Silahlı grup Heyet Tahrir eş-Şam'ın lideri Colani'nin Sky News'a verdiği röportaj diğer Suriye'deki 'isyancıların' söylemi ile uyumluluk içinde İsrail rejimiyle normalleşme eğilimini ortaya koyuyor.
YDH- Geçmişinde terör örgütleri IŞİD ve el-Kaide’nin üyesi olan Heyet Tahrir eş-Şam (HTŞ) isimli silahlı grubun lideri Colani, Sky News muhabiri ile gerçekleştirdiği röportajda Batılı ülkelerin ‘bu zaferden’ korkacak bir şeyleri olmadığını söyledi.
Colani konuşmasında, ‘’Korkularımızın kaynağı İranlı milisler, Hizbullah ve bugün gördüğümüz katliamları gerçekleştiren Esed rejimiydi. Dolayısıyla Suriye için çözüm onların ortadan kaldırılmasıdır.” dedi.
HTŞ liderinin, İsrail'in Suriye'yi işgal çabalarından veya İsrail güçlerinin Suriye'nin askeri kapasitesini yok etmesinden bahsetmemesi dikkat çekti.
Colani, Sky News'e yaptığı açıklamada ‘’grubunun daha fazla çatışma istemediğini ve Suriye'ye istikrarı geri getireceğini’’ iddia etti.
Şam'ın banliyölerinde ‘’gençliğinde gittiği camiye yaptığı ani ziyarette insanların yıllardır süren savaştan dolayı ‘bitkin’ olduğunu’’ söyledi.
Suriyeli bir kaynak, İsrail birliklerinin, İsrail işgali altındaki Golan Tepeleri’ni Suriye’den ayıran askerden arındırılmış bölgenin doğusundaki Katana bölgesine, yani Suriye topraklarının 10 kilometre derinliğine kadar ilerlediğini ifade etti.
İsrail, Suriye'de Şam'ın düşmesinden sonra gelişmiş silahların 'düşman güçlerin' eline geçmesini önleme gerekçesiyle yoğun hava ve deniz saldırıları düzenledi.
Askeri tesisler ve araştırma merkezleri dahil olmak üzere önemli yapılar yok edildi.
Silahlı grubun liderinin açıklamaları, “Yeni Orta Doğu” kavramını sıkça vurgulayan İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu'nun liderliğindeki İsrail ordusunun Şam’ın güneybatısında ilerlemesinin, İsrail savaş uçaklarının dün (Salı) Suriye'de yaklaşık 300 saldırı gerçekleştirmesinin ve askeri eylemleri sonucunda Suriye'nin askeri altyapısını yok etmesinin ardından geldi.
Colani'nin Sky News'a verdiği röportajın ardından, Yemen haber ajansı (YNP), ''Colani İsrail saldırganlığını savundu'' başlığıyla geçtiği haberde, silahlı grup liderinin ''Suriye'nin savaşa hazır olmadığını ve bunu yapmayı düşünmediğini söyleyerek işgalle yüzleşmemeye atıfta bulunduğunu'' aktardı.
Colani'nin açıklamaları, İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu'nun yeni yönetimle barış isteğini açıklamasından bir gün sonra geldi.
YNP'ye göre, Culani, Pazar gününden bu yana hava ve kara yoluyla Suriye topraklarını ihlal eden İsrail saldırganlığını savunmaya çalıştı.
ÖSO komutanı: İsrail ile tam barış, yan yana komşu olarak yaşayacağız
Times of Israel, ‘’2011'de iç savaşın patlak vermesiyle Suriye ordusundan ayrılan Sünni muhaliflerin kurduğu seküler bir koalisyon olan Özgür Suriye Ordusu'ndan bir isyancı komutanla’’ konuştu.
Yakın zamanda Halep'in ele geçirilmesine katılan 'komutan' İsrailli gazetenin sorularını cevapladı ve ''İsrail ile tam barış içinde yaşama'' hedelerinden bahsetti.
Times of Israel muhabirinin ''İsyancılar Esed rejimini devirme hedeflerine ulaşırsa, Suriye ve İsrail arasındaki ilişkilerin geleceğini nasıl görüyorsunuz?'' sorusuna karşılık olarak ÖSO komutanı, ''İsrail ile tam barış için çalışacağız, komşu olarak yan yana yaşayacağız.'' dedi.
''Bizim tek odak noktamız Esed'den ve İranlı milislerden kurtulmak. Umarım uyum içinde bir arada yaşarız ve bu bölgeyi dönüştürerek savaş halinden, belki de yeniden yapılanma için İsrail ve Amerikan yardımlarıyla ekonomik bir ilerleme haline getiririz.'' diyen ÖSO komutanı sözlerini şöyle sürdürdü:
''Hizbullah'ın aksine, İsrail'e karşı hiçbir zaman eleştirel bir yorumda bulunmadık. Sadece İsrail'e Hizbullah'a ve Suriye'deki İran altyapısına yönelik saldırıları için müteşekkir olduğumuzu ve Esed'in düşmesinden sonra İsrail'in Suriye bahçesine bir gül dikeceğini ve bölgenin yararı için Suriye halkını destekleyeceğini umduğumuzu söyleyeceğim.''
