kişi, şöyle dedi:

''Korkunçtu - sığınak gerçekten sallanıyordu. Korunan odanın kapısı patlayacakmış gibi hissettim. Bütün evimiz darmadağın olmuştu, çok korkutucuydu. Her yeri toz kokusu kaplamıştı, büyük bir kaos vardı.''

İbranice basın doğrulamaları sürdürüyor

İbranice haber sitesi Makorrişon ise devasa füze saldırısı sonrasında ''Şii ittifakının gücü'' hakkında şu analizi yaptı:

''Görünüşe bakılırsa bu, Şii ittifakının gücünü tüm dünyaya kanıtlayan ve İsrail Devleti'nin varoluşsal zayıflığını ortaya koyan eşi benzeri görülmemiş bir güç gösterisiydi.''

Makorrişon, ''İsrail açısından yakın gelecekteki en büyük zorluklardan birinin, Irak ve Suriye arasındaki sınır kapılarından Lübnan'a silah ve insan akışını engellemek olacağını'' da kaydetti.

İbranice gazete, İran'ın bir diğer çabasının da Ürdün üzerinden Yahudiye ve Samiriye'ye silah akışını sürdürmek ve İsrail'i içeriden ateşe vermek olacağını vurguladı.

Avustralya Stratejik Politika Enstitüsü analistlerinden Malcolm Davis ise Fas'ta yayınlanan Hespress gazetesinde yer alan habere göre, İran'ın saldırısının bölgenin tanık olabileceği en üst düzey saldırı olmayabileceğini vurgulayarak, “gelecekteki saldırılar seyir füzeleri ve insansız hava araçlarıyla koordine edilirse daha karmaşık hale gelebilir” uyarısında bulundu.

İran Devrim Muhafızları da işgal altındaki toprakları hedef alan füze saldırısına ilişkin yayımladığı açıklamada, saldırının İsrail'e ait 3 askeri üssü hedef aldığını doğruladı:

“F-35” uçaklarının bulunduğu “Nevatim” üssü, Hizbullah Genel Sekreteri Seyyid Hasan Nasrallah suikastında kullanılan “F-15” uçaklarının bulunduğu “Hatzerim” üssü ve Tel Aviv yakınlarında bulunan “Tel Nov” üssü.

Operasyonda fırlatılan füzelerin %90'ının hedeflerini vurduğu belirtilen açıklamada, saldırının meşru savunma hakkı çerçevesinde ve uluslararası yasalara uygun olarak gerçekleştirildiği vurgulandı.