ABD vekilleri: Naziler ve tekfirciler

img
ABD vekilleri: Naziler ve tekfirciler YDH

«Ukrayna güçleri, Suriye'deki aşırılık yanlısı gruplar ve ABD çıkarları arasında gelişen işbirliği, Washington'un vekalet savaşı stratejisinde daha geniş bir eğilimi temsil ediyor.»




YDH- Uluslararası ilişkiler alanında uzmanlaşmış çatışma analizi araştırmacısı Muhammed Nadir el-Ömeri’nin, The Cradle için kaleme aldığı ‘’ABD, Rusya'ya karşı mücadelede Ukrayna ve Suriye'deki aşırılıkçı vekillerini harekete geçiriyor’’ başlıklı analizi, Ukrayna’daki neo-Nazi güçleri ile Suriye’deki tekfirci terörist sürüler arasındaki işbirliğinin gölgesinde, sadece Suriye’ye yönelik emperyalist müdahalenin karmaşıklığının altını çizmekle kalmıyor, aynı zamanda Rusya ve NATO üyesi ülkeleri içeren daha geniş jeopolitik gerilimleri de yansıtıyor.

Soğuk Savaş'ın sona ermesinden on yıllar sonra ABD, başta Rusya ve Çin olmak üzere başlıca küresel rakipleriyle olan çatışmalarında vekalet savaşını merkezi bir strateji olarak kullanmayı sürdürmektedir. Bu strateji, ABD'nin doğrudan askeri angajmana girmeden nüfuzunu genişletmesini ve jeopolitik hedeflerini takip etmesini, bunu yaparken de ağır işi üçüncü taraf aktörlere bırakmasını sağlıyor.

ABD'nin çeşitli küresel krizlerde bu yaklaşımı ısrarla sürdürmesi geri tepme ihtimalini barındırdığı gibi uluslararası barış ve güvenliğe zarar verme potansiyeline de sahip. Vekilleri sahaya sürme yaklaşımının yakın tarihli ve çarpıcı bir örneği, ABD'nin Moskova'ya karşı mücadelesinde önemli destek sağladığı Rusya ile Ukrayna arasında devam eden çatışmada gözlemlenebilir.

Kiev-İdlib ekseni

Bu vekalet savaşının kayda değer bir örneği Eylül ayı ortalarında, Ukrayna güçlerinin Suriye'deki el-Kaide uzantısı Heyet Tahrir al-Şam (HTŞ - eski adıyla el-Nusra Cephesi) dahil militan gruplarla koordinasyon halinde Suriye'deki Rus askeri tesislerine bir dizi insansız hava aracı saldırısı düzenlemesiyle yaşandı.

Grup o zamandan bu yana iddiaları reddederek “Suriye'nin kurtarılmış bölgelerinde daha fazla askeri eylemi meşrulaştırmayı amaçlayan bir Rus dezenformasyon kampanyası” olarak nitelendirdi.

Kiev Post gazetesinin 18 Eylül tarihli haberine göre, operasyonda Ukrayna İstihbarat Ana Müdürlüğü'ne bağlı “Khimek” adlı Ukraynalı özel paralı askerler, İdlib merkezli militanlarla birlikte çalışarak Haleb'in güneydoğu banliyölerinde bir insansız hava aracı üretim ve test sahasını hedef aldı.

Ertesi gün Haleb'de, İdlib'in güney kırsalında ve Lazkiye'nin kuzeydoğusunda on Suriye askeri mevzisine daha İHA saldırısı düzenlendi. Ekim ayı başlarında iki büyük Rus askeri tesisi - Hmeimim Üssü ve kıyı kenti Cable yakınlarındaki bir silah deposu - defalarca hedef alındı.

Ancak bu operasyonlar Suriye'de Ukrayna askeri ve istihbarat ajanlarının desteklediği ilk girişim değildi.

Militan güçler 26 Temmuz'da, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in Moskova'da Suriyeli mevkidaşı Beşşar Esed'le görüşmesinden bir gün sonra, Rus birlikleri tarafından hava üssü olarak kullanılan Haleb'in doğusundaki Kuveyris askeri havaalanını “yıkıcı” ve “karmaşık” olarak nitelendirdikleri bir saldırıyla hedef aldılar.

Ukrayna istihbaratı ile Suriyeli militan gruplar arasında NATO'nun da desteğiyle kurulan ittifak nispeten yeni ama önemli bir gelişme. Bu yılın başlarında Ukraynalı bir heyetin İdlib'i ziyaret ederek HTŞ hapishanelerinde tutulan ve sayıları 750 ila 900 arasında olduğu tahmin edilen Çeçen, Gürcü ve Uygur militanların Ukraynalılar için paralı askerlik yapmak üzere serbest bırakılmaları için HTŞ liderliğiyle görüşmesiyle başladı.

