Lübnan Ordu Komutanı Avn'dan Berri'ye güç gösterisi

img
Lübnan Ordu Komutanı Avn'dan Berri'ye güç gösterisi YDH

Ordu Komutanı Yosef Avn, Lübnan Ordusu Askeri Mahkemesi Başkanı Tuğgeneral Halil Cabir’i görevden alarak yerine yakın bir ismi atamayı önerdi.




YDH - ABD Büyükelçiliği'nin “Hizbullah ve Şiilerin siyasi hayattan dışlandığı” yönündeki iddiaları ve “Hizbullah sonrası” bir döneme hazırlık yapılması tavsiyeleri, bugüne dek Hizbullah ve Meclis Başkanı Nebih Berri ile “büyük ve küçük meselelerde” koordinasyon içinde olan Ordu Komutanı General Yosef Avn'ın tutumunda değişikliğe yol açmış görünüyor.

Baabda Sarayı’na ulaşma arzusunda olan Avn, Emel-Hizbullah ittifakının iktidardan düşmüş gibi davrandığı gözlemleniyor.

El-Ahbar gazetesinin haberine göre geçtiğimiz günlerde General Avn, Askeri Konsey üyesi ve Yüksek Savunma Konseyi Genel Sekreteri Tümgeneral Muhammed Mustafa ile bir araya geldi.

Askeri Konsey’in yasal bir toplantısına başkanlık ettiğini hayal eden Avn, Daimî Askeri Mahkeme Başkanı Tuğgeneral Halil Cabir’in yerine, yıl sonunda görevi devralacak olan Merkezi Askeri Kulüp Başkanı Tuğgeneral Vasim Feyyad’ın atanmasını önerdi.

Ayrıca, Albay Kasım Favaz yerine bir komando subayı olan Yarbay Siyad Favaz’ın getirilmesini de gündeme getirdi.

Avn, bu hamlesiyle, 2021 yılında Batı’dan gelen sinyaller doğrultusunda mahkemenin o dönemki başkanı Tuğgeneral Munir Şehade'yi görevden alarak yarattığı emsali tekrarlamış oldu.

Bu tür adımlar, General Avn'ın orduyu dilediği gibi kullanma ve kendisiyle aynı fikirde olmayanları görevden alma eğiliminde olduğunu kanıtlıyor.

Son önerisi ise, “sınırları fazlasıyla aştığını” ve kendisini hukuk, atama normları veya siyasi güçlerin engelleyemeyeceğini gösteriyor. Bu durum, Avn'ın Baabda Sarayı’na giden yolda nasıl bir zihniyete sahip olduğunu gözler önüne seriyor.

Fakat, Avn'ın bu hamlesi kuvvetler ayrılığı ilkesine aykırılık teşkil ediyor, zira ordu yasalarına göre Savunma Bakanı Moris Slim'in onayı olmaksızın Avn'ın bu önerisini uygulaması yasal değil.

Bakanın bu öneriyi kabul etmemesi olası, zira 2021’de Şehade'nin görevden alınması olayında da benzer bir reddetme durumu yaşanmıştı.

Avn'ın bu kararına dayanak olarak Başbakan Necib Mikati tarafından yıllar önce yayımlanan ve Askeri Konsey toplantılarına yalnızca dar kapsamlı işlerde karar alması yönünde bir çerçeve sunan genelge gösteriliyor.

Ancak, bu genelgenin titizliği yasal normlarla çelişiyor. Buna rağmen Avn, sanki Konsey’de yeterli çoğunluk varmış gibi hareket ederek konuyu geniş bir çerçevede ele aldı.

Avn'ın Tuğgeneral Feyyad’ı Cabir’in yerine atama önerisi ise Meclis Başkanı Berri’ye doğrudan bir meydan okuma niteliğinde.

Askeri Mahkeme başkanlığı, geleneksel olarak Şiilere tahsis edilir ve bu atamalar Meclis Başkanı’nın onayıyla gerçekleştirilir.

Ancak, Avn bu defa Ayn el-Tine'nin görüşünü bilerek yok sayarak yerine ordu komutanlığına yakınlığıyla bilinen başka bir Şii subayı getirme yoluna gitti.

Avn'ın bu hamlesi, ABD Büyükelçiliği’nin vaatleri doğrultusunda hareket ettiği izlenimini doğururken, Berri’ye karşı bir meydan okuma olarak değerlendiriliyor.

Ayn el-Tine'den gelen tepkilerde, “Hizbullah ve Emel ikilisinin hâlâ siyasi hayatta var olduğunu” belirten sert bir mesaj gönderildi.

Savunma Bakanı’nın, önümüzdeki günlerde bakanlığa ulaşacak olan bu teklifi onaylayıp onaylamayacağı veya reddedip yeni bir anlaşmazlığa yol açıp açmayacağı ise belirsizliğini koruyor.

Teamüllere göre, her yılın sonunda bakanın mahkeme atamalarına ilişkin teklifleri onaylaması gerekiyor.

Orduda artan huzursuzluk

Söz konusu teklifin siyasi yankılarının yanı sıra Savunma Bakanlığı tarafından kabul edilip edilmeyeceği belirsizliğini koruyor.

Ancak, özellikle 2020 yılında ajan Amir Fahuri'nin serbest bırakılmasının ardından Tuğgeneral Hüseyin Abdullah’ın istifası ve Şehade'nin mahkemeye atanması sonrası başlayan huzursuzluk mahkemenin istikrarını sarsmış durumda.

Şehade kısa süre sonra görevden alınmış ve yerini sadece dokuz ay görevde kalan Tuğgeneral Ali el-Hacc devralmıştı.

Mahkemenin mevcut başkanı Cabir de Savunma Bakanı'nın atama kararını imzalamasının ardından beş ay sonra görevine başlayabildi ve görev süresi boyunca savaş koşulları nedeniyle aksayan duruşmalara rağmen görevine sadık kaldı.

Askeri mahkemenin başına hukuk geçmişi olan bir başkan atanacağı vaadi verilmesine rağmen Avn, kendisine yakın bir subayı bu göreve aday gösterdi.