İsrailli eski bir istihbaratçının Suriye’deki teröristlere atıfta bulunarak, İsrail için bir tehdit oluşturmadıklarını ileri sürdüğü ve askeri teçhizat ve destek listesi talep eden bu “ılımlı” savaşçılarla İsrail’in görüştüğünü doğruladığı bildiriliyor.
YDH- İbranice medya kuruluşlarının bildirdiğine göre, Bar-Ilan Üniversitesi'nden Oryantalist ve eski İsrail İstihbarat subayı Teğmen Mordekay Kedar, Suriye'deki NATO destekli tekfirci teröristlerin ülkeye saldırılar başlatmasının ardından 104.5fm Radyosu’nda Gadi Ness ile yaptığı röportajda, teröristlerin İsrail’e ekipman listesi verdiğini duyurdu.
Eski adı el-Nusra Cephesi olan Heyet Tahrir el-Şam terör örgütünün 27 Kasım Çarşamba günü Direniş Ekseni ülkesine saldırmasıyla ilgili olarak İsrailli istihbaratçı şu yorumda bulundu:
“Saldırı Lübnan'da ateşkes anlaşmasının yapıldığı gün başladı. Suriyeli isyancılara göre, İsrail, Hizbullah’a saldırdığı sürece, İsrail’in saldırılarına devam etmesinde bir sorun yok.”
“İsrail durduktan sonra artık Hizbullah'ın zayıf olmasından ve önceki yıllarda yaptıklarını onlara yapamamasından faydalanabilirler” diyen Kedar, ‘’İsrail'in çıkarlarına göre hareket ettikleri sürece Suriyeli isyancılara İsrail olarak yardım etmeliyiz’’ dedi.
Suriye’deki NATO güdümlü tekfirci teröristlerin ‘’Suriye'deki İranlı milisleri, Hizbullah'ı ve Esed'i ortadan kaldırma yolunda’’ olduklarını teyit eden Kedar, teröristlerin İsrail’e bir mesaj gönderdiğini ifade etti:
‘’Suriyeli isyancılar ile temas halindeyim, ayrıca İsrail'deki üst düzey yetkililere İsrail'den almak istedikleri teçhizatın ayrıntılı bir listesini ilettim’’
İsrailli eski istihbaratçı röportajını şu sözlerle sürdürüyor:
‘’İsyancılar İsrail ile bir barış anlaşmasına hazırlar, ancak Suriye ve Lübnan’ın kontrolünü istiyorlar.’’
Teröristlerin ve Suriye'deki destekçilerinin niyetlerini ortaya koyan İbrani medyası, ayrıca Ortadoğu konularında uzmanlaşan Kedar, Suriye'deki terörist liderlerle sürekli temas halinde olduğunu vurguluyor.
İsrail rejimini ‘düşman’ olarak görmeyen Suriye’deki teröristler üzerine bir başka röportajında Kedar, İsrail Kamu Yayın Kuruluşu KAN’a ‘’bu grupların mevcut kampanyada başarılı olduklarında Şam ve Beyrut'ta bir İsrail büyükelçiliği açmayı planladıklarını’’ da aktarıyor.
Suriye’deki teröristlerin İsrail’i ‘sorun’ olarak değil ama ‘çözüm’ olarak gördüklerinin altını çizen Ortadoğu uzmanının yanı sıra, İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu da İsrail'in Suriye'deki olayları 24 saat takip ettiğini teyit etti.
Lübnan ile İsrail işgal rejimi arasında ateşkesin ilan edildiği Çarşamba gününden bu yana ve işgalcinin Lübnan'daki hedeflerine ulaşamamasının ardından, Suriye'de binlerce yabancı terörist, ağır silahlar ve çok sayıda insansız hava aracı tarafından desteklenen sözde “Heyet Tahrir el-Şam”ın bir parçası olan terörist gruplar, Haleb, İdlib ve Hama cephelerinde birçok eksenden geniş çaplı bir saldırı başlattı.
Suriye’deki teröristlerin ekipmanı ve eğitiminden Ukrayna ile ABD sorumlu
Suriye’de gerçekleştirilen son saldırılar, NATO himayesindeki tekfirci terör örgütü Heyet Tahrir el-Şam’ın kritik bir evrimine işaret ediyor; Ukrayna ve ABD istihbarat çabalarını içeren karmaşık bir işbirliğinin detayları gündeme taşındı.