Times of Israel'in ''İsrail'in isyancılara maddi destek vermesi gerektiğine inanıyor musunuz?'' sorusuna karşılık komutan şöyle söyledi:
''İsrail, İran tarafından desteklenen güçleri gördüğü her yerde vurmayı düşünmelidir. Biz onları yollarda engellemeye ve pusuya düşürmeye çalışıyoruz ama İsrail havadan da harekete geçmeli.''
İsrail gazetesi, ‘’isyancıların 60'lı yaşlarındaki liderinin, adının açıklanmaması koşuluyla kendisiyle telefonda röportaj yapılmasını kabul ettiğini, devam eden harekatın hedefleri, Suriye'nin geleceği ve İsrail ile ilişkiler konusundaki vizyonu ve Yahudi devletinin isyancıları desteklemek için oynayabileceği rol hakkında neler söylediğini’’ aktardı.
İsrailli istihbaratçı: Suriye'deki isyancılar İsrail ile barışa hazırlar
İbranice medya kuruluşlarının bildirdiğine göre, Bar-Ilan Üniversitesi'nden Oryantalist ve eski İsrail İstihbarat subayı Teğmen Mordekay Kedar, Suriye'deki NATO destekli silahlı grupların ülkeye saldırılar başlatmasının ardından 104.5fm Radyosu’nda Gadi Ness ile yaptığı röportajda, silahlı grup üyelerinin İsrail’e ekipman listesi verdiğini duyurdu.
Eski adı el-Nusra Cephesi olan Heyet Tahrir el-Şam grubunun 27 Kasım Çarşamba günü Direniş Ekseni ülkesine saldırmasıyla ilgili olarak İsrailli istihbaratçı şu yorumda bulundu:
“Saldırı Lübnan'da ateşkes anlaşmasının yapıldığı gün başladı. Suriyeli isyancılara göre, İsrail, Hizbullah’a saldırdığı sürece, İsrail’in saldırılarına devam etmesinde bir sorun yok.”
“İsrail durduktan sonra artık Hizbullah'ın zayıf olmasından ve önceki yıllarda yaptıklarını onlara yapamamasından faydalanabilirler” diyen Kedar, ‘’İsrail'in çıkarlarına göre hareket ettikleri sürece Suriyeli isyancılara İsrail olarak yardım etmeliyiz’’ dedi.
İsrailli eski istihbaratçı röportajını şu sözlerle sürdürüyor:
‘’İsyancılar İsrail ile bir barış anlaşmasına hazırlar, ancak Suriye ve Lübnan’ın kontrolünü istiyorlar.’’
Suriye’deki silahlı ‘isyancıların’ İsrail’i ‘sorun’ olarak değil ama ‘çözüm’ olarak gördüklerinin altını çizen Ortadoğu uzmanının yanı sıra, İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu da İsrail'in Suriye'deki olayları 24 saat takip ettiğini teyit etti.
İsrail medyası: Suriyeli ‘isyancılar’ İsrail’e güvence verdi
İsrail medyasına göre, geçtiğimiz Pazar günü İsrail'in Kamu Yayın Kuruluşu KAN, “Haleb saldırısına katılan Suriyeli bir isyancı” olarak tanımladığı silahlı grup üyesi Suheyl Hammud'un röportajını yayınladı.
Hammud röportajda şunları dile getirdi:
“Sevgili İsrail halkı, endişelenmeyin, gözümüz İran ve Hizbullah’ın üzerinde. Onlarla ilgileneceğiz. Benim mesajım, İran ve Hizbullah söz konusu olduğunda bizden endişe etmemeniz gerektiğidir. Biz onlarla uğraşıyoruz... Dostum, sen Beşşar Esed, İran ve Hizbullah'tan korkmalısın, bizden değil. İran ve Beşşar Esed'in İslamcılardan çok daha yoğun bir şekilde nasıl çalıştığını biliyorsun.”
Suriyeli 'muhaliften' İsrail TV'sine açıklama: Bu, ortak düşmanlarımızı yok etmek için tarihi fırsat
İbranice medyada yer alan haberlere göre, Suriye’deki NATO destekli silahlı grupların komutanı Ebu Abdo, dün (Çarşamba), i24NEWS’a verdiği röportajda sahadaki durumu değerlendirdi.
Gazeteci Matthias Inbar'a verdiği özel röportajda Ebu Abdo, kendilerinin ABD ve İsrail'le ‘’ortak bir düşmana karşı savaştığını” açıkladı.
