Direnişten İsrail'e mesaj: Savaşçılarımız teslim olmayacak

img
Direnişten İsrail'e mesaj: Savaşçılarımız teslim olmayacak YDH

Filistin direnişi, Refah'ta bazı savaşçılarının İsrail ordusu tarafından kuşatıldığını doğruladı. ABD'li özel temsilciler ateşkesi kurtarmak için İsrail'e giderken, muhtemel bir çatışmanın sorumluluğunun İsrail'e ait olacağını bildirdi.




YDH - Filistin direnişi, Refah kentinde bazı savaşçılarının işgal ordusunun kontrolü altındaki tünel ve siperlerde kuşatıldığını doğruladı.

Bu gelişme, Kassam Tugayları'na bağlı Gölge Birliğinin, Uluslararası Kızılhaç Komitesi ve Mısırlı teknik personelle birlikte kente girmesinin ardından yaşandı.

Ekip, 2014'teki saldırıda direniş tarafından esir alınan İsrailli subay Hadar Goldin'in cesedini arıyordu.

İsrail'in yaklaşık iki yıl süren arama çalışmaları sonuçsuz kalmıştı. Direniş güçleri, Goldin'in cesedini bulunduğu tünelden çıkararak dün işgal ordusuna teslim etti ve böylece uzun yıllardır devam eden "kayıp ceset" dosyası kapandı.

Goldin'in cesedine karşılık direnişçilerin tahliyesi gündemde

Goldin meselesinin çözümü, Refah'ta mahsur kalan direnişçilerin durumuna ilişkin muhtemel bir çıkış yoluyla doğrudan bağlantılı görülüyor.

Bu kapsamda, ABD Başkanı'nın özel temsilcileri Steve Witkoff ve Jared Kushner'in, ateşkes anlaşmasının çökmesini önleyecek bir formül bulmak amacıyla bugün İsrail'e gitmesi bekleniyor.

Ziyaret, geçen ayın 20'sinde bir direniş hücresiyle İsrail güçleri arasında çıkan ve iki İsrail askerinin ölümüyle sonuçlanan çatışma nedeniyle ayrı bir önem taşıyor.

Çatışmada ayrıca birkaç asker yaralanmış, ardından 12 saat süren çatışmada yaklaşık 30 Filistinli hayatını kaybetmiş ve onlarcası yaralanmıştı.

İsrail'de 'imha' ve 'teslimiyet' tartışması

Kassam Tugayları, o dönemde yaptığı açıklamada, ateşkes ilanından haberi olmayan onlarca savaşçısıyla irtibatın kesildiğini duyurmuştu. O tarihten bu yana Refah'ta kuşatılan direnişçilerle ilgili bilgiler, yalnızca İsrail medyasında, özellikle de aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı İtamar Ben-Gvir ve Maliye Bakanı Bezalel Smotriç tarafından gündeme getirildi.

Bu isimler, bazı diğer bakanlarla birlikte, savaşçıların güvenli çıkışına izin verilmemesi gerektiğini savundu. İsrail tarafında ise direnişçilerin ya tamamen imha edilmesi ya da silahlarını bırakıp çıplak halde teslim olmaları ve ardından Sde Teiman toplama kampına götürülmeleri yönünde iki seçenek öne çıktı.

Askeri analist Avi Aşkenazi, Maariv gazetesine yazdığı makalede, "İsrail, resmi açıklamalarının aksine, Refah'taki sarı hattın içinde Hamas unsurlarının konumlarına dair kesin istihbarata sahip değil" değerlendirmesini yaptı.

Aşkenazi, güvenlik kurumunun ateşkesin çökmesinden endişe ettiği için doğrudan bir çatışmadan çekindiğini de belirtti.

Esasen, işgal ordusunun direnişçilerin mevzileri hakkında net bilgiye sahip olmadığı artık gizlenemiyor. Zira ordu, kesin bilgiye sahip olsaydı onları hedef almaktan çekinmezdi. Nitekim ateşkesin yürürlüğe girmesinden bu yana "sarı hat" bölgesindeki bombardımanlar ve altyapı yıkımları hiç durmadı.

Washington'ın 'pilot model' planı

Bu gelişmeler yaşanırken, müzakerelerin perde arkasında Kassam savaşçılarının krizini çözmek için farklı teklifler gündeme geldi.

En dikkat çekici yaklaşım ise bu meseleyi bütün Gazze Şeridi'nde direnişin silahsızlandırılmasına yönelik bir pilot model olarak gören ABD'ye ait.

Washington'un planına göre, direnişçilerin bölgeden güvenli biçimde çıkabilmesi için önce bireysel silahlarını teslim etmeleri ve tünel haritalarını paylaşmaları gerekiyor. Bu adımın, gelecekte direnişin askeri yapısının tamamen tasfiyesi için bir temel oluşturabileceği değerlendiriliyor.

Ancak bu plan, sahadaki gerçekler ve İsrail iç siyasetindeki engeller nedeniyle karmaşık bir durumla karşı karşıya.

Muhtemel çözüm formülünün, Başbakan Benyamin Netanyahu'yu iç politikada zor durumda bırakacağı belirtiliyor. Zira böyle bir adım, Netanyahu'yu Amerikan baskılarına boyun eğmiş gibi gösterebilir.

Dahası, Washington'un son günlerde Gazze'ye giren yardım akışını denetleme yetkisini İsrail'den alıp Kiryat Gat'taki Amerikan kontrol merkezine devretmesi, Netanyahu üzerindeki baskıyı daha da artırdı.

Bu arada Maliye Bakanı Bezalel Smotriç, sert tutumunu yineleyerek, "İsrail'in Hadar Goldin'in cesedinin iadesi karşılığında hiçbir bedel ödemeyeceğini" söyledi.

Yaklaşık 200 Hamas savaşçısının "ölümle yüz yüze olduğunu" iddia eden Smotriç, "Stratejik hedef, Hamas'ı askeri ve idari olarak dağıtmak ve Gazze'yi silahsızlandırmaktır" diye konuştu.

Smotriç, bu hedefe "Amerikan tarzıyla ulaşılamazsa daha sert bir İsrail yöntemiyle ulaşılacağını" da sözlerine ekledi.

Refah'ta mahsur kalan direnişçilerin durumu, ateşkesin dayanıklılığını ve başta ABD olmak üzere arabulucuların gerilimi kontrol etme kabiliyetini sınayan en kritik test haline geldi.

Yeni bir çatışmada İsrail askerlerinin ölmesi, Netanyahu'ya, siyasi çıkarlarına hizmet etmediğine inandığı anlaşmadan çekilmesi için en uygun bahaneyi sunabilir.