Silahlı grupların kurduğu rejimin Suriye ekonomisini canlandırma çabaları hız kazandı. Ancak geçiş hükümeti, yoksulluk ve enflasyonun yanı sıra döviz rezervlerinin yetersizliği gibi ciddi ekonomik sorunlarla karşı karşıya.
YDH - Eski hükümetin devrilmesinin ardından Suriye ekonomisini yeniden canlandırma girişimleri ciddi bir şekilde başladı.
Bu kapsamda geçici Maliye Bakanı Riyad Abdül Rauf’un, zarar gören ekonomiyi kurtarmak amacıyla geçiş hükümeti ile iş birliği yaparak Ürdün sınır kapısını 15 Aralık’ta yeniden açma ve gıda sıkıntısını giderme planları üzerinde çalıştığı bildirildi.
'Geçici çözümler yetersiz olabilir'
Al-Monitor’un haberine göre, sınır kapısının yeniden açılması önemli bir adım olsa da “kasvetli bir ekonomik durumu devralan Heyet Tahrir eş-Şam (HTŞ) liderliğindeki yeni yönetim için yalnızca geçici bir çözüm olabilir.”
Birleşmiş Milletler’in 2022 verileri, Suriye’nin gayrisafi yurtiçi hasılasının (GSYH) savaş öncesi seviyesinin yalnızca yüzde 15’i kadar olduğunu ve nüfusun yüzde 90’ının yoksulluk sınırının altında yaşadığını ortaya koyuyor.
Dünya Bankası da Suriye ekonomisinin 2023’te yüzde 1,2 oranında küçüldüğünü ve artan enflasyonla birlikte 2024’te bu oranın yüzde 1,5’e ulaşacağını öngörüyor.
Şoklar ve yetersizlikler ekonomiyi zora sokuyor
Ekonomik sorunlara, Şubat 2023’te yaşanan ve Dünya Bankası tarafından 5,1 milyar dolarlık maddi hasara yol açtığı tahmin edilen yıkıcı depremler de eklendi.
London School of Economics and Political Science’tan siyaset araştırmacısı Zaki Mahşi’ye göre, HTŞ’nin net bir ekonomik stratejisi bulunmuyor.
Mahşi, geçiş hükümetinin öncelikli odağının güvenlik olduğunu, ancak halkın desteğini kazanmak adına temel hizmetlerin sağlanmasına da öncelik verebileceğini belirtiyor.
Serbest piyasa modeline geçiş
Öte yandan Reuters, geçiş hükümetinin iş dünyası liderlerine serbest piyasa modelini benimsemeyi ve uzun yıllardır süregelen yozlaşmış devlet kontrolünün ardından Suriye’yi küresel ekonomiye entegre etmeyi taahhüt ettiğini bildirdi.
Maliye Bakan Vekili Riyad Abdül Rauf ise Financial Times’a verdiği demeçte, “Yeni hükümet mevcut tüm para ve ekonomi politikalarını yeniden gözden geçirmeyi ve başta Rusya ile İran olmak üzere yabancı ülkelerle yapılan anlaşmaları yeniden değerlendirmeyi planlıyor,” dedi.
Al-Monitor’a göre, yeni hükümetin ekonomiyi istikrara kavuştursa bile ağır ekonomik baskılarla başa çıkıp çıkamayacağı belirsiz. Hükümetin karşısındaki en büyük zorluklar arasında döviz kurunun istikrara kavuşturulması ve neredeyse sıfıra inen döviz ile altın rezervlerinin yönetilmesi yer alıyor.
Ayrıca, hükümetin uluslararası mali yardıma bağımlılığı bulunuyor; ancak bu yardımın sağlanabilmesi için HTŞ’nin uluslararası alanda tanınması gerekiyor. Bu sürecin uzun zaman alabileceği öngörülüyor.
Rice Üniversitesi Baker Kamu Politikaları Enstitüsü’nden Christian Coates Ulrichsen ise, Körfez ülkelerinin çoğunun Suriye’de büyükelçiliklerini yeniden açma sürecinde olduğunu ve bunun karar merciilerinin insani yardım sağlamaya istekli olduğunu gösterdiğini ifade etti.