İsrailli gazeteci Matthias Inbar’ın, ‘’Sahada muhaliflerin ilerleyişini nasıl değerlendiriyorsunuz?’’ sorusuna karşılık olarak Ebu Abdo şu cevabı verdi:
‘’Ya Seyyid el-Kerim (Pek saygıdeğer efendim), tarihi ve stratejik bir dönüm noktasından geçmekteyiz.
Bizler şu an, bizim ve sizin ortak düşmanımız olan ve bizim için en önemli ve ilk düşman olan İran ve İran’ın bileşenleri ile çatışma ve savaş içindeyiz.
Belki bir daha bu tarihi fırsat elimize düşmeyebilir; dolayısıyla, İranlıların Fars İmparatorluğu hülyasına son vermek, İran’ın aparatları olan Hizbullah ve diğer milis güçlerini ortadan kaldırmak için elimizde çok tarihi bir fırsat var. Şu an bu fırsatı değerlendirmeye çalışıyoruz.’’
İsrailli gazetecinin ‘’Bazı dünya ülkeleri ve bazı Avrupa ülkeleri sizi terörist olarak niteliyor; sizi terör listesinde gösteriyor. Bu konu hakkında düşünceniz nedir?’’ sorusuna cevaben Ebu Abdo şunları söylüyor:
‘’Hayır, biz terörist, fanatik veya radikal değiliz. Geçmişte Suriye’deki 14 yıllık süreçte sizin gördüğünüz videolar ve fotoğraflar tamamen bir 'etkiye tepki' olarak ortaya çıkmış görüntülerdir.
Biz barış yanlısıyız; barış çağrısında bulunuyoruz.
Bizler, bağımsız Suriye Cumhuriyetini barıştan yana bir perspektifle kurmaya çalışacağız. O izlediğiniz görüntüler tamamen toplum içerisinde münferit olarak, etkiye tepki olarak gerçekleşen eylemlerdir.’’
Abu Abdo röportajın devamında İsrailli gazetecinin yönelttiği ‘’Bu savaşta Amerika’nın rolü nedir, ne olmalıdır?’’ sorusunu yanıtlıyor:
‘’Bu savaşta İsrail ile Amerika’nın rolü, bu tarihi aşamada bu istisnai dönemde, bizim ve onların ortak düşmanları olan ve bölgede tüm terörü destekleyen ve terörü koruyan İran’a karşı -bizim ortak düşmanımız olan İran’a karşı- bize destek vermeleri olacaktır. Dahası bizler, yeni dönemde iktidara gelen Trump’ı tebrik ettik. Trump’a saygılarımızı sunuyoruz.
Biz Suriyeli muhalifler olarak Amerika başkanı Donald Trump'ın önünde saygıyla eğiliyoruz.
Bu savaşta, bu tarihi savaşta bu tarihi stratejik dönemde bizim yanımızda yer almaları ve bizi desteklemeleri; böylece bu tarihi fırsatı kaçırmamamız gerektiğini söylüyorum.
Eğer bu tarihi fırsatı değerlendiremezsek durumun gelecekte bugünden daha kötü daha sıkıntılı olacağını ifade etmek istiyorum.’’
İsrailli gazeteci Matthias Inbar’ın Suriye'nin eski Cumhurbaşkanı Beşşar Esed ile ilgili olan, ‘’Basında yer alan haberlere göre, Esed’in geleceğinin belirsiz olduğu ile ilgili haberler yer alıyor, ne dersiniz?’’ sorusunu silahlı grup üyesi şu sözlerle yanıtlıyor:
‘’Barack Obama döneminde bütün bir bölgeye dayatılan Siyasal İslam projesi, özellikle İran'ın sinsi politikaları sonucu bütün bölgede yaygınlaştı. Bu politikalar bütün bölgeye yayıldı ve bölgede Siyasal İslamcıların etkisi ön plana çıktı.
Biz Suriyeli muhalifler olarak, bu süreçte İsrail'in Hizbullah'a karşı o mübarek zaferini ve o mübarek savaşını tebrik ediyoruz.
İsrailliler olarak siz büyük bir başarı elde ettiniz. Biz İsrail’in büyük bir fitneyi bölgeden defettiğine inanıyoruz.
Biz Suriyeli muhalifler olarak, bu süreçte İran'ın gerek Hizbullah olsun gerek diğer aparatları olsun ortadan kaldırılması konusunda İsrail’in çabalarını ve Amerika’nın desteklerini önemli buluyoruz.
Haleb'in muhalifler tarafından fethedilmesini halka sorun, Haleb’deki taşlara sorun; size şunu söyleyecekler: ‘’Buradaki İran destekli bütün grupların pisliğinden Haleb'i temizlediğiniz için İsraillilere ve Amerikalılara teşekkür ederiz.’’