Emekli İsrailli iki tuğgeneral, savunma sistemlerinin İsrail şehirlerini “koruyabilse” de giderek daha fazla “göze batan bir sorunla” karşı karşıya oldukları uyarısında bulundu.
YDH- New York merkezli finans ve iş haberleri web sitesi “Business İnsider”in bildirdiğine göre, Eran Ortal ve Ran Kochav adlı İsrailli emekli tuğgeneraller, İsrail'in Tel Aviv kenti yakınlarındaki Bar-Ilan Üniversitesi Begin-Sadat Stratejik Savunma Merkezi'nin blogunda yazdıkları makalede “hava savunmamızı korumak zorundayız” diyorlar.
Ortal ve Kochav, insansız hava araçlarının Demir Kubbe gibi hava savunma sistemlerini devre dışı bırakarak balistik füzelerin, uçakların ve topçu roketlerinin önlenmeden İsrail'i vurmasına olanak sağlayabileceğinden “endişenlendiklerini” dile getirerek şuna dikkat çekiyorlar: “İsrail Hava Kuvvetleri gökyüzüne hükmetmeye devam ediyor ama gelişmiş savaş uçaklarının burnunun dibinde yeni bir hava katmanı yaratıldı.”
Bunu “alçak gökyüzü” katmanı olarak tanımlayan emekli askerler şöyle devam ediyorlar: “Düşman burada bir boşluk bulmuştur. Hava Kuvvetleri'nin (ve onun içinde hava savunma birliklerinin) füzelerin, insansız uçak sistemlerinin ve roketlerin birleşik ve eşgüdümlü tehditlerine karşı savunma yapması gerekmektedir.”
İsrail’in, Hizbullah tarafından fırlatılan İHA'larla “mücadele ettiğini” iddia eden söz konusu sitede şu ifadeler yer alıyor: “Ekim ayında bir İHA'nın İsrail'in kuzeyindeki bir binayı vurması sonucu 67 kişinin yaralanması da dahil olmak üzere yüzden fazla İsrail askeri ve sivili bu İHA'lar tarafından öldürüldü ya da yaralandı.”
Ortal ve Kochav, İsrail hava savunmasının, “İsrail'e yönelik tehdidin” uçaklardan ve balistik füzelerden geldiği drone öncesi dönemde tasarlandığı için “endişelerini” getiriyorlar.
Emekli subaylar “Bu dizilim yıllar boyunca İsrail'in hava üstünlüğü varsayımı altında inşa edildi. Hava savunmasının kendisinin avlanmaması gerekiyordu.” diyorlar.
Ortal ve Kochav sözlerinin devamında şunları söylüyorlar. “Düşman, İsrail'in derinliklerine nüfuz edebilir ve bir şeritte hava savunma sistemine saldırabilirken, diğer uçaklar bu saptırmadan faydalanarak daha gizli olan başka bir şeritten sızabilir. Hedefleri belirleyebilir ve silahlı ya da intihar amaçlı İHA'lar kullanarak anında saldırabilir. Hepsinden önemlisi, hava savunma sisteminin kilit unsurlarını bulmaya, tehlikeye atmaya ve yok etmeye çalışır.”
Site, İsrail’in balistik füzeleri hedef alan uzun menzilli “Arrow” önleyicileri, yaklaşık 10 mil yükseklikteki balistik ve seyir füzelerini hedef alan orta menzilli “Davud Sapanı” ve seyir füzelerini, kısa menzilli roketleri ve alçak irtifadaki top ve havan mermilerini durduran kısa menzilli “Demir Kubbe” ile çok katmanlı bir savunma sistemine güvendiğini belirtiyor. Fakat aynı zamanda, bunların hepsinin “tehdide uygun füzelerin üretilmesine ve yeniden doldurulmasına bağlı” olduğuna dikkat çekiyor.
Söz konusu site “sorun şu ki, bu üç sistem birbirini koruyamıyor.” diyor.
Ortal ve Kochav, “Katmanlar arasındaki karşılıklı yardım ve koruma derecesi nispeten sınırlıdır” diyorlar. Sınırlı sayıdaki önleme füzelerinin tahsisini optimize etmek için, “her katman belirli bir füze ya da roket türüyle başa çıkmak üzere tasarlandı. Demir Kubbe, Arrow bataryalarına gerçekten yardımcı olamaz ya da görevlerini destekleyemez. Bu sınırlama diğer katmanlar için de geçerlidir.” diye ekliyorlar.
İsrail'in hava savunmasının, “gerçek füze bataryalarını korumak için sahte füze bataryaları ve radarlar oluşturmak ya da sistemlerin yerlerini sık sık değiştirmek gibi beka kabiliyetine göre de inşa edilmediğini” belirten Business İnsider, şöyle devam ediyor: “İsrail hava savunma sisteminin hareket kabiliyeti, koruma ve saklanma kabiliyeti yetersizdir. Dünyadaki benzer sistemlerin aksine, hava savunma sistemimiz kritik bir hedef olarak senkronizasyon ile inşa edilmemiştir.”
“İsrail Hava Kuvvetleri'nin gökyüzüne hakim olduğu varsayımı bugün de geçerliliğini koruyor” diyen Ortal ve Kochav “Dolayısıyla hava savunmasının görevi füze ve roketlere odaklanmaktır. Bu varsayım artık geçerli değildir.” diyerek sözlerini bitiriyorlar.