Haaretz: İsrail ordusu, kayıplarının sayısı konusunda yalan söylüyor

img
Haaretz: İsrail ordusu, kayıplarının sayısı konusunda yalan söylüyor YDH

Lübnan cephesinde İsrail ordusunun kayıplarıyla ilgili medyada yer alan çelişkili bilgiler, tartışmaları alevlendirdi. İsrail basını, Lübnan'daki çatışmaların derinleşerek rejim üzerinde hem askeri hem de psikolojik bir yıpratma etkisi oluşturduğunu vurguladı.




YDH - İsrail kamuoyunun, direnişin füze kabiliyetleri karşısında yaşadığı şok, İsrail liderlerinin Hizbullah'ın kabiliyetlerinin "ortadan kaldırıldığına" dair iddialarının doğruluğunun sorgulanmasına yol açtı.

Bu tartışma, istihbarat kurumlarını da etkiledi. İşgalci rejim ordusundan üst düzey yetkililer, iki ay önce kara harekâtının başlamasından bu yana İsrail medyasında yer alan Hizbullah'ın yüzlerce kayıp verdiği iddialarını yalanladı.

El-Ahbar gazetesinin derlediği haberlere göre yetkililer, şehit edilen direnişçilerin sayısının yüzlerle değil, yalnızca onlarca olduğunu belirtti.

Haaretz gazetesi, askeri komutanların açıklamalarına yer vererek, direniş şehitlerinin büyük bir kısmının çatışmalarda değil, hava bombardımanında hayatını kaybettiğini bildirdi.

Aynı zamanda, rejim ordusunun da ciddi kayıplar verdiği ve Hizbullah'ın İsrail askerlerine köylerde pusu kurarak, sıfır mesafeden çatışmaya girdikleri ifade edildi.

Aytarun'da neler oldu?

Yediot Ahronot, yaklaşık bir ay önce Aytarun kasabasında yaşanan ve "İsrail ordusunun 6 askerinin ölümü, 14'ünün ise yaralanmasıyla sonuçlanan en kanlı ve en uzun savaş" olarak tanımlanan çatışmanın ayrıntılarını yayımladı.

Tel Aviv'deki askeri kaynaklar, çatışmanın yaklaşık 14 saat sürdüğünü ve ölülerin yanı sıra yaralıların aranmasının zaman aldığını belirtti.

Haberde şu ifadelere yer verildi: "Bir İsrail gücü, Aytarun'daki yıkık bir eve girer girmez, içeride saklanan iki Hizbullah askeri tarafından ateş altına alındı ve tüm askerler öldürüldü ya da yaralandı. Takviye kuvvetleri de saldırıya uğradı ve ağır kayıplar verdi."

Bir çatışma sırasında görev yapan asker, durumu şu sözlerle özetledi: "Çok fazla kaos, bağırış ve ateş vardı."

Çatışma sırasında emir komuta zincirinin bozulduğu, 91. Tümen'in ise askerlerin esir alındığını düşünerek kaçırılma prosedürlerini uygulamaya koyduğu ifade edildi.

'Lübnan çamuru'

Öte yandan rejimin askeri uzmanları, Hizbullah'ın hiçbir şekilde taviz vermeyeceğini vurgularken, İsrail hükümetine bu konuda yanlış hesap yapmaması gerektiği konusunda uyarıda bulundu.

Uzmanlar, "Lübnan çamuru kolay kolay çıkmaz," diyerek çatışmaların daha da derinleşebileceğini belirtti.

Hava Savunma Formasyonunun eski komutanı Yedek Tuğgeneral Zvika Haimoviç, İsrail ordusunun gerek yedek gerekse düzenli birlikler açısından ciddi bir yorgunluk içinde olduğunu ifade etti.

Haimoviç, ordunun zaman içinde profesyonelliğini, liderliğini ve operasyonel kapasitesini kaybettiğini, bu durumun ise "kaygan bir zemin" olduğunu söyledi.

Diğer İbrani medya kuruluşları da kuzeydeki askeri operasyonların ciddi şekilde eleştirildiğini yazdı.

Genelkurmay başkanlarına yapılan çağrılarda, "saldırıların durdurulması ve roket ateşini azaltmak için ordunun mevcut hatlarının stabilize edilmesi" talep edildi.

Şeba Hastanesi Müdürü Profesör Arnon Avik, savaşın başlamasından bir yılı aşkın bir süre geçmesine rağmen, halkın ruh halinin ciddi şekilde bozulduğunu dile getirdi.

Avik, yayımlanan bir ankete dayanarak insanların yüzde 85'inin uyku sorunları yaşadığını, anti-psikotik ilaç kullanımında yüzde 20'lik bir artış görüldüğünü ve travma sonrası stres bozukluğu ve panik atak gibi psikolojik rahatsızlıkların, özellikle yedek kuvvetlerin yüzde 40'ından fazlasında görüldüğüne işaret etti.