İsrailli yetkililer, Hizbullah’ın artan operasyonlarının beraberinde Lübnan ile bir anlaşmanın, yerleşimcilerin güvenli geri dönüşü için zorunlu olduğunu belirtiyor. Bölgedeki güvensizlik ortamının önümüzdeki beş yıl boyunca sürebileceği öngörülüyor.
YDH - Mofot Harmon yerleşimi konseyi başkanı Benny Ben-Mofkhar, “Lübnan ile yapılacak anlaşmanın kuzeye güvenli dönüşü sağlamayacağını” belirtti ve bölgedeki durumun “normale dönmesi için en az beş yıl gerektiğini” ifade etti.
KAN televizyonuna konuşan Ben-Mofkhar, “Kuzeyde güvenlik sağlanmış değil,” diyerek, özellikle Matla, Manara, Kefr Yuval ve Margliot yerleşimlerinde yaşayanların “Hizbullah'ın ateşi nedeniyle yaralanma ya da hayatını kaybetme riskinin yüksek olduğunu” vurguladı.
Kanal, Hizbullah’ın tehditleri karşısında duyulan endişelere dikkat çekerek, “Bir füzenin çok büyük bir bedel ödetmeye yeteceğini” özellikle Metulla’daki durumu örnek göstererek vurguladı.
'Lübnan ile çözüm şart'
Eski Kuzey Kolordu Komutanı ve İsrail ordusu yedek tümgenerali Noam Tivon ise Hizbullah’ın dün sabah (31 Ekim) el-Matla yerleşimine düzenlediği, yedi kişinin ölümüne yol açan füze operasyonunu değerlendirerek, saldırının “ölümcül sonuçları” olduğuna işaret etti.
Kanala konuşan Tivon, “Lübnan ile bir anlaşmaya varılması gerektiğini” belirtti ve direniş güçlerinin “kendine olan güvenini artıracağını, bu durumun da İsrail ordusu açısından daha fazla kayba yol açacağını” ifade etti.
Ayrıca, acil önlem alınmaması halinde “İsrail’in Lübnan bataklığına sürükleneceği, bunun da ölümler ve kuzeye geri dönmenin imkânsız hale gelmesi gibi ağır sonuçları olacağı” uyarısında bulundu.
İsrail Hayom gazetesinden uyarılar
Öte yandan Israel Hayom gazetesi askeri analisti Yoav Limor da “Lübnan bataklığında boğulmamak için kuzeyde bir ateşkes üzerinde çalışılması gerektiğini” belirtmiş ve çatışmaların devam etmesinin “İsrail’e büyük maliyetlere yol açabileceği” uyarısında bulunmuştu.
Limor, şu anda bir çözüm bulunamazsa, “İsrail’in Lübnan bataklığına saplanacağını ve İsraillilerin kuzeye dönüşünün mümkün olmayacağını” ifade etmişti.
Limor ayrıca, “Siyonist rejimin uluslararası meşruiyetinin daha da aşınması riskiyle karşı karşıya kalacağını,” ekonomiye ve yedek orduya yük getireceğini, kuzeydeki yerleşimcilerin geri dönüşünü daha da geciktireceğini kaydetmişti.
31 Ekim Perşembe akşamı direnişin operasyon odası tarafından yayımlanan son saha raporuna göre İsrail, kara harekâtının başladığı günden itibaren işgal altındaki Filistin topraklarındaki yerleşimlerde, üslerde ve şehirlerde 95'ten fazla İsrail askerinin hayatını kaybettiği, 900’den fazla asker ve subayın yaralandığı bildirilmişti.