Gazze’de yaşanan savaş İsrail ile Suudi Arabistan arasındaki normalleşme sürecini sekteye uğradı. Suudi yönetimi, Filistin devletinin kurulmasını destekleyecek bir anlaşma olmadan İsrail ile ilişkilerini geliştirme konusuna mesafeli duruyor.
YDH - New York Times'ın (NYT) haberine göre, İsrail'in son dönemdeki politikaları ve eylemleri, bölgedeki diplomatik dengelerde önemli bir değişikliğe neden oldu ve Suudi Arabistan'ı İran'a yakınlaştırdı.
İsrail rejimi ile normalleşme sürecinde, özellikle bir Filistin devletinin kurulmasını engelleyen kararlar nedeniyle kayda değer bir ilerleme sağlanamaması, Riyad'da hayal kırıklığı yarattı.
ABD’nin desteklediği bir anlaşmanın gerçekleşme ihtimali Suudi yönetimi tarafından giderek daha karamsar bir şekilde değerlendiriliyor.
Washington, Orta Doğu'yu yeniden şekillendireceğine inandığı Tel Aviv-Riyad normalleşme anlaşmasını teşvik etmek için yoğun çaba sarf etti.
Ancak, İsrail'in Gazze savaşı sırasındaki tavrı, Suudi yetkililere ABD’nin Siyonist rejim üzerinde kayda değer bir etkisinin olmadığını gösterdi.
Suudi monarşisine yakınlığıyla bilinen ve Neom projesinin danışma kurulunda yer alan Suudi iş insanı Ali Şihabi, NYT'ye verdiği demeçte Riyad’ın tutumuna dair önemli açıklamalarda bulundu.
Şihabi, daha önceki normalleşme girişimlerinin, özellikle İbrahim Anlaşmaları olarak bilinen anlaşmaların, yüzeysel ve "kozmetik" olduğunu ancak kalıcı bir barış anlaşması sunmadığını belirtti.
Ayrıca Şihabi, bazı Arap hükümetlerinin bu anlaşmaları "Washington'da nüfuz kazanmanın bir yolu" olarak gördüklerini söyledi.
"Ancak şimdi görüyoruz ki ABD’nin İsrail üzerinde hiçbir gücü yok, hem de utanç verici bir şekilde," diyen Şihabi, "İsraillilerin bir Filistin devleti kurma niyeti olmadığı" yorumunu da ekledi.
Gazze, İsrail’in bölgeye entegrasyonunu engelledi
Şihabi’ye göre, Aksa Tufanı Operasyonu ve sonrasında Gazze’de yaşanan gelişmeler, "İsrail'in bölgeye entegrasyonunu geciktirdi."
Rejimin Filistinlilere karşı sürdürdüğü şiddet ve işlediği suçlar sonucunda "Suudi Arabistan, İsrail ile herhangi bir ilişkinin daha da zehirli hale geldiğini" görüyor.
Bununla birlikte Riyad, İsraillilerin reddettiği Filistin devletinin kurulmasını garanti altına alacak bir anlaşma yapılması durumunda normalleşmeye kapıyı tamamen kapatmıyor.
Normalleşme sürecinde öncü olan Birleşik Arap Emirlikleri, geçtiğimiz yıl boyunca Siyonist rejim ile ilişkilerini sürdürdü, ancak bu ilişkiler son dönemde giderek gerildi.
Geçtiğimiz ay BAE Dışişleri Bakanı Şeyh Abdullah bin Zayid, rejimin, BAE'nin Gazze'nin yeniden inşasına katkıda bulunacağı beklentisine yanıt olarak, "Birleşik Arap Emirlikleri'nin Gazze'de bir Filistin devleti kurulmadan savaşın ertesi gününü desteklemeye hazır olmadığını" ifade etmişti.
İran bölgesel bağlarını yeniden şekillendiriyor
Bu arada, Netanyahu’nun "yeni Orta Doğu'ya" dair umutları azalırken, İran diplomatlarını harekete geçirerek son haftalarda Körfez, Ürdün, Mısır ve Türkiye'deki yetkililerle üst düzey görüşmeler gerçekleştirdi.
İsrail rejimine yönelik misillemenin ardından İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi, Suudi Arabistan, Irak, Umman, Ürdün, Mısır ve Türkiye’yi ziyaret etti. Mısır ziyareti, 12 yıl sonra yapılan ilk ziyaret olarak dikkat çekti.
Arakçi, İstanbul’a indiğinde "Bölgede savaşın yayılma tehdidi, Gazze ve Lübnan’daki çatışmalar ve yerlerinden edilen insanlar konusunda ortak kaygılarımız var," demişti.
NYT, "enkaz altında diri diri gömülen çocuklar, ölü bebeklerinin başında yas tutan anneler ve İsrail yardımları engellediği için açlıktan ölen Filistinliler" gibi Gazze’den gelen görüntülerin, Suudi liderliğinin Filistin devletini görmezden gelmesini imkânsız hale getirdiğini yazdı.
İran’ın tepkisi henüz başlangıç aşamasında olsa da Şihabi, "İranlılar Riyad’a el uzatırsa Suudi yönetimi de bu eli tutacaktır," şeklinde konuştu.