Suriye'den bilgili bir kaynak Rus RIA Novosti haber ajansına yaptığı açıklamada, eski adı el-Nusra Cephesi olan Heyet Tahrir el-Şam adlı tekfirci terörist örgüt tarafından Suriye'nin kuzeyindeki Haleb'de gerçekleştirilen saldırıların, Ukrayna ve ABD'nin katılımıyla ileri teknolojiler kullanılarak gerçekleştirildiğini söyledi.
Kaynak, “bu durumun silahlı gruplar içinde basit bir çatışmada gelişimin ötesine geçtiğini; üst düzey koordinasyon ve sofistike teknolojiyle bilinen NATO liderliğindeki bir operasyonu temsil ettiğini ve 2011'de Suriye topraklarındaki başlangıcından bu yana silahlı grupların operasyonlarında önemli bir evrime işaret ettiğini” vurguladı.
Kaynak, “Suriye Ordusu’nun bu kadar gelişmiş teknolojilerle ilk kez karşılaştığını ve ordunun iletişiminin ilk kez geniş çaplı olarak engellendiğini, Hama cephesinden İdlib'in kuzey ve güney kırsalına, Haleb'in kuzey ve batısına kadar tüm sektörlerde cephelerin ve açık alanların izlendiğini” belirtti.
Kaynak, “El-Nusra Cephesi ya da tüm eli silah tutanlar, askeri bilgi temeli olmadan bu tekniklerde uzmanlaşacak kapasiteye sahip değiller, bu bilgiye sadece uzmanlar, teknisyenler ve subaylar ile Suriye ordusundan ayrılanlar aracılığıyla erişilebilir” dedi.
Bu saldırıların gerçekleştirilmesinde yapay zeka ve intihar insansız hava araçlarının yoğun kullanımı da dahil olmak üzere ileri teknolojilerin kullanıldığı teyit edildi.
El-Meyadin, bu tür sofistike operasyonlar için uzmanlaşmış askeri bilginin gerekliliğinin altını çiziyor, ki bu da genellikle söz konusu aşırılık yanlısı militanların sahip olmadığı bir bilgi.
İsrail Suriye’deki teröristlere, teröristler NATO’ya güveniyor
Pazar günü İsrail'in Kamu Yayın Kuruluşu KAN, “Haleb saldırısına katılan Suriyeli bir isyancı” olarak tanımladığı bir teröristin röportajını yayınladı.
Soykırımcı rejimin kanalı, terörist Suheyl Hammud’un “Beşşar Esed, İran ve Hizbullah'tan korkmalısınız, bizden değil.” dediğini aktardı.
KAN, terörist Hammud'un diğer sözlerinin yanı sıra bir mesajla İsrail kamuoyuna güven vermeyi amaçladığını belirtti:
“Sevgili İsrail halkı, endişelenmeyin, gözümüz İran ve Hizbullah’ın üzerinde. Onlarla ilgileneceğiz.”
İsrail kanalı KAN teröristin verdiği röportajı medyaya taşıdı; tekfirci terörist KAN’a göre şunları ifade ediyor:
“Benim mesajım, İran ve Hizbullah söz konusu olduğunda bizden endişe etmemeniz gerektiğidir. Biz onlarla uğraşıyoruz... Dostum, sen Beşşar Esed, İran ve Hizbullah'tan korkmalısın, bizden değil. İran ve Beşşar Esed'in İslamcılardan çok daha yoğun bir şekilde nasıl çalıştığını biliyorsun.”
Teröristin soykırımcı rejime verdiği bu güvence, Suriye Dışişleri Bakanı Bessam Sabbağ’ın, çok sayıda militanın Haleb ve kırsalında gerçekleştirdiği terör saldırısının “İsrail işgal varlığı ve destekçilerinin amaçlarına” hizmet ettiğini belirtmesinin ardından geldi.
Sabbağ, Suriye'nin sürekli olarak İsrail saldırıları ile terörist grupların ülkeye yönelik saldırıları arasındaki açık koordinasyon konusunda uyarıda bulunduğunu vurguluyordu.
İsrail'in, Suriye ordusu ile teröristler gruplar arasındaki çatışmaları ve sahadaki gelişmeleri “izlemeye” devam ettiğini bildiren KAN, işgal rejiminin, İran'ın bu çatışmalardan istifade ederek bölgeye silah sokmasını engellemeye “kararlı” olduğunu ileri sürdü.
Suriye’de tırmanışa geçen tekfirci terör tehdidi dikkatleri yeniden bu Direniş Ekseni ülkesine çevirdi; İsrail Kamu Yayın Kuruluşu KAN çatışmaları aktif bir şekilde gözlemlediğinin altını çizdi.