Yapılan anlaşma, özellikle insansız hava araçlarının kullanımı konusunda eğitim veren 250 Ukraynalı askeri uzman karşılığında HTŞ tarafından alıkonulan militanların serbest bırakılmasını içeriyordu. Eğitilenler arasında insansız hava araçları üretmek ve başta 25. Tümen özel kuvvetleri ile Hama, Halep ve Lazkiye'deki Ulusal Savunma Güçleri olmak üzere potansiyel Rus ve müttefik Suriye askeri hedeflerini fotoğraflamakla görevlendirilen Türkmen Selefiler de bulunuyor.

Sonuç olarak, bu kayıtlar söz konusu anlaşmanın tohumlarının daha Ekim 2023'te, NATO üyesi ülkelerin istihbaratçılarının Humus'taki Suriye Askeri Koleji'ne yapılacak büyük bir saldırıda kullanılmak üzere sınır ötesinden HTŞ'ye uçak parçaları taşımasıyla atıldığını gözler önüne seriyor.

Nazi-Tekfirci ortaklığının arkasında ne var?

Bu işbirliği, Kiev ile bu militan gruplar arasındaki ilişkinin doğası ve kapsamı hakkında önemli soruları gündeme getiriyor. Bu işbirliği yakın zamanda mı ortaya çıktı yoksa daha derin tarihsel bağlar mı var? Daha da önemlisi, ABD, Ukrayna ve bu vekalet ortaklığına dahil olan aşırılık yanlısı örgütlerin ortak hedefleri nelerdir?

Kiev ile HTŞ militanları arasındaki bu işbirliğinin kökleri Şubat 2022'de Rus Özel Askeri Operasyonu'nun başlamasına kadar uzanıyor.

8 Mart 2022'de Rus medya kuruluşu Sputnik, Rus savunma yetkililerine dayandırdığı haberinde el-Türkistani, Hurras el-Deyn ve Ensar el-Tevhid'e mensup yaklaşık 450 İdlibli militanın Rus güçlerine karşı savaşmak üzere Ukrayna'ya nakledildiğini ve bu militanların NATO üyesi kimi ülkelerden geçtikten sadece üç gün sonra Ukrayna'ya ulaştığını duyurdu.

Ekim 2022'nin sonlarında, İdlib merkezli “Ecnad el Kafkas” (Kafkasya'nın Ecnadı) grubunun Çeçen lideri Rüstem Azayev -Abdulhekim el-Şişani olarak da bilinir- bir grup militanla birlikte Ukrayna'ya geldi. Ukrayna güçlerinin yanında Ruslara karşı savaşan Çeçen “Şeyh Mansur” taburunun bir parçası olarak Ukrayna'nın doğusundaki bir cephede bulunduğunu doğrulamak için bir videoda göründü.

ABD merkezli el-Monitor'a göre bu durum, HTŞ'nin radikal kanadına bağlı “Arnavut Grubu” taburundan ayrılan yeni bir grup militanın Ukrayna'ya gelişiyle aynı zamana denk geldi. Ayrıca 9 Eylül'de Aydınlık gazetesi, Ukrayna istihbaratının başı Kirill Budanov ile Hey'et Tahrir el-Şam lideri Ebu Muhammed el-Culani arasında Ukrayna'ya savaşçı gönderilmesini tamamlamak üzere günlük temaslar olduğunu doğruladı.

Suriye'nin kuzeydoğusunu işgal eden ABD askeri güçleri bu kurulumda bir bağlantı ve ulaşım rolü oynuyor. Bu çeşitli çatışma bölgelerini yöneten ve vekillerinin pozisyonlarını ve işbirliğini koordine eden ana aktördür.

Ağustos 2024'ün başlarında ABD, Ukraynalı uzmanların İdlib'deki Cebel el-Zaviye'ye yakın bölgelere ulaşmasını kolaylaştırdı ve uçak parçalarının nakline yardımcı oldu - karşılığında aşırılık yanlısı savaşçıları Suriye'deki ABD üsleri üzerinden Donetsk Oblastı'nın kuzeyindeki bölgelere taşıdı.  

Ukrayna güçleri ile Suriyeli militan gruplar arasında ABD ve NATO'nun arabuluculuğunda varılan anlaşmanın bazı kritik unsurları bulunuyor. Ukraynalı askeri personel, militanları insansız hava araçlarıyla savaş konusunda eğiterek Suriye'deki Rus hedeflerini vurma kabiliyetlerini arttırmakla görevlendirildi. Bunun karşılığında bu militan gruplar, bölgede faaliyet gösteren ABD güçlerinin de yardımıyla, Rusya ile savaşlarında Ukrayna güçlerini desteklemek üzere Suriye'den Ukrayna'ya savaşçı transferini kolaylaştırdı.

ABD, Ukrayna ve Suriyeli aşırılık yanlısı grupların hedefleri, görünüşte farklı olsa da, önemli açılardan birbirine yaklaşıyor. Washington için Suriye'de vekil güçlerin kullanılması, askeri kaynaklarını birden fazla çatışma bölgesine yayarak Rusya'yı yıpratma politikası yoluyla zayıflatmaya yönelik daha geniş bir stratejiye uymaktadır. Bu taktik, Soğuk Savaş'ın hasımlarını maliyetli ve uzun süreli çatışmalara dahil ederek kaynaklarını tüketme stratejisini anımsatıyor.

