İngiliz öğrenci grupları ve yardım kuruluşları, Gazze'de yaşanan İsrail soykırımına karşı, İngiltere hükümetini İsrail'e silah satışlarını tamamen durdurmaya ve üniversitelerin İsrail ile finansal bağlarını kesmesine yönelik çağrılarda bulunuyor.
YDH - Defund Genocide hareketi, İngiltere’deki üniversite öğrencilerini Gazze'de yaşanan İsrail soykırımını destekleyen şirketlerle bağlarını kesmeleri için üniversitelere baskı yapmaya çağırdı.
“İsrail'in son 12 ay içinde Gazze'de gerçekleştirdiği ciddi insan hakları ihlalleri ve savaş suçlarına ilişkin süregelen haberlerden büyük endişe duyuyoruz. Pek çok önde gelen uluslararası kuruluş, İsrail'in eylemlerini soykırım olarak nitelendirmiştir,” şeklinde bir açıklama yapıldı.
Ayrıca açıklamada, İsrailli ırkçı yerleşimcilerin şiddet eylemleriyle bağlantılı yasa dışı yerleşimler de dahil olmak üzere, üniversiteler “İsrail'in savaş suçlarına ortak oldukları” gerekçesiyle kınandı.
Grup, Uluslararası Ceza Mahkemesi Başsavcısı Kerim Han’ın, İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu ve Güvenlik Bakanı Yoav Gallant hakkında savaş suçları ve insanlığa karşı işlenen suçlar nedeniyle yakalama kararı çıkarılması talebini anımsattı. Buna karşın, İngiltere hükümetinin İsrail'e silah satmaya devam ettiğine dikkat çekildi.
Açıklamada, “Girişimimiz, etik bir direnişi destekleme ilkelerine dayanmaktadır. Üniversitelerimizin İsrail'in savaş suçlarına ortak olan şirketlerle bağlarını koparmasını talep ederek, Gazze'de işlenen savaş suçlarına ve muhtemel soykırıma katkıda bulunan politikalara karşı ahlaki ve yasal sorumluluğumuzu yerine getiriyoruz,” denildi.
Öğrenciler, üniversiteleri İsrail’in savaş suçları ve soykırımıyla bağlantılı yatırımlardan vazgeçene kadar öğrenci harçlarının iade edilmesi için harekete geçmeye çağırıldı.
Son zamanlarda, Birleşik Krallık genelinde yaklaşık 15 üniversite kampüsünde Filistin yanlısı kamplar kuruldu.
Öğrenci aktivistler, Gazze Şeridi'nde devam eden soykırımı protesto etmek amacıyla üniversitelerini İsrail ile tüm finansal bağlarını kesmeye çağırıyor.
Elden çıkarmanın İsrailli şirketlerdeki hisselerin satılması veya diğer finansal ilişkilerin sona erdirilmesini kapsadığını belirtmek gerekiyor. Aktivistler, ayrıca abluka altındaki bölgede derhal bir ateşkes ilan edilmesini talep ediyor.
18 yardım grubundan İsrail'e silah ihracatını durdurma çağrısı
Geçtiğimiz ay 18 yardım ve insan hakları örgütü, Birleşik Krallık hükümetinin 350 silah lisansından yalnızca 30'unu İsrail için askıya alma kararına toplu olarak karşı çıktı.
Örgütler, yasaktaki ciddi boşlukların Birleşik Krallık'ın “İsrail'in Gazze'deki Filistinlilere yönelik saldırılarının sebep olduğu ölüm ve yıkımın suç ortağı olmaya devam edeceği” anlamına geldiğini kaydetti.
Açıklamada, Filistinli sivillere yönelik saldırılarda kritik rol oynayan F-35 savaş uçağı yedek parçaları dahil olmak üzere, tüm silah satışlarının kapsamlı bir şekilde yasaklanması talep edildi.
Hükümetin kısmi yasak açıklamasını bir adım olarak kabul eden gruplar, ancak tüm silah satışlarının tamamen durdurulmasının yeterli olacağını savundu.
Açıklamada ayrıca, "İsrail'in BM insan hakları uzmanları ve gazetecilere erişimini engellemesi ve BM kurumlarına yönelik yoğun dezenformasyona" tepki gösterildi ve İsrail’in ihlallerini belgeleme çabalarının ciddi şekilde engellendiğine vurgu yapıldı.
Grup, aynı zamanda, İngiliz hükümetinin Gazze'de faaliyet gösteren Birleşik Krallık merkezli insani yardım örgütleriyle bakanlık düzeyinde temas kurmaması ve bu konularda onların görüşlerini almamasından dolayı “derin endişe” duyduklarını belirtti.
İmzacılar arasında Filistinliler için Tıbbi Yardım, Oxfam, Save the Children, Islamic Relief UK ve Uluslararası Af Örgütü de yer alıyor.