Tekfircilerle Nazilerin amacı ne?

Ukrayna için HTŞ militanlarıyla ittifak çeşitli stratejik avantajlar sağlıyor. Ukrayna, Rusya'nın Suriye'deki nüfuzunu zayıflatarak Rusya'yı birden fazla cephede baskı altına almayı, kaynaklarını ve dikkatini Ukrayna'daki çatışmadan başka yöne çekmeye zorlamayı amaçlıyor.

Dahası, Suriye ve diğer bölgelerden gelen savaş tecrübesine sahip savaşçıların akını, Ukrayna'ya kuvvetlerinin zayıfladığı ve ABD'nin şu anda bölgesel bir savaşta İsrail'i desteklemekle meşgul olduğu bir zamanda ek insan gücü sağlıyor. Bu işbirliği aynı zamanda Ukrayna'nın mevcut çatışmada Rusya'yı destekledikleri için Şam'a ve dolayısıyla İran'a misilleme yapmasının da bir yolu.

Militan grupların kendileri de bu ittifaktan birkaç önemli şekilde faydalanıyor. Suriye'de kirli bir savaşa girişen NATO üyesi ülkelerin Suriye ile uzlaşmaya yönelmesi ve Rusya-İran askeri işbirliğinin ilerlemesiyle bu gruplar giderek daha savunmasız hale geliyor. Ukrayna ve NATO ile ittifak yapmak onlara yeni kaynaklar ve destek sağlayarak değişen bölgesel dinamikler karşısında hayatta kalmaya devam etmelerini sağlıyor.

Bu işbirliği aynı zamanda Suriyeli aşırılık yanlılarına, özellikle de Suriye ve Rus güçlerine karşı sürdürdükleri mücadelede önemli bir unsur haline gelen insansız hava araçlarıyla savaş konusunda ileri teknolojiye erişim imkânı sunuyor.

ABD sadece lojistik destek sağlayarak değil, aynı zamanda gelişmiş silahlar tedarik ederek ve Ukrayna güçleri ile Suriyeli militanlar arasındaki çabaları koordine ederek bu işbirliğini kolaylaştırmada önemli bir rol oynamaktadır.

Batı Asya'daki savaşın ortasında fırsat

Bu çatışma geliştikçe, özellikle Suriye'nin Lübnan'daki müttefiki Hizbullah şu anda İsrail ile varoluşsal bir savaşa girmişken, Suriye ve Ukrayna arasında daha fazla savaşçı ve kaynak akışı ile ittifak daha da derinleşebilir. Ancak ABD dış politikasındaki değişimlere ya da Rusya, Türkiye ve Suriye arasındaki müzakerelerin sonucuna bağlı olarak bu işbirliğinin kısa ömürlü olması da mümkün.

ABD'nin özellikle militan grupları ve ulus ötesi terörizmi kullanarak vekalet savaşını sürdürmesinin kalıcı ve geniş kapsamlı sonuçları olması muhtemeldir. Suriye bağlamında, büyük güçlerin doğrudan askeri çatışmaya girme konusundaki yetersizlikleri ya da isteksizlikleri, hiçbir çözüm belirtisi göstermeyen uzun süreli bir çatışmaya yol açmıştır.

Ukrayna güçlerinin Rusya'nın etkisine karşı koyma bahanesiyle Suriye'ye müdahil olması, bu çatışmanın uzamasına ve bölünmelerin derinleşmesine hizmet etmektedir. Bu strateji, ABD'nin Suriye'deki gibi istikrarsızlaştırıcı çatışmalarda kilit bir paydaş olarak kalmasını sağlamaktadır.

Ukrayna güçleri, Suriye'deki aşırılık yanlısı gruplar ve ABD çıkarları arasında gelişen işbirliği, Washington'un vekalet savaşı stratejisinde daha geniş bir eğilimi temsil ediyor. Olası senaryolardan biri, Ukrayna istihbaratının İdlib'de Ankara ile Şam arasında herhangi bir uzlaşmaya karşı çıkan aşırılık yanlısı gruplarla daha derin bağlar kurmasıyla bu ortaklığın genişlemeye devam edeceği yönünde.

Bu durum Suriye'nin kuzeydoğusunda Kürtlerin kontrolündeki bölgelere de uzanarak ilgili tüm taraflar için ortak bir fayda yaratabilir. Militan gruplar, Rusya'ya karşı Ukrayna'yı desteklemek için Kürtlerin yönetimindeki hapishanelerde tutulan IŞİD unsurları da dahil olmak üzere ilave savaşçılar sağlamaları karşılığında, Washington'un doğrudan dahli olmadan insansız hava araçları gibi gelişmiş silahlar alabilirler.

Çeviri: